İSKOÇYA PİCTLERİ TÜRK İSKİTLERLE AKRABA
Bu gün, 09:04
Pictler ve Türkler arasındaki bağlantı üzerine yapılan tartışmalar, özellikle sanat ve semboller üzerinden yürütülen tarihsel ve kültürel benzerliklere dayanmaktadır. İskoçya’nın kadim halklarından biri olan Pictlerin, Orta Asya İskitleri (Scythians) ile, dolayısıyla Türklerle bir akrabalığa sahip olduğu öne sürülmektedir. Bu teoriyi destekleyen en güçlü argümanlardan biri, her iki kültürde de rastlanan sembolik ve sanatsal öğelerin benzerliğidir.
Özellikle, Pictlere ait taş anıtlarda görülen semboller ile Türk kültüründe kullanılan tamgaların benzerliği dikkat çekicidir. Örneğin, M.Ö. 5. ve 4. yüzyıllarda Altay Dağları’ndaki Pazırık Kurganından çıkarılan bir Türk pantolonunda bulunan tamgalar, Anadolu’dan İskoçya’ya kadar uzanan geniş bir coğrafyada görülmektedir. Aynı tamganın, İskoçya’daki bir Pict taş anıtında da yer alması, bu benzerliklerin yalnızca tesadüf olmadığını düşündürmektedir. Türkler, kültürel mirasın devamını sağladıkları ölçüde, İskitlerin mirasçısı olarak tanınmayı da hak etmektedir.
İskitler, Orta Asya’nın geniş bozkırlarında at sırtında yaşayan savaşçı bir topluluktu. Kimi akademisyenlere göre, İskitler Türklerin atalarıdır ve bu halk, Asya’dan Avrupa’ya yayılarak geniş bir kültürel etki bırakmıştır. Bu nedenle, batılı tarihçilerin genellikle ayrı değerlendirdikleri Pict kültürü, aslında Orta Asya kökenli bu kültürle bağlantılı olabilir. Batılılar, Pict kültürünü incelerken Türk kültürüyle olan bağlantıyı göz ardı etmiş olsalar da, bu iki kültür arasındaki sanatsal ve sembolik benzerlikler, konunun akademik bir incelemeyi hak ettiğini göstermektedir.
Bu kültürel bağlantıları ortaya koyan örnekler arasında, Kayseri Tuzhisar’daki Sultan Han gibi Selçuklu dönemi eserleri yer alır. Selçuklu Sultanı I. Alaeddin Keykubat tarafından 1232-1236 yılları arasında inşa ettirilen bu kervansaray, üzerinde taşıdığı sembollerle Türk-İskit kültürel devamlılığını simgeler. Aynı şekilde, M.Ö. 7. yüzyılda Kimmer/İskit kültürüne ait Kelermes Kurganı’ndan çıkan eserler de benzer sembolleri barındırmaktadır. Tüm bu buluntular, Pict ve Türk kültürleri arasındaki olası bağı güçlendiren kanıtlardır.
Sonuç olarak, Pictler ile Türkler arasındaki bu sembolik ve sanatsal benzerlikler, yalnızca tesadüfi bir bağlantı değil, derin bir kültürel etkileşimin izleri olarak görülebilir. Bu nedenle, konunun akademik olarak incelenmesi, Pict kültürünün kökenlerini ve Türk kültürü ile olan olası bağlantılarını daha iyi anlamamıza yardımcı olacaktır. Batılı tarihçilerin göz ardı ettiği bu benzerlikler, Türk kültür mirasının ne denli geniş bir coğrafyaya yayıldığını ve diğer kültürlerle olan etkileşimini ortaya koymaktadır.
Mehmet Özgür Ersan Abdal Yesari
TEREF