Ermeniler yalanlarına Papa'yı da alet ettiler - "Azerbaycan soykırım yaptı"- Papa Franciscus

22-10-2019, 21:18           
Ermeniler yalanlarına Papa'yı da alet ettiler - "Azerbaycan soykırım yaptı"- Papa Franciscus
Şebnem Karslı

Ermeniler bir daha pes dedirtmezler derdim, ama bu kadarına da PES!

Ermeni kaynakların verdikleri bilgiye göre Papa Franciscus 27 Şubat tarihinde Ermenilere seslenecekmiş, özellikle de 1988 yılında Azerbaycan’ın Sumgayıt ve Bakü şehirlerinde yaşayan ermenilere. Azerbaycan’ın Sumgayıt şehrinde 1988 senesinde çıkmış kargaşadan Azerbaycan tarafı sorumlu tutularak olanları ‘soykırım’ olarak nitelendirecekmiş.

Haberi alan Moskova’daki Ermeni Katolik cemaatinin ruhani önderi Petros Yesayan bu durumun bir kez daha Katolik kilisesinin Ermenilere olan yakınlığını ve Hristiyanlığı ilk kabul eden halkın kaderine olan ilgisini göstereceğini dile getirmiş.

Katolik din adamı Petros Yesayan yaptığı açıklama oldukça saçma ve kışkırtıcı; “O günden sonra 31 yıl geçti. Ben kendim Bakü’den kaçanlar arasındaydım. O olayları çok iyi hatırlıyorum. Ailemin ve tuzağa düşen diğer Ermenilerin korku gözyaşlarını iyi hatırlıyorum. Ben çocuktum, ama babamla konuştuklarımızı ve Bakü’den nasıl kaçtığımızı aklımdadır. Şimdiye kadar bu olayların ve 1915 Ermeni Soykırımının kabul edilmemesi bölgedeki jeopolitik durumunu olumsuz bir şekilde etkiliyor”.

Peki, aslında ne olmuştu? Olayın aslı astarı nedir?

Hocalı soykırımı gündeme geldiği zaman Ermeni propagandası özellikle 1988’de Azerbaycan’ın Sumgayıt şehrinde SSCB KGB’si tarafından gerçekleştirilen olayı ön plana çıkarmaktadır. Ama Sumgayıt olayları değerlendirildiğinde zamanın Sovyet yönetiminde bulunan bazı siyasi güçlerin amaç ve niyetleri Ermeniler ve onları destekleyenler tarafından kesinlikle dikkate alınmamaktadır.

1980’li yılların sonunda genelde Sovyet yönetiminde mevcut olan problemler, birlik üyesi cumhuriyetlerde ortaya çıkan ayaklanmalar, milli uyanış dalgası Sovyetler Birliği’nin dağılması sürecinde önemli nedenlerden olmuştur. Sovyetlerin dağılma sürecinin durdurulmasını isteyen siyasi güçler etnik ve sınır sorunlarını tetiklemekteydiler ve Sumgayıt olayları da bu açıdan ele alınmalıdır. Sumgayıt olaylarını düzenleyen güçler Merkezi (Moskova) Hükümet’in ve Ermenistan istihbaratının yardımlarından “başarılı” bir şekilde yararlanmışlardır. Bu güçler sadece Sumgayıt’ta değil, Özbekistan, Letonya ve Gürcistan’da da ayaklanmaları bastırmak ve Sovyetlerin devamını sağlamak amacıyla istihbarat ve orduyu devreye sokmuşlardır. Bu senaryonun hayata geçirilmesi için Sumgayıt rastgele seçilmemiştir. Kentin mozaik etnik yapısı bu tür çatışmanın gerçekleştirilmesi için oldukça müsaitti.

Sumgayıt olaylarından sonra yapılan hukuki soruşturmalar sonucunda mahkemede, olayı organize edenlerin ve gerçekleştirenlerin Merkezi Hükümet ve Ermenistan istihbaratı ile işbirliği yapan Ermeniler olduğu ortaya çıkmıştır. Bu olayların Sovyetler Birliği yetkilileri tarafından düzenlendiğini dönemin İstihbarat Bakanı Kruçkov da onaylamıştır. Sumgayıt olaylarını organize eden Ermeni Eduard Grigoryan, mahkeme kararı ile 12 yıl cezaya çarptırılmış, suçu tam olarak isbatlanamayan Azerbaycanlı Ahmed Ahmedov ise idama mahkum edilmiştir.

Sumgayıt olaylarında Eduard Grigoryan’ın Ermenileri öldürdüğü, olay mağduru Ermeniler tarafındandan da onaylanmıştır. İlginç olan ise öldürülen Ermenilerin tamamının ASALA gibi Ermeni terör örgütlerine para veya haraç ödemeyen kişiler olmasıdır. Sumqayıt olaylarından sonra Azerbaycan Adalet Mahkemesi’nde 63 kişi hakkında 44 cinayet dosyası açılmış ve hüküm çıkarılmıştır. Hocalı Soykırımı’ndan dolayı ise tek bir kişi hakkında cinayet dosyası açılmamış ve ceza verilmemiştir.

ABD başta olmak üzere Batılı ülkelerdeki Ermeni yanlısı yetkili ve değişik kurumların temsilcileri, Sumgayıt olaylarının, Sovyet Merkezi Hükümeti ve Ermenistan istihbaratı tarafından organize edildiğini, tanık ifadelerini ve önemli belgeleri görmezlikten gelmektedirler. Böyle olmasaydı, Sumqayıt olaylarında öldürülen Ermenilerin hakkını savunan senatörlerin, 1988-1990 yıllarında Ermenistan’dan sürülmüş yaklaşık 300 bin ve Ermeniler tarafından katledilen 216 Azerbaycan Türkü’nün de hakkını Kongre tribününden ABD ve dünya kamu oyunun dikkatine sunma cesaretini göstermeleri gerekirdi. 1988-1990 yıllarında Ermenistan’da katledilen 216 Azerbaycan Türkü ile ilgili Ermenistan’da hukuki soruşturma başlatılmamış, bir tek cinayet dosyası açılmamış ve bugüne kadar kimse cezalandırılmamıştır.

Ermenistan tarafından 26 Şubat 1992 tarihinde yapılan Hocalı Soykırımı’nda 106’sı kadın, 83’ü çocuk, 70’i yaşlı olmak üzere toplam 613 kişi öldürülmüş, 1275 kişi esir alınmış (bu esirlerden de günümüze kadar bir haber yok), 150 kişi kaybolmuştur. Hocalı Soykırımı’nın komutanı Ermenistan’ın şimdiki “Devlet Başkanı” Serj Sarkisyan “Azerbaycanlılar Ermenilerin sivil halka karşı katliam yapmayacağını düşünmekteydiler. Biz bunu Azerbaycanlılara ibret olsun diye ve şaka yapmadığımızı göstermek amacıyla yaptık” diyerek sorumluların Ermenistan devlet adamlarının olduğunu kanıtlamıştır.

Şimdiyse bu kadar gerçeğin ışığında ermeni yalanlarıyla Papa Franciscus 1988 Sumgayıt olaylarını ‘Soykırım’ olarak nitelendirirse kendi inancı başta olmakla tüm deyerlere ihanet edeceğinin farkında mı acaba?












Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.