Bölüm1 TÜRKÜN YİĞYİT EVLADI SELAHADDİN EYYÜBİ
6-07-2024, 17:24
1- konuyu biraz önceye götürelim:
Selçuklu Sultanının hizmetinde bulunan
Atabeg’lerden Zengi, Bağdat Halifesinin askerlerini mağlup ederek ün kazanmış bir
komutandır. Mezopotamya ve Suriye’de bir devlet kurar ve akabinde 1144 yılında
o zaman Haçlıların elinde bulunan Halep Kontluğunu ele geçirir. Zengi, iki sene
sonra vefat edince yerine oğlu Nurettin Zengi geçer. O vakitler Mısır’da Şii Fatimî
devleti vardır ve eski gücünde olmadığından Haçlıların tehdidi altındadır. Fatimî
iktidarının Başveziri olan Şâver, Nurettin Zengi’den yardım ister. Nurettin Zengi,
Fatimî Halifesine yazdığı cevabi mektupta, kendisini değil ama yardıma Türkleri
göndereceğini, onlara güvendiğini ve Frankların mızraklarına karşı koyabilecek
gücün Türklerin oklarında olduğunu açıkça belirtir. Türklerden teşekkül
etmiş bu ordunun komutanı Şirkuh’tur. Şirkuh (anlamı dağ arslanı demektir)
Selahattin’in öz amcasıdır ve kendisi de amcasıyla beraber ordunun başındadır.
Uzun muharebelerden sonra Fatimî Şâver ölür yerine Şirkuh geçer, sonra Şirkuh
da ölünce yerine Selahattin geçer ve böylece Mısır’da Eyyubî iktidarı başlamış
olur. Şu halde Zengi’nin kendisinden yardım isteyen Şâver’a yazdığı mektupta
“Türklerden bir ordu göndereceğini” söylemesi ve Selahattin’in amcasının emrinde
Selahattin’i de göndermesi onun Türk olduğunun delilidir. Nitekim Selahattin
devrindeki tarihçiler Mısır’ın, Yemen’in, Trablusgarp’ın ele geçirilmesini bir Oğuz
hareketi olarak görürler. Amcası Esedüddin Şirkuh kumandasında Mısır’a giden
7000 civarındaki süvariden 6000’den fazlasının Türk olduğunu kaydederler.
ardı var
Kamil Loraslı
Selçuklu Sultanının hizmetinde bulunan
Atabeg’lerden Zengi, Bağdat Halifesinin askerlerini mağlup ederek ün kazanmış bir
komutandır. Mezopotamya ve Suriye’de bir devlet kurar ve akabinde 1144 yılında
o zaman Haçlıların elinde bulunan Halep Kontluğunu ele geçirir. Zengi, iki sene
sonra vefat edince yerine oğlu Nurettin Zengi geçer. O vakitler Mısır’da Şii Fatimî
devleti vardır ve eski gücünde olmadığından Haçlıların tehdidi altındadır. Fatimî
iktidarının Başveziri olan Şâver, Nurettin Zengi’den yardım ister. Nurettin Zengi,
Fatimî Halifesine yazdığı cevabi mektupta, kendisini değil ama yardıma Türkleri
göndereceğini, onlara güvendiğini ve Frankların mızraklarına karşı koyabilecek
gücün Türklerin oklarında olduğunu açıkça belirtir. Türklerden teşekkül
etmiş bu ordunun komutanı Şirkuh’tur. Şirkuh (anlamı dağ arslanı demektir)
Selahattin’in öz amcasıdır ve kendisi de amcasıyla beraber ordunun başındadır.
Uzun muharebelerden sonra Fatimî Şâver ölür yerine Şirkuh geçer, sonra Şirkuh
da ölünce yerine Selahattin geçer ve böylece Mısır’da Eyyubî iktidarı başlamış
olur. Şu halde Zengi’nin kendisinden yardım isteyen Şâver’a yazdığı mektupta
“Türklerden bir ordu göndereceğini” söylemesi ve Selahattin’in amcasının emrinde
Selahattin’i de göndermesi onun Türk olduğunun delilidir. Nitekim Selahattin
devrindeki tarihçiler Mısır’ın, Yemen’in, Trablusgarp’ın ele geçirilmesini bir Oğuz
hareketi olarak görürler. Amcası Esedüddin Şirkuh kumandasında Mısır’a giden
7000 civarındaki süvariden 6000’den fazlasının Türk olduğunu kaydederler.
ardı var
Kamil Loraslı