Son Amazon qızı: Meryemgül

Bu gün, 09:04           
Son Amazon qızı: Meryemgül
Fakat bu sarı saç meselesi Batılının bilinçaltında önemli bir yaradır.
Amerikalı bir bilimkadını yıllar önce İran sanatı üzerine çalışmaya başlar. Onlara göre İran demek Pers demektir. Tarihin garip bir cilvesi olarak bu arkelogun önüne bir kazı fırsatı çıkar. Kazı bugünkü Kazakistanda yapılacaktır.
Bölge tam da Deşt-i Kıpçak denilen bölgede, Kafkasyada, Karadenizin kuzeyindedir. Buradaki kazıda kurganlar bulunur. Kurganlar, bilindiği gibi göçebelerin mezar yerleridir. Türk kavimleri ölülerini kurgana gömerler.
Jeannie Kimball Davis, bu kurganda ilginç bir gerçekle karşılaşır. Ölülerin büyük çoğunluğu kadındır. Kadınların çizmeleri ve okları kurgandadır. Anlaşılan bunlar savaşçı kadınlardır.
Savaşçı kadınların bu bölgedeki izleri gayet normaldir. Çünkü efsanevi Amazon Kadınları da bu bölgede yaşamıştır. Heredota göre bunlar İskit kadınlarıdır. Aynı bilgiyi Amasyalı Strabon da vermektedir.
Hikaye buraya kadar ilginçtir, çünkü Amazonların izi ilk kez bulunmuş ve bir efsane doğrulanmıştır.
Kurganlardan çıkan kemiklere DNA testi uygulanır ve bunların kadın oldukları kesinleşir. Yine bu kadınların sarı saç geni taşıdıkları belirlenir.
Davis, Kazakistan bölgesinde çalışmalarına devam eder. Bugünkü Moğolistan yakınlarında bir Kazak yurdunda bölgeyi incelemeye başlar.
Kazak kadınlarının toplum içindeki rollerine dikkat eder. Bunlar eve hapsedilen, ikinci sınıf insanlar değillerdir. Konar-göçer Kazak köylülerinde kadınlar erkekle eşittir.
Hatta ok atmada, tıpkı Amazonlar gibi usta olduklarına da bizzat şahit olur.
Bir gün yurtta otururken karşıdan at üzerinde küçük bir kız çocuğunun geldiğini görür. Kız çucuklarının at sürmesi anormal değildir, anormal olan ya da Davise olağanüstü gelen şey bu kız çocuğunun, köydeki diğer insanların aksine sarı saçlı ve mavi gözlü olmasıdır.
Kızın adı Meryemgüldür. Meryemgülü yanındakilere sorar, kızın abisi gider ve Meryemgülü korkutur, bu ablanın Avrupadan geldiğini ve onu götüreceğini söyler. Küçük kız korkuya kapılır. Ama sonra bunun her çocuğa yapılan Türk şakalarından biri olduğunu anlar.

Davis, Meryemgül ve anesinden DNA örneği alır. Bir süre sonra DNA sonuçları gelir; Meryemgülün DNAsı ile yıllar önce Amazon kadınlarının kurganından çıkan DNAlar %99.9 aynıdır.
Yani Meryemgül Amazon savaşçılarının 2500 yıl sonraki torunudur.
Bilim, ortaya çıkarma değil, saklama yötemidir
Bu, tüm bilim tarihini değiştirecek büyük bir buluştur.
Batılı arkeologlar da önce bunu önemserler. Davisle bazı röportajlar yapılır.
Ama olayın üstü örtülür. Çünkü çıkan gerçek, Batılının ırkçı önyargılarını allak bullak edecek türdendir.
Onlar bir Türkün sarı saçlı olacağını kabul etmek istemezler, çünkü tüm güzellik anlayışları sarı saç-mavi göz üzerine kurgulanmıştır!
Amazon kadınlarının, bu savaşçı kadınların Türk olmasını da elbette kabul etmek istemezler!
Ve bu büyük buluş görmezden gelinmeye başlanır.
Yıllar yılllar sonra bile, Gobi Çölünde sarı saçlı bir insan gördüklerinde, yine bildik ırkçı teorilere başvururlar: Romalılara sarılırlar, o olmazsa Yunan efsanelerine sarılırlar, en kötüsünden bir İran geçmişini kabullenmek zorunda kalırlar.
Batılılar kabul etseler de etmeseler de tarihin en önemli akış istikametinde hep Türkler vardır, yıllar önce Viyana kapılarına dayanan bu Türk hayaleti, onları DNA laboratuvarlarında bile bulmakta ve rahatsız etmektedir.
Ve bu noktada Batı bilimi gerçeği ortaya çıkartmanın değil, ortadaki gerçekleri saklamanın bir yönteminden başka birşey değildir.
Gökçe Fırat.












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.