ASASmedya.info`nun sorularını Doğu Türkistan sürgün hükümetinin Başbakanı İsmail Çengiz yanıtladı.

- Sn.Çengiz, Doğu Türkistan’dan gelen haberler çok üzücü. Neler oluyor?

- Doğu Türkistan’da çok kötü şeyler oluyor. Çoğu uygur, 30 milyon soydaşımız dünyanın gözü önünde cehennem hayatı yaşıyor. BM’nin, dünyanın kabul ettiği 2 milyon, bizim tespitlerimize göre 3 milyonu aşkın soydaşımız rejim karşıtı olmaları esas getirilerek cezalandırılıyorlar, toplama kamplarında işgencelere, beyin yıkamaya maruz kalıyorlar. Cezalandırılmalarının sebebi insani yaşam hakları talepleridir, dini inançları, kültürleri, yaşam tarzları, dini milli obje bulundurmaları bile cezalandırılmalarına neden olabiliyor. Yetişkin Türklerin cezalandırılmaları yetmezmiş gibi onların 18 yaş altı çocuklarının beyinlerinin yıkanması için ceza merkezlerine götürüldüğünü biliyoruz. Küçücük çocuklar ailelerinden koparılarak Çin kültürüne uygun yetiştiriliyor, dini kimlikleri unutturuluyor, ateist olarak yaşamaya mecbur bırakılıyorlar. Müslüman cocuklara her gün domuz eti yediriyorlar, kommunizm olmazsa hepsinin aç kalacağına inandırıyorlar. Ailelerinden koparılan küçük Türk çocukları öz ailelerinin uygun göremeyeceği şartlarda tutulmaktalar. Cezalandırılan insanlar, kamplara götürülenler yargısız infaza maruz kalıyorlar. Demokratik dünyanın kabul göremeyeceği şekilde mahkemesiz, yargısız infaz ediliyorlar. Bu insanların tek `suçu` Türk ve Müslüman olmak ve kimliklerini korumaktır. Bu soykırımdır. Almanya, Çekoslavakiya gibi ülkelerde yaşananlardan sonra dünya bir daha soykırım vahşetine tanıklık etmez diye düşünüyorduk. Ama bu gün milyonlarla insan soykırıma maruz kalıyor ve dünya bu durumu sessizce izliyor. En ağrılı yanı ne biliyor musunuz? Dünyanın Hıristiyan cameası Çin zulmünü kınarken Türk ve İslam dünyası sessizce izlemeye devam ediyor.

- Doğu Türkistan sürgün hükümeti Başbakanı olarak neler yapıyorsunuz?

- Dünyada çok az sayıda sürgün hükümeti var, biz de onlardan biriyiz. Biz 1933’te kurulmuş Doğu Türkistan devetinin yeniden özgürlüğe kavuşması uğrunda mücadele veriyoruz. Maalesef illegal bir kuruluş olduğumuzu ileri sürerek bizimle iletişim kurmaktan kaçınıyor resmiler. Yine de durmadan çalışıyor, Çin rejiminin insanlarımıza yaşattığı insanlık dramını dünyaya aktarıyoruz. Türkiye’de de Avrasya Türk Devletleri Genel Başkanlığı Konfederasyonu olarak çalışmalara devam ediyoruz. Diaspora olarak faaliyetlerimizi sürdürüyoruz.

Maalesef bizi Çin rejimi dünyaya terrörist olarak tanıtıyor. Biz terrörist değiliz. 1,8mln km kare yüzölçümüne sahip Doğu Türküstanın milyonlarla insanının özgür ve hür yaşamasını arzuluyoruz. Bizimkisi sadece özgürlük savaşı.