GÖĞE BAKAN TÜRK'ÜN DİNİ!

Bu gün, 15:04           
GÖĞE BAKAN TÜRK'ÜN DİNİ!
GÖĞE BAKAN TÜRK'ÜN DİNİ!
Bizim dinimiz,
dar duvarlara sığmazdı hiçbir zaman.
Ne taş yığınında aradık kutsalı,
ne de kum fırtınasında doğmuş bir hikâyeye bağladık ruhumuzu.
Çünkü biz,
göğü Tanrı bildik,
yıldızı dua,
rüzgârı nefes saydık.
Onlar çölün ortasında
bir yöne secde ederken,
biz dört yöne selam verdik –
kutup yıldızıyla,
ulu kayayla,
gök gürültüsüyle konuştuk.
Bizde tapınak yoktu,
çünkü orman zaten mabedimizdi.
Tarikat yoktu,
çünkü Tengri'nin sesi her kalpte yankı bulurdu.
Uyduruk bir kitapla sınanmadık,
yazıyla mühürlenmedik,
çünkü bizim kitabımız
yaprağın damarında,
ırmağın sesinde,
doğan her kuzgunun kanadındaydı.
Siz çölde kuraklığa taparken,
biz yağmura dua ederdik.
Siz taş duvarların gölgesinde eğilirken,
biz ulu dağın zirvesinde dik durmayı öğrendik.
Sizin Tanrınız gürleyen emirdir;
bizimkisi ise
sessizce akan ırmakta gizli sırdır.
Çünkü biz biliriz:
Tanrı ne duvarda,
ne kitapta,
ne de arada bir ağzını açan adamdadır.
Tanrı, her şeydedir.
Ve biz,
o her şeye saygı duyarak yaşarız.
Bu yüzden Türk’ün dini,
bir zincir değil,
özgür bir rüzgârdır.
“Doğada tapınak yoktu, kalpte Tengri vardı; tapınak, kilise, cami ve cemevi en büyük putperestliktir! Bizim tapınağımız kayın ağacı, ardıç ağacı ve ormandır!
Türk Şamanizmi-Ilımga Dergisi
TEREF












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.