“Bir aktör olmadan önce… sokakta sahte parfüm satıyordum, sadece karnımı doyurabilmek için.”
İngiltere’de işçi sınıfı bir ailede doğdum. Ne çevrem vardı, ne ayrıcalığım, ne de fırsatlarım. Gençliğimde profesyonel dalgıçlık yaptım. Hatta Britanya milli takımını temsil etme onuruna eriştim… ama asla Olimpiyatlara katılmaya hak kazanamadım. Diğerleri madalyalarını kaldırırken, ben eve dönerdim — hayal kırıklığı içinde ve beş parasız. Hayatta kalmanın bir yolunu bulmam gerekiyordu.
Bu yüzden elimden ne geliyorsa sattım — pazarlarda, kaldırımlarda. Şüpheli parfümler, ucuz takılar, lüksü taklit eden saatler… İkna etme konusunda yetenek kazandım. Ve farkında olmadan, oyunculuk kariyerim tam da orada başladı.
Bir gün, mankenlik yaparken yönetmen Guy Ritchie ile karşılaştım. Bana bir rol teklif etti. Ama klasik bir seçme yapmak yerine, ondan bir şey satmamı ister gibi doğaçlama yapmamı istedi. Ona öyle iyi kurgulanmış bir yalan sattım ki… rolü bana verdi.
İşte böyle girdim Snatch filmine ve sinema dünyasına. Hiçbir şey kolay olmadı. Hiç tiyatro eğitimi almadım. Hollywood’dan gelmiyorum. “Mükemmel yüze” sahip değilim. Ama sokakları tanıyorum, hayatı yaşadım… ve düşe kalka şekillenmiş bir iradem var.
Bugün beni aksiyon filmlerinde görüyorsun. Ama her karakterin arkasında, yere düşmeyi bilen… ve sessizce ayağa kalkmayı öğrenmiş bir adam var.
“Yetenek bir diplomayla ölçülmez. Eğer geçmişinden geliyorsa, inan bana: dünya er ya da geç fark eder.”
— Jason Statham
Edamutfakta