VAHDETTİN’İN BEYANNAMESİ (2)

28-09-2023, 13:04           
VAHDETTİN’İN  BEYANNAMESİ (2)
Son yazımda adı eçen Beyannameden bazı alıntılar yapmıştım. Tarihe kayıt düşme adına bu Beyannameden alıntılar yapmaya bu yazıda da daha önce söylediğim gibi devam edeceğim. 16 Nisan 1923 yılında Kahre’de çıkan el-Ehram gazetesinde yayınlanan bu Betyanname’de Vahdettin’in akıl almaz fikirlerinden bazıları şunlardır:

“Ceddim Gazi Osman devrinden Selim-i evvele kadar (1. Selim, Yavuz Sultan Selim) “ Devlet-i Osmaniye” yâd edilen(diye bilinen) bir Tük Saltanatı mevcut idi. Buna Selim-i evvelden sonra hilafet inzimam ederek( eklenerek) bir “Saltanat-ı Muhammediye” vücuda geldi. Şimdi bana bigayri hakkın (haksız yere) hıyanet-i vataniye (vatan hainliği) isnat edenler (suçlayanlar), hilafeti nüfuzundan tecrit (hilafetin nüfuzunu kaldırdılar) ve hukukunu iptal ile Saltanat-ı Muhammediyeyi yıktılar ve bununla yalnız vatanlarına değil bütün âlem-i İslâma hıyanet ettiler.“

Ne diyor Vahdettin, anlaşıldı değil mi?

Yavuz Sultan Selim’e kadar Osmanlı Devleti Türk Devleti idi. Mısır’dan gelen kutsal emanetlerle birlikte Halifeliği de alınca Devlet artık Türk Devleti değil, Muhammedî Devlet yani İslâm Devleti oldu diyor. Bu kadar açık daha nasıl söylenir? Bunca yıldan beri tartışmalar yaptığımız, enerjimizi olağanüstü derecelerde harcadığımız, birbirimizi suçladığımız bir konuyu Vahdettin halletmiş oluyor. Artık Yavuz Sultan Selim’den sonra Türk Devleti değiliz diyor. Bu ayrı bir konu da…

Ayrıca ne diyor?

1 Kasım 1922’den bahsederek, Saltanatı kaldıran ve Halifeliğin devam kararını alan ve Millî Mücadeleyi kanının son damlası ile kazanan Ankara güçlerine hain diyor. Ne için hainlermiş, hilafeti saltanattan ayırdıkları için İslâm âlemine ihanet etmişler. İnanılır gibi mi? Akıl alır gibi mi? Bu sözler üzerinde değerlendirme yapmaya bile gerek var mı? Sanki Birinci Dünya Savaşı’na girdiğimizde Halife Padişahımız bütün İslâm âlemine Cihat için ilân ederek istediği yardıma dünya müslümanlarından olumlu cevap gelmiş gibi. Hatta düşman saflarında bir çok müslümanın Türk Milleti’ne karşı savaştığını sanki bilmiyoruz gibi.

Şimdi gelelim başka bir alıntıya ki ve bence esas mesele de budur.

“Hilafet meselesinin halli, akâid-i diniye (dini değerleri, bilgileri) ve secâya-yı vataniyelerinde (vatana bağlılıkları) şüpheli ve neseb-i millîleri (millî oldukları) karışık askerden ve sünûf-ı saireden (diğer bazı çeşit insanlardan) mürekkep (oluşan) bir şirzimenin (küçük topluluğun) yed-i iktidarında (yetkisinde) olmadığı gibi, bazıları ikrâh (korkutma) ve ızdırarın (zorlama) şiddet ve dehşeti karşısında zebun (aciz) ve bir kısmı dünyada cereyan eden hakayıktan gafil (gerçekleri görmeyen, bilmeyen) ve gışş u iğfalleri (hainlik yapmaları ve kandırılmaları) kolay beş altı milyon Türk’ün de makdûru (kudretinde) değildir. Hilafet meselesi, bir mesele-i uzmadır ki( büyük meseledir ki) âlem-i İslâmın şamil olduğu üç yüz milyon efradın (ferdin) hukukuna taalluk eder (girer, aittir).

Bu sözler üzerine gerçekten hiçbir yorum yapmak içimden gelmiyor.

Ne diyor bu adam yahu? Bir kere Türk Milleti’ni tarif edişine lütfen bir bakalım. Türk Milleti’nin kurduğu ve devam ettirdiği koskoca Osmanlı Devleti’nin padişahı’nın Türk Milleti’ni tarifine inanır mısınız? Yeryüzünde gelmiş geçmiş bütün insanlar arasında koskoca tarihi olan Türk Milleti’ni böyle aşağılayan, küçük gören ve bu düşüncelerini dünyaya ilân eden ikinci bir insan çıkmış mıdır sizce?

Bu Beyanname elime geçene kadar bu konuda bir takım yazılar okumuş, görmüştüm ama işte çok açık hakaretler değil idi. Ama görüyoruz ki, Türk Milleti’ne hakaretlerin en büyüğünü Türk Devleti’nin hükümdarı yapmış… Yazıklar olsun. Başka ne diyelim!

Hilafeti kaldırmak bu bir kaç milyon zavallı, gafil vs olan Türk’ün kudretinde değilmiş. Bu aşağılanan, küçük görülen Türk, o büyük mesele olan, üç yüz milyon Müslüman ferdin hukukuna giren(!) Hilafeti kaldırdı ve 16 Mayıs 1926’da ölen Vahdettin de bunu gördü, ne oldu?

Devam edecek…
Av. Halil Altıparmak
5ocakgazetesi.com/












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.