Bir daha yazalım. Birisi şunlara Malazgirt'i doğru anlatsın da oradan kendilerine ekmek çıkmayacağını anlasınlar.
1.Alparslan yeni müslüman olmuş bir ailenin oğlu olarak doğmuştur. Dedesi(aslında dede babası) Selçuk Bey'in Cend şehrinde İslamiyeti kabulüyle Alparslan'ın doğumunun arası uzun bir süre olamaz.
2. Alparslan'ın seferi Bizans üstüne değil kendi gibi Müslüman olan Fatımiler üstüneydi, yani seferin motivasyonu islam-haçlı kavgası değil Türk hakimiyet kavgası idi. Bu seferde kendisini sıkıştırmak isteyen Bizans ordusuyla karşılaştı, savaşmamak için elçiler gönderdi, sulh teklifi reddedilince savaştı.
3.Ordusunda önemli sayıda Şaman Türk askeri vardı, ordusuna, Bizans ordusundan katılan Kuman, Peçenek, Ok-Uz Türklerini de hesaba katarsak "Türkmen başbuğunun ardındaki Oğuzun elli bin tuğunun" belki yarısı belki dörtte biri Müslüman olmayan Türklerden oluşuyordu. Ama nihayetinde ilkokul talebeleri dahi bilir ki zafer, hristiyan Türklerin Alparslan safına geçmesiyle kazanılmıştır.
4. Sultan Alparslan'ın savaştan evvel namaz kıldığı gibi, ölüm elbisesi giymek, atının kuyruğunu bağlamak, askerlerine börülerim diye hitap etmek gibi Türk şaman geleneklerini de yerine getirdiği söylenir. (Sembolist ölüm kıyafetiyle savaş islam öncesi Türk geleneğidir, islam bu sembolü hac da ihram giyerek kullanır)
5. Ahmet Yesevi, Malazgirt'ten yirmi yıl sonra doğmuştur dolayısıyla isimleri onunla özdeşleşen Horasan erenlerinin savaşta bulunma ihtimali yoktur.
Sonuç olarak Malazgirt elbette tarihin seyrini İslam lehine değiştiren en büyük zaferlerimizden biridir ama Türklüğün zaferidir. Malazgirt'in rövanşını Türklerden almak isteyenlerle kol kola girmiş bulunanlar Malazgirt zaferinden medet ummamalıdır.
Afşın Efkarlıoğlu
Teref.az