LÜKÜS HAYAT’IN YAZARI NAZIM HİKMET

4-06-2024, 12:44           
LÜKÜS HAYAT’IN YAZARI NAZIM HİKMET
1933 yılında eski adı Dârülbedayi olan İstanbul Şehir Tiyatroları’nın siparişi üzerine müzikleri Cemal Reşit Rey tarafından yapılan ‘Lüküs Hayat’ operetinin sözlerinin Nazım Hikmet tarafından yazıldığı ortaya çıktı.
Gerçeği neden bu kadar geç öğrenebildik?
Nazım ’a hayatta iken büyük acılar çektirildi. Ömrünün uzunca bölümü hapislerde geçirtildi.
Ölümünden sonra da hayatı ve eserleri üzerinde büyük bir sansür ve perdeleme çabası hep sürdü.
Bugün bile bu örtü tamamıyla kaldırılabilmiş değil. Her zaman Nazım’a ait, yıllar sonra basılabilmiş “tüm eserleri”nde yer almamış epeyce şiir ve bilgi ile karşılaşabiliyoruz.
Bu giz ve bilinmeyenlerden çok önemlice birisi de geçtiğimiz günlerde aydınlandı ve kesinlik kazandı.
Pek çoğumuzun birden fazla kez, büyük beğeni ile izlediği, izlememiş olanların da mutlaka kulağına çalınmış olan ‘Lüküs Hayat’ operetinden söz ediyorum.
Hani müziklerini 1933’lerde ünlü besteci Cemal Reşit Rey ’in yazdığı, yıllarca afişlerde yer aldığı şekliyle (halâ da öyle) sözlerinin ise; kardeşi Ekrem Reşit Rey tarafından yazıldığı bilinen ‘Lüküs Hayat’ opereti…
MEĞER BU BİLİNEN ESERİN SÖZLERİNİ NAZIM HİKMET YAZMIŞ…
Sözleri ve oyunun içindeki diyalogları hatırlayanlar, oyunu yazanın aslında Nazım Hikmet olduğunun artık tereddütsüz, kanıtlı bir şekilde ortaya çıktığını buradan okurken, “tahmin etmeliydim” diyeceklerdir belki de… Zira oyunun kurgusu da, bunu besleyen sözleri de müthiş bir sınıf çatışması ve sınıf mücadelesini içeriyor.
Lüküs Hayat’ta, Türkiye toplumundaki derin sınıf farklılıkları, devlet eliyle yaratılmaya çalışılan görgüsüz burjuvazinin, kaba bir şekilde Batı’ya öykünmesi, alt sınıflarla ilişkiler, alt sınıfın tepkisi, çeşitli komiklikler de katılarak anlatılıyor.
( Küçük hırsızlıklarla geçinen oyunun kahramanlarından “ Rıza ” ile “ Fıstık ” bir zengin evine girince kendilerini kıyafet balosunda bulurlar. İkilinin kendilerini buldukları yeni ortamda, kaba batılılaşma özentisinin ortasına düşmüş alt sınıf mensubu, halktan insanların durumu anlatılır aslında. Oyunda, sınıfsal çelişkilerin iyice keskinleştiği yaşam biçimleri de komik olaylara neden olur…)
NAZIM’IN YAZDIĞINA DAİR TEREDDÜT KALMIYOR
Kiraladığı tekneyle, o zamanki kayınbiraderi Nazım Hikmet’i yurt dışına çıkaran kişi olarak da bilinen, yazar Refik Erduran ( 13 Şubat 1928, İstanbul / 7 Ocak 2017, Edirne ) tarafından ilk kez dile getirilen “Lüküs Hayat’ı Nazım’ın yazdığı” bilgisi, geçtiğimiz günlerde oyuncu Zihni Göktay ’ın ‘sözlü tarih’ tanıklığı ile de tartışmasız biçimde doğrulandı.
Böylelikle 84 yıllık “sır” da aydınlanmış oldu…
Lüküs Hayat, sanatçı Gencay Gürün ’ün İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları Sanat Yönetmenliği döneminde repertuara alınır ve 1985 yılında Haldun Dormen’in yönetiminde yeniden sahnelenmeye başlanır.
Lüküs Hayat ’ın bu sahnelenişinde (ilk yıllarında efsane oyuncu Hazım Körmükçü ’nün canlandırdığı) “Rıza” rolünü üstlenen Zihni Göktay (2 Aralık 1945), Doğa Rutkay’ın sunduğu ‘Her Şey Bu Masada’ programında ( Bloomberg-HT TV ), “giz” perdesini kaldıran tanıklığını şu sözlerle ifade etti: (Aynen aktarıyorum.)
“… Biz oyunda bu şarkıyı daha önce söylemiyorduk, bazı ‘durumlar’ nedeniyle. 1984 yılında Cemal Reşit Rey ( hayattaydı ) İstanbul Radyosu Tiyatro şubesinde kendisi anlattı:
“…1933’de Onuncu Yıl Marşı’nı besteliyorum bir taraftan. Bir taraftan da Lüküs Hayat ’I besteliyorum. Yetiştiremiyorum. Şarkı sözlerinin bir kısmını kardeşim Ekrem Reşit Rey de yetiştiremiyor. Muhsin Ertuğrul ’a gittik ‘Kasım ayında prömiyer yapacağız, ne yapalım’ dedik…”
Zihni Göktay anlatımını sürdürüyor: “Dârülbedayi karşısında Ferdi Tayfur’la (dublajcı) Büyük Londra Oteli’nde Nazım kalıyormuş. Tarihi otel halâ duruyor yerinde. Nazım diyor ki; “ Ben bunu yazarım, şarkı sözlerinin bir kısmını yazarım …”
Lüküs Hayat’ta büyük bir sınıf çatışması vardır. Kesinlikle. Üstü şekerli olarak bu kadar güzel anlatılıp eleştirilemez. Bire bir Nazım’ın sözleri o belli. Yalnız resmi hizmet olduğu için Şehir Tiyatroları, telif ücreti verebilmek için imza atması gerek Nazım’ın.
Nazım;
‘benim ismim çıkmış dokuza, inmez sekize’ der. ‘İsmimi vermem’ diyor. Bunun üzerine Muhsin Bey cebinden 75 lira veriyor. Otele borçları yüzünden. O isim senelerce üstü örtülü olarak kaldı.
Ben bunu Cemal Reşit Rey ’in (25 Ekim 1904, Kudüs – 7 Ekim 1985, İstanbul) ağzından da dinledim bire bir. “Biraderim Muhsin’e; monşer, bunu yetiştiremem” dedi. “Bunun üzerine Nazım’a rica ettik” dedi…
LÜKÜS HAYAT’IN SERÜVENİ…
İstanbul Şehir Tiyatroları’nın ( Dârülbedayi ) siparişi üzerine yazılan ve ilk defa Cumhuriyetin 10. yılı kutlamalarının yapıldığı 1933 yılında sahnelenen Lüküs Hayat , 1946 yılına dek büyük bir seyirci kitlesi tarafından izlendi. 1958’de Zeki Alpan, 1962 yılında da Muammer Karaca tarafından tekrar sahneye konuldu. 6 Mart 1985’te ise, İstanbul Şehir Tiyatroları’nda yeniden sahnelenmeye başlandı ve o tarihten bu yana aralıksız sürdü.
* * *
Aşağıdaki linkte 2 büyük sanatçımızın LÜKÜS HAYAT performansı bulunuyor.

Merih Tan












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.