Türkçenin Felsefesi - 9
2-11-2024, 00:49
Doç. Dr. Haluk Berkmen
Asya’dan Amerika kıtasına değişik dönemlerde insanlar göç etti. 24.000 yıl önce kuzeydoğu Asya buzlarla kaplıydı ve Bering boğazı yürüyerek geçilmeye müsaitti. O bölgeye Beringia denmiştir.
Beringia bölgesinde M.Ö. 24.000’den M.Ö. 16.000’e kadar, 8.000 yıl boyunca, buzul çağı bitene kadar, insanlar Alaska’da yaşadılar.
Alaska adının kökeni bilinmiyor. Alaska adını Ala-Saka sözcüklerine ayırırsak, “Yüce Sakha” adı beliriyor. Ala kök sözcüğü ‘yüce’ demektir ve Sakha halkından Türkçenin Felsefesi – 7 sayılı yazımda ayrıntılı söz ettim. Kadim Sakha halkı tarafından Ala-Sakha adı verilmiş olan bölgeye çok sonradan gelenler Alaska dediler. Keza Aleut adalarının kadim adı Ala-Uç idi. Zira Aleut adaları, alttaki resimde görüldüğü gibi, denizde bir uç oluştururlar. Hem kuzeydoğu Asya hem de Alaska bölgesindeki halkaların kökeni Asya Türkleri olduğunu dilleri karşılaştırınca anlıyoruz. Kuzeydoğu Asya bölgesine Yukagir, Çukçi ve Ket halkları, Alaska bölgesine Eskimo, Tinglit ve Atabaşkan halkları yerleşti.
Hem Asya’daki Yukagirlerin hem de Alaska’daki Eskimoların dilleri bitişken Altay dilleri olup, Türkçe ile yakın akrabadırlar. Alttaki resimde Yukagir, Eskimo dillerinden bazı sözcükleri Türkçe ile karşılaştırıyorum. Örneğin Türkçedeki Ata sözü Yukagir dilinde Aka ve Eskimo dilinde Akkak iken, Türkçe Ana ve eşdeğeri olan Ene sözleri Yukagir dilinde Emee ve Eskimo dilinde Aema şeklindedir.
İçlerinde Ömer Gökçümen adlı bir Türk’ün de bulunduğu bir grup Genetik uzmanı 2012 yılında yayınladıkları makalenin başlığı şöyle:
“Mitochondrial DNA and Y chromosome variation provides evidence for a recent common ancestry between Native Americans and Indigenous Altaians.”
Türkçesi: “Mitokondri DNA’sındaki ve Y kromozomundaki değişimler, yerli Altay halklarıyla Amerikan Kızılderililerinin ortak ataya sahip oldukları gösteriliyor.” Kaynak: https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pubmed/22281367
Makale, Amerikan Kızılderilileri ile Altaylıların ortak atadan türediklerini kabul ettiği halde, “Native American” (Yerli Amerikalı) demekte ısrar ediyor. Bilim aksini de gösterse, toplumdaki varsayımları değiştirmek pek kolay olmuyor. Mitokondri DNA’sı anneden kız çocuklara, Y kromozomu ise babadan oğlan çocuklara geçer. Her ikisi de aynı sonucu verdiğine göre, Bering boğazını aşıp Amerika kıtasına sadece erkeklerin göç etmediğini, tüm ailenin anne ve çocuklarla birlikte göç ettiğini anlıyoruz. Bu durum, Alaska’nın soğuk ikliminde yaşamı sürdürmeyi ve bölgeye yerleşmeyi kolaylaştırmıştır. 6 Ocak 2017 tarihinde yayınlanmış diğer bir makalede, Kanada’nın Bluefish mağarasında insanların 24,000 yıl önce yaşadıkları gösteriliyor. Kaynak:
http://journals.plos.org/plosone/article?id=10.1371/journal.pone.0169486
Alaska bölgesinin güneyine doğru yerleşmiş halkların dillerine Amerikalılar Atapascan dilleri derler. Fakat yerli halklar bu ismi Athabaşkan olarak telaffuz ederler. Bu isim açıkça Türkçe olup Ata ve Başkan sözlerinin bitişmesinden oluşmuştur. Dört milyon kilometre kareden oluşan bu geniş bölgede 53 Atabaşkan dili konuşuluyor. Nedeni de her halkın kendi içinde kapalı bir küçük toplum olarak yaşaması ve birbirleriyle hemen hiç temas kurup evlenmemelidir. Atabaşkan sözünün Türkçe ile ilişkili olduğunu gören dilciler, Atabaşkan dillerine Dene veya Na Dene dilleri dediler. Keza tüm Amerika halklarının dillerine yapay bir söz olan Amerind dilleri demeyi tercih ediyorlar. Amerind adı "American Indian" sözlerinin bitişmesinden dilci J. Greenberg tarafından oluşturuldu. Bilindiği gibi, Amerika halkları Hint halklarıyla ilişkili değildirler.