Tut ki Ali'den miras kaldı sana zülfikâr, Sende Ali'nin yüreği yoksa Zülfikâr neye yarar? Hz . Mevlana
Hz. Ali'ni Ejderhayı, yine Ejder Kılıcı olan Zülfikar ile öldürmesi. Türk mitolojisi ve felsefesinde Ejderha "Zaman Tengrisi" olarak kabul edilir. Ejderha'yı öldürebilen insan sonsuza kadar yaşar. Türk Tasavvufunda Ejderha "Ego-Nefs" olarak düşünülür. Erenler Ejderhayı öldüren, bir anlamda nefsini yenen ve Tanrı makamına ulaşarak "Ölümsüz" olan insanlardır.
Türk kozmoloji düşüncesinde, Evren kocaman bir Ejderhadır ve yok edilmesi imkansızdır. Evren, Ejderha demektir. İnsanoğlu Zaman ve Mekanın dışına çıkamaz. En eski Türk yazıtları bunu bize bildirir.
"Öd Tengri yaşar, insan oğlu hep ölmek için türemiş.". Yani, Zaman Tengrisi yaşar, fakat insanoğlu ölümlüdür. Yunus Emre ise Göktürklerden kalan bu düşünceyi şöyle tekrar eder. "Dünya bir Ejderhadır, Ademleri Yutucu". Yani Zaman insanoğlunu yer ve tüketir.
İnsanoğlunun ölümsüzlük isteği mitolojilerde, Yaşam Otu, Hayat Suyu, Altın Elma, Hayat Ağacı ile, ejder ve kahraman hikayelerinde görülebilir. En eski Sümer mitlerinde Gılgamış "Hayat Otunu" bulmak için yola düşer. Sümer Mitolojisinde Tanrı Şamaş yani Güneş, Ölümsüzlüğü arayan Gılgamış'a şöyle seslenir.
“Gılgamış, nereye koşuyorsun? Sen aradığın sonsuz yaşamı bulamayacaksın!"
Nuray Bilgili.
Teref.az