Bir Kartal, Bir Anneye Çocuk Yetiştirmenin Sırrını Fısıldadı
Dünən, 12:54

— İyi misin, insan anne? diye sordu kartal, ağır ve sakin bir sesle.
Şaşkınlıkla başını kaldıran kadın, gözlerinde tereddütle ona baktı.
— Korkuyorum, diye fısıldadı. Bebeğim yakında doğacak ve aklımda binlerce soru var… Ona en iyisini sunmak, yolunu aydınlatmak istiyorum. Ama doğru yetiştirdiğimi nasıl bilebilirim?
Kartal sessizce onu süzdü, sonra yanına kondu.
— Bir çocuğu büyütmek kolay değildir, dedi nihayet. Ama onu her zorluktan korumak da büyütmek değildir. Benim yavrularım doğduğunda, yuvaları yumuşacık tüyler ve otlarla kaplıdır. Orada huzur bulurlar, güvende hissederler. Ama bir gün gelir, kendi başlarına yaşamayı öğrenmek zorundadırlar. İşte o zaman, onları rahatlatan her şeyi kaldırırım.
Kadın kaşlarını çattı, şaşkındı.
— Rahatlarını neden bozuyorsun?
Kartal gözlerini onun gözlerine dikti.
— Çünkü rahatsızlık, büyümeye zorlar. Eğer onları hep yumuşak bir dünyada tutarsam, hiçbir şey öğrenmezler. Sert dallar ve dikenler, onların doğrulmasını, başka bir yer aramasını ve güçlü olmasını sağlar. Kolaylık hiçbir şey öğretmez.
Kadın başını eğdi, düşünceliydi. Ama içinde bir başka korku belirdi.
— Peki ya düşerlerse? diye sordu titreyen bir sesle.
Kartal sakince cevap verdi:
— Düşerler, evet. Rüzgâr onları savurur, yere çakılırlar… Ama ben oradayım. Onları pençelerimle yakalar, tekrar havaya bırakırım. Defalarca. Ta ki kanatları, kim olduklarını hatırlayana kadar. Ve uçmayı öğrendiklerinde, onları serbest bırakırım.
Kadının gözleri kocaman açıldı.
— Peki ya gitmelerine izin vermezsen? diye fısıldadı.
Kartal başını iki yana salladı.
— Ben bağımlılığı beslemem. Yavrularım kendi kanatlarıyla uçmayı öğrenmeli. Hayat, onları sonsuza kadar yuvada tutmak değildir. Eğer onları fazla korursam, eğer sevgimle onları tutsak edersem, güçlerini ellerinden alırım. Onların bir yolu var, ve ben o yolu bulabileceklerine inanıyorum.
Kadının içini uzun bir ürperti kapladı. Ellerini yavaşça karnının üzerine koydu.
— O halde… Çocuğumun biraz acı çekmesine izin mi vermeliyim?
— Bu acı değil, öğrenmek, diye düzeltti kartal. Ve seni ne kadar zorlasa da, insan anne, ona verebileceğin en büyük sevgi, ona güçlü olmayı öğretmektir. Onu bırak. Onu öyle sıkı sarmalama ki, yükselmesine engel olma. Onun kanatlarını açmasına yardım et.
Kadın derin bir nefes aldı. Kartala uzun uzun baktı, sonra hafifçe gülümsedi.
— Teşekkür ederim, anne kartal. Sözlerin benim için bir hediye.
Ve ardından yürüyüp gitti. Adımları artık daha sağlamdı. Çünkü o artık çocuğunun ihtiyacı olan anne olacaktı: Güçlü. Cesur. Ve onu uçmaya hazırlayan bir anne.
Eğer çocuğunun yükselmesini istiyorsan, onun yerine her şeyi yapma.
Onu yumuşak bir kozanın içine hapsetme.
Kartallar, yavrularını yuvadan atar. Onları dikenlerin arasında bırakır. Çünkü bilirler ki, ancak böyle uçmayı öğrenebilirler.
Düşmesinden korkma. Ama onu hep kanatlarının altında tutma.
Bırak rüzgârla yüzleşsin.
Bırak kendi gücünü keşfetsin.
Gerçek sevgi, onu her şeyden korumak değil… uçmayı öğretmek ve ne kadar zor olsa da onu özgür bırakmaktır.
Bırak kendi yolunu bulsun.
Bırak gökyüzüne ulaşmadan önce düşsün.
Hayatvefarkındalık
TEREF