Capivara’dan Mezopotamya’ya, Tanrıçaların nefesinden dudaklara…
Bu gün, 12:54

12.000 yıl öncesine tarihlenen bir kaya resmi…
Brezilya’nın Capivara Ulusal Parkı’nda, hematit (kırmızı demir cevheri) tozuyla boyanmış rupestre (kaya sanatı) figürlerinde, iki figür yaklaşıyor birbirine.
Bazı arkeologlara göre bu, tarihte kaydedilmiş ilk “öpüşme temsili” olabilir.
Ama mesele sadece bir dokunuş değil;
bir jestin, bir sembolün, bir ritüelin doğuşu.
İnsanlar Ne Zaman Öpüşmeye Başladı?
Öpüşme, insan davranışlarının evrimi içinde şaşırtıcı biçimde “doğuştan gelen” bir refleks değildir.
Bazı antropologlara göre, öpücüğün kökeni beslenmeyle ilgilidir:
Tıpkı kuşların yavrularını gagalarıyla beslemesi gibi, bazı erken insan topluluklarında da annelerin yiyeceği ağızdan ağıza vermesiyle başlayan bir davranış, zamanla bağ kurma ve sevgi ifade etme biçimine dönüşmüş olabilir.
İlginçtirki, öpüşme her kültürde tarihsel olarak yoktur. Örneğin bazı Avustralya Aborjinleri, bazı Amazon kabileleri ve Orta Afrika toplulukları geleneksel olarak öpüşmezler.
Ancak Mezopotamya, Hindistan ve Çin gibi erken tarım toplumlarında öpüşme, hem aşkın hem de ritüelin parçası hâline gelir.
Tanrılar ve İlk Öpücük
Tanrılar ilk insanı öptü mü?
Sümer mitolojisinde tanrıça Inanna, sevdiği Dumuzi’yi öperek kutsar.
Antik Mısır’da, tanrı Osiris’in hayatı eşi İsis’in “nefes öpücüğü”yle geri gelir.
Yani: Tanrısal öpücük, hayatı geri getiren bir büyüdür.
Yahudi Kabalasında “Tanrı’nın ruhu, ilk insanın burun deliklerinden öperek ona yaşam verir.”
Yani öpücük, bir can verme ritüelidir.
Bu nedenle “Tanrının ilk dokunuşu öpücük müydü?” sorusu, sadece romantik değil; mitolojik olarak da anlamlıdır.
İlk Kim Öptü?
Elbette bunu kimse kesin olarak bilemez ama yazılı tarih bize ilginç ipuçları sunar:
MÖ 1500 dolaylarında yazılan Hint Vedik metinlerinde, dudaktan dudağa öpüşmeden açıkça bahsedilir.
Bu, öpücüğün ilk yazılı kaydıdır.
MÖ 2000’lerde, Mezopotamya tabletlerinde çiftler arasındaki “ağızla selamlaşma” ifadelerine rastlanır.
MÖ 500’lere geldiğimizde, Antik Yunan tiyatrolarında “öpüşme” aşkın ve tragedyaların bir parçasıdır.
Yani: Aşk, sahnelenmeden önce dudaklardan taşar.
Ahmet Koğumtekin
TEREF