KADININ TÜRKLÜKTEKİ VE DİĞER TOPLUMLARDAKİ YERİ

19-07-2024, 13:14           
KADININ TÜRKLÜKTEKİ VE DİĞER TOPLUMLARDAKİ YERİ
1.) Türklerin en eski destanlarından biri olan Yaratılış Destanı'nda Yaratana ilham veren ‘’Ak Ana‘’ adındaki kadındır.
2.) Oğuz Kağan Atamızın kutlu eşlerinden biri mavi bir ışıktan, diğeri kutsal bir ağaçtan doğmuş olağanüstü kadınlardır.
3.) Bilge Kağan Kitabesi'nde Kağan ‘’Sizler Anam Katun, Büyük Annelerim, Hala ve Teyzelerim, Prenseslerim...’’ sözleri ile hitabına başlar.
4.) Eski Türk inancına göre ‘’Han ile Katun’’ gök ve yerin çocuklarıdır. Kadının yeri yedinci kat göktür.
5.) Eski Türk destanlarında kadın erkeğinin her zaman yanındadır. Kadın, erkeğinin güç ve ilham kaynağı kabul edilirdi.
6.) Türk kültüründe destan kahramanları iyi ata binen, iyi savaşan, iyi kılıç kullanan kadınlarla evlenmek istemektedirler. Örnek olarak Korkut Ata'nın Bamsı Beyrek öyküsündeki Banu Çiçek Katun’u verebiliriz.
7.) Eski bir Türk atasözü; ‘’Birinci varsıllık sağlık, ikinci varsıllık iyi bir kadın.’’
8.) Savaşta kadınların yağı eline geçmesi büyük bir utanç sayılırdı.
9.) Oğuz Kağan Destanı'ndan öğrendiğimize göre ırza tecavüzün cezası ölüm veya gözlere mil çekilmesiydi.
Arap gezgini Ahmed bin Fadlan, Türklerin tecavüz suçlusunun bacaklarından çapraz bağlanmış iki ağaca bağladığını ve ipin kesilmesi ile bacakların ayrıldığını anılarında belirtir.
10.) Yine Arap gezgini olan İbn’i Batuta şöyle der: “Burada tuhaf bir hale şahit oldum ki o da Türklerin kadınlarına gösterdiği hürmetti." Burada kadınların değeri ve derecesi erkeklerinden daha üstündür.
11.) Kağanın buyrukları yalnız “Kağan buyuruyor ki” ifadesiyle başlamışsa geçerli kabul edilmezdi.
12.) Yabancı devletlerin elçilerinin kabulünde hatun da hakanla beraber olurdu. Tören ve şölenlerde kadın, hakanın solunda oturur siyasi ve idari konumlardaki görüşlerini açıklardı. Örneğin, Büyük Hun İmparatorluğu adına Çin ile ilk barış antlaşmasını Tanrıkut Mete Han’ın Katunu imzalamıştır.
13.) Ebul Gazi Bahadır Han, Secere-i Terakime’de, Oğuz ilinde, yedi kızın uzun yıllar beylik yaptığını anlatmaktadır.
14.) Kadının yüceliği Altay Dağları'nın en yüksek tepesine “Kadınbaşı” adı verilerek yaşatılmıştır.
15.) Eski Türklerde kadın miras hakkına sahipti. Kadının kendine ait malı bulunurdu. Kadının bunu istediği gibi kullanma hakkı vardı.
16.) Eski Türklerde koca karısını boşayabildiği gibi, kadın da kocasını boşayabilirdi.
Şimdi de diğer toplumların kadına bakışına bir göz atalım:
1.) İngiltere’de XI. yüzyıla kadar kocalar karılarını satabilirdi. Hıristiyanlar ise; kadına şeytan gözüyle bakmışlardır. Yine İngiltere’de kadın “murdar” bir varlık sayıldığı için İncil’e el süremiyordu. Kadınlar İncil’i okuma hakkına Hanry devrinde (1509-1547) sahip olmuşlardır.
2.) İngiliz piskoposu Dour’un 1888 yılında Westminster Kilise’sinde vaaz verirken söyledikleri ;
“Bundan yüz sene öncesine kadar kadın erkeğin sofrasına oturma hakkına sahip olmadığı gibi sorulmadan söze başlaması da caiz değildi. Kocası başının ucuna kocaman bir sopa asardı ve karısı ne zaman emrini tutmazsa onu kullanırdı. Erkek çocuklar ise; analarına ev içinde bir hizmetçi kadından fazla değer vermezlerdi.”
3.) Çin’de, boşanma hakkı yalnızca erkeğe aitti.
4.) Budizm’in kurucusu Buda ise; ilk başlarda kadınları dinine kabul etmemiştir.
5.) Roma hukukunda kadın, kendi malına hüküm edemezdi, vasiyet yapamazdı. Roma hukuku kadını ergin kabul etmiyordu. Onu eksik uslu sayıyordu. Roma’da dul kadının evlenmesi suç sayılıyordu.
6.) Çin’de yeni doğan çocuk, erkekse pahalı kumaşlara, kız ise bez parçalarına sarılırdı.
7.) İran’da kanları bozmamak için yakın akrabalarla evlilik uygun görülmüştür. Bu nedenden dolayı anaları ve kız kardeşleriyle evlenenler ortaya çıkmıştır. ( Özellikle Mazdeizm’in yayılmış olduğu dönemde.)
8.) Cahiliye Araplarının kız çocuklarını diri diri gömmeleri bir gerçektir. Kız çocuğa sahip olmak onursuzluk sayılmıştır...
Yadigar Gidici
TEREF












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.