Bir tarikat sapkınlığı: Karımı cenneti kazansın diye şeyhime götürdüm, badeledi!

21-01-2020, 00:16           
Bir tarikat sapkınlığı: Karımı cenneti kazansın diye şeyhime götürdüm, badeledi!
Din adı altında, sapkınlığı kazanç ve itibar kapısı haline getiren sahte
şeyhlerin toplumda yarattığı tahribata örnek olacak ibretlik bir yazı. Eşini
kendi elleriyle başka erkeğe sunan kişinin bunu din adına yapması ise
daha korkunç.
Gazeteci İsmail Saymaz’ın “Şehvetiye Tarikatı” adlı kitabında geçen ibretlik
bir hikâye kan donduracak cinsten.
Saymaz’ın tamamen ifadelere dayanarak ele aldığı yazıda geçen olayın
detayları inanılacak gibi değil.
Önce kendisi, sonra kardeşi ve kardeşinin eşinin gittiği dergâhta yaşananlar,
nasıl bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzu gözler önüne seriyor.
Bir arkadaşının yanına giden internet kafe sahibi de bilgisayar tamircisi Mustafa
S. Ziyaret için gittiği arkadaşın dükkanında duvarda sakallı adamın fotoğrafını
görüyor.
“Bu kişi kimdir?” diye sorunca, Arkadaşı, “Mürşidi kâmil bir zattır” diye
cevaplıyor.
Sorduğu kişi tarikat şeyhi Uğur Korunmaz’dır.
Saymaz kitapta şöyle anlatıyor:
Mustafa S. Bir mürşit arayışı içindeydi. Sakallı adamın adını öğrenip akşam
dergâha gitti.
Zikire katılan Mustafa S’ye “dersimize katılmanda mahzur yoktur” denince,
Mustafa bir yıl sonra badelenmek istediğini söyledi. Korunmaz müridi odasına
aldı, üç ayrı tarihte ilişkiye girdiler.
Evli ve bir çocuk babası olan 1980 doğumlu Mustafa S. “ona iman ettim birçok
yerde kerametini gördüm” diyecek kadar bağlanmıştı şeyhe!
KARDEŞİNİ GÖTÜRDÜ
Mustafa yaşadığı mutluluğu tatması için kendisinden üç yaş küçük olan kardeşi
Ümit S.’yi de Dergâha çağırıyor.
Evli ve iki çocuk babası Ümit S. Kırklarilere katılınca ağabeyi o da gibi
badeleniyor.
EŞİNİ GÖTÜRÜYOR
Uğur S. Eşinin, “Allah’a yakınlaşmak cenneti kazanmak için Bade
olması gerektiğini” düşünüyor ve bunun için şeyhinin sır odasına kendi
elleriyle götürüyor.
Uğur S, ifadesinde olayı şöyle anlatıyor:
Eşime gerekli gerekli uğur hocam Allah’a yakınlaşmak cenneti
kazanmak için Bade olması gerektiğini söyledik. Bir ay önce eşime
Bade alması söyledim ve dergâha gittik. Eşim sır odasına tek
başına girdi. Amacı bade yapmaktı. Yarım saat sonra çıktı. O
sırada Dergâhın yan odasındaydım. Dergâhı eşimle terk ettik.
Yolda bademin nasıl geçtiğini sordum, ilkinde zorlandığını,
alıştığını anlattı. Sonra eşimi bir kere daha dergâha götürdüm ve
hocaya bade yaptı.
Eşimi zorlamadım... Sadece hocamıza bağlandığım ve cennati
kazanmak için bunların doğru olduğunu anlattım. Uğur hoca ile
eşimin ilişkiye girip girmediğini bilmiyorum. Fakat tabi
olabileceğini (ilişki) tahmin ediyorum. Ben de hocayla de ilişkiye
girmedim
Ümit S. C.nsel ilişkinin maneviyatta bağlı gerçekleştiğini söyleyerek
şöyle devam ediyor:
“İnancım gereği devam edeceğim. Hocama bağlılığım süreklidir. Tamamen
ibadet amacıyla yapmaktayım. Hocam ayet mealleri göstererek, tarikata
bağlanmamızı sağlamıştır. Tarikatın amaçlarından birisi de bade ve tabi
olmaktır.”
Uğur S.’nin eşi Ayşe S. 9.06.2011 günü dergâh kapısında gözaltına alınıyor.
1979 doğumlu Ayşe S. “Uğur hocanın elini öpmeye gelmiştim” diyor.
Ancak Uğur Korunmaz ise şöyle anlatıyor:
Ümit’i sadece badeledim. Ayşe’yi çok kere badeledim ve c.nsel
ilişkiye girdim. Bugün gündüz beni aradı. Dergâhta görüşmek
istediğini bildirdi. Ben de çağırdım. Dergâha gelmeden alındı.
İstese yine kendisini badeler ve cinsel ilişkiye girerdim.
Ayşe S. Yargılama sırasında şikayetini geri çekiyor. Ve Şöyle savunuyor
yaptığını:
“Kimse bana zorla bir şey yaptırmadı. (Badeleme) Zikirden ve
teşbihten sonra, başta görüldüğü gibi çirkin görülmemektedir. Bir
kandırma yoktur. İnsanın iradesini etkileyecek bir şey verildiği
doğru değildir.












Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.