Sadece biraz zaman. Biraz yakınlık. Biraz kalp.

Bu gün, 08:54           
Sadece biraz zaman. Biraz yakınlık. Biraz kalp.
82 yaşında bir baba, 50 yaşındaki oğluyla kanepede oturuyor.
Oğlu başarılı, eğitimli, ciddi. Baba sessiz, biraz zayıf ama tetikte.
Aniden pencere kenarına bir karga konar.
"Bu ne?" diye sorar baba sessizce.
"Bir karga, baba," diye cevap verir oğul sakince.
Birkaç saniye geçer.
"Bu ne?" diye tekrar sorar baba.
"Az önce söyledim ya, bir karga," der oğul, biraz sinirlenerek.
Bir sessizlik anı daha.
"Bu ne, oğlum?" diye sorar baba üçüncü kez.
Şimdi oğul sesini yükseltir:
"Bir karga, kahretsin! Kaç kere söylemem gerekiyor?!"
Baba hiçbir şey söylemez. Ayağa kalkar ve yavaşça odasına girer.
Bir süre sonra elinde eski, yıpranmış bir defterle geri döner. Dikkatlice karıştırıyor ve oğluna uzatıyor.
"Lütfen bunu oku," diyor sessizce.
Oğul okuyor:
"Bugün üç yaşındaki oğlumla kanepede oturuyordum. Pencereye bir karga kondu.
Oğlum bana 23 kez sordu: Baba, bu ne?
Ve her seferinde gülümseyerek cevap verdim: Bu bir karga, canım.
Ona sarıldım, başını okşadım - merakına minnettardım.
Sevgi ve sıcaklık dolu bir andı."
Oğul sessiz.
Bakışları boşlaşıyor.
Ve yüreğinde sessiz bir utanç yayılıyor.
Neden?
Çocukken bize sonsuz bir sabır verilir -
ama ebeveynlerimiz yaşlandığında, tam da onlara karşı olan sabrımızı kaybederiz.
Ama onlar büyük bir şey istemezler. Para yok, hediye yok.
Sadece biraz zaman. Biraz yakınlık. Biraz kalp.
Çünkü bir gün biz de o kanepede oturuyor olacağız.
Ve umarım biri aynı soruyu 23 kez yanıtlar -
rahatsızlıkla değil.
ama sevgiyle.
Sakine Akpınar Delipınar
TEREF












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.