"HÜLAGÜ HAN’IN TOYNAĞI"

Bu gün, 12:04           
"HÜLAGÜ HAN’IN TOYNAĞI"
Yer: Bağdat – Yıl: 1258
Ateşin kızıl kıvılcımları göğe yükselirken, Dicle boylarında bir feryat koptu. Arap’ın ilahî krallığına inen kara bir gök gürültüsüydü bu. O gürültünün adı Hülagü Han’dı. Cengiz Han’ın kanından, bozkırın uçsuz sessizliğinden gelen bir Türk kağanıydı. Atsız'ın da belirttiği gibi Cengiz Han Türk asıllıydı, onun soyu da Türk'tü.
Bağdat… Halifelik makamının, Emevî mirası despotluğun, altın kubbeli Türk'e zulüm sarayının kalbiydi. Ama o gün, kubbeler çatladı. Arap mitolojisi İslam'ın siyasi gövdesi, Tanrı Dağları’nın torunları tarafından yerle bir edildi.
Ve o an geldi...
Hülagü Han, cihanın ortasında, atının üstünde dimdik durdu. Üzerinde kurt postu, elinde şarap küpü. Damarlarında yalnızca kan değil, bozkırın öfkesi akıyordu. Altında yatan, zincirlenmiş Abbâsî halifesi el-Musta’sım korkuyla titriyordu.
Hülagü Han haykırdı:
“Ben Hülagü Han! İçtim şarabı...! Ve Araplığın her şeyini ezdim! Çünkü Tanrı'nın yeryüzündeki adaleti, Arap'ın masalında değil, Türk’ün kılıcındadır!”
Sonra atını dürttü. Toynaklar, halifenin kutsallık zırvalarıyla örülmüş göğsüne indi. Arap’ın hilafeti, Türk’ün nalı altında paramparça oldu. O gün sadece bir adam ölmedi; bir çağ, bir yalan, bir hükümranlık çöktü.
Hülagü, Halifenin kanı toprağı kirletmesin diye, onu halıya sardırıp atına tepeletti.
Ve Tanrı Türk’ün adaletini sessizce izledi...
Yer: Bağdat
Tarih: 1258
Hatırlayanlar için bir ibret, unutanlar için bir lanet…
Kaman
Türk Şamanizmi-Ilımga Dergisi












Teref.az © 2015
TEREF - XOCANIN BLOQU günün siyasi və sosial hadisələrinə münasibət bildirən bir şəxsi BLOQDUR. Heç bir MEDİA statusuna və jurnalist hüquqlarına iddialı olmayan ictimai fəal olaraq hadisələrə şəxsi münasibətimizi bildirərərkən, sosial media məlumatlarındanda istifadə edirik! Nurəddin Xoca
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.
E-mail: n_alp@mail.ru