Felsefe tarihinin en önemli simalarından biri olan Aristoteles zoolojiyle de ilgilenmiştir. Mesela o, atin ağzında 28 adet diş olduğunu öne sürmüştür. Aristoteles'e olan güven o kadar fazlaydı ki, ortaya koymuş olduğu her şey birer otorite olarak kabul ediliyordu. Bu özellikle Hristiyan ekolünce benimsiyordu.
Aristoteles'ten binlerce yıl sonra meclisin birinde bir grup papaz sohbete otururlar. Bu arada papazlardan en genci, sohbetten sıkılır ve müsade isteyerek etrafta gezinmeye başlar.
Atının yanından geçen papaz, daha önceki sohbetlerden anımsadığı üzere atın ağzında gerçekten 28 adet dişin olup olmadığını merak eder. Merakını gidermek isteyen papaz, atın ağzını açar ancak gördüğü diş sayısı 28 değildir
Genç papaz hızlıca meclise dönerek, atının ağzına baktığını ve ağzında 28 adet diş olmadığını söyler. Bunun üzerine meclistekiler genç papazla alay ederler. Ancak genç papaz israr edince dayanamayıp atın ağzına bakmak için harekete geçerler. Bir de ne görsünler, atın ağzında gerçekten de 28 diş yoktur.
Bu olayda neye kanaat getirilmiştir biliyor musunuz? Aristoteles yanılmış olamazdı. Bu nedenle atın yanıldığını düşündüler. Bugün biz buna koyu gelenekselcilik diyoruz.
Arkeoloji Tarihi
TEREF