FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ HAKKINDA DR. NECİP HABLEMİTOĞLU’NUN 14 YIL ÖNCE SÖYLEDİKLERİNE KULAK VERELİM, İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜN VE PROJEKSİYONUN DERİNLİĞİNE BAKIN

27-07-2016, 09:28           
FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ HAKKINDA DR. NECİP HABLEMİTOĞLU’NUN 14 YIL ÖNCE SÖYLEDİKLERİNE KULAK VERELİM, İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜN VE PROJEKSİYONUN DERİNLİĞİNE BAKIN
FETÖ TERÖR ÖRGÜTÜ HAKKINDA DR. NECİP HABLEMİTOĞLU’NUN 14 YIL ÖNCE SÖYLEDİKLERİNE KULAK VERELİM, İLERİ GÖRÜŞLÜLÜĞÜN VE PROJEKSİYONUN DERİNLİĞİNE BAKIN:

18 Aralık 2002’de evinin önünde suikaste kurban giden Dr. Necip Hablemitoğlu’nun “Köstebek” adlı kitabında FETÖ hakkında neler söylediğini ve bizleri taa 14 yıl öncesinden bu tehlike konusunda nasıl uyardığını görmeniz açısından bazı pasajları sizlerle paylaşmak istedim. Aşağıdaki ifadeler sanki daha dün kaleme alınmış gibi güncel ve yerinde tespitler. Okuyunca şaşkınlığımı gizleyemedim.

(Köstebek: 2015: s.14-17)’den naklen:

“Şeyhleri ABD’de yaşayan, ancak kendi ülkesinde Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanan: CIA, MI6 ve BND gibi yabancı istihbarat örgütlerine taşeronluk yapan bir cemaate mensup müritlerin, asli görevleri kendileri ile mücadele etmek olan istihbarat birimlerinde kadrolaşabileceğini, devletin gücünü devleti savunanlara karşı kullanabilecek düzeye gelebileceklerini kim tahmin edebilir ki? “Köstebek” bu ihanet öyküsünün adıdır.”

fethullahçılar, Türkiye’de Mevleviler, Bektaşiler, Cerrahiler gibi salt dinsel inancını yaşamaya çalışan bir cemaat değildir. Uluslararası alanda at koşturan, son derece tehlikeli bağlantılarıyla, ekonomik kaynakları ve eğitim kurumlarıyla, Türkiye’nin yüz yüze olduğu en tehlikeli tehdit odağıdır. Örgütlenme modeli itibariyle Türkiye’de eşi benzeri yoktur; örgütlenme modeli olarak, tamamı CIA denetimindeki Moon, Falun-Gong, Scientology gibi tarikatlarla benzeşmektedir. Fethullahçılar, mevcut ekonomik kaynaklarını, yapılabilecek en akılcı ve en değerli alana, eğitim yatırımına tahsis ettiklerinden, diğer şeriatçı yapılanmalara kıyasla, ülkemizin sadece bugününü değil, daha çok geleceğini tehdit etmektedirler. İşte bu yasadışı yapılanmanın, eğitimin yanı sıra, en az onun kadar önemli olan istihbarat alanına yönelmesinde, birtakım stratejik gerekçeler rol oynamaktadır:

1- Tüm dünyanın pek çok merkezinde uygulanmakta olan terörist ve de köktendinci ideolojik yaklaşımların yaptığı gibi, devlete ya da yabancı devletlere karşı silahlı mücadele vererek hedefe varmanın mümkün olmadığını en iyi kavrayan dinsel organize suç örgütü, fethullahçılardır. Mevcut sistemi yıkmak yerine, takiyyeyi ön plana çıkararak, devlet yapılanmasıyla çatışmayacak bir örgütlenmeyle, zaman içinde devletin stratejik kurum ve kuruluşlarının içine sızmak ve ele geçirmek, yasadışı yapılanmanın “ılımlı” görüntüsünün altındaki en önemli neden ve etkendir.

2- fethullahçılar, istihbarat birimlerine sızmakla kendilerine gelebilecek her türlü operasyonu önceden haber alma, önleme ve karşı operasyonu başlatma olanağına sahip olmaktadırlar. Bu durum, onlara sadece savunma değil, saldırı olanağı da sağlamaktadır.

3- Türk Silahlı Kuvvetleri’ne sızmakta zorlanan ama buna rağmen yılmaksızın girişimlerini sürdüren fethullahçılar, istihbarat birimlerindeki kadrolarını, alternatif Silahlı Kuvvetler olarak algılamaktadırlar. Bu durum, onların kendilerini güvende hissetmelerine yol açmaktadır. Nitekim, emniyet mensubu fethullahçıların toplanma ve eğitim merkezlerine “ışık kışlaları”, emniyet içindeki kadrolarına da “ışık orduları” denilmektedir. fethullahçıların emniyet içindeki kadroları, TSK’ya karşı “denge” sağlama çabalarının bir sonucudur. Devletin ele geçirildiği, sistemin bütünüyle değiştirildiği, “Çin Seddi’ne Otağ Kurulduğu” en son aşamada, alternatif Silahlı Kuvvetleri’nin TSK’ya karşı kullanılması olasılığından, moral anlamda sıkça söz edilmektedir.

4- fethullahçılar, Türkiye’nin tek özel istihbarat servisine sahiptirler. Devletin istihbarat birimlerinin tüm olanaklarını kullanan; gizli bilgilerin tamamını elde eden bu yasadışı örgüt, gerek kendi “hasım” ları ve gerekse hedef siyasiler, gazeteciler, mafya babaları, bürokratlar, akademisyenler, askerler ve diğer önemli meslek mensuplarının “açıklarını içeren”, şantaj malzemesi olarak kullanılabilecek her türlü görsel ve işitsel bant kayıtlarından, bu kayıtlara ait çözümlerden, fotoğraflardan her türlü resmi belgeye, hatta kişisel anektodlara kadar her şeyi içeren bir arşive de sahip bulunmaktadırlar. Parayla satın alamadıkları, hatta korkutamadıları “hasım” larına karşı, çarpıtılmış, fabrikasyon bilgi ve belge tanzimi de, bu örgütün ilgi ve uzmanlık alanı içindedir. Aynı şekilde, fethullahçılar, kendi şirketlerine rakip şirketleri bertaraf etmek için bu özel istihbarat örgütünü kullanmaktadırlar. Bunun için daha çok “kaçakçılık” duyumları çerçevesinde şirket merkezlerinde yapılan aramaların yıkıcı etkisinden söz edilmektedir. Aynı taktik, “hasım”, vakıf, dernek ve şahıslar için de uygulanmaktadır. Bu örgütün servis hizmetlerinden kimi siyasilerin sıkça yararlandığı yolunda duyumlar alınmaktadır. Özel istihbarat örgütü sayesinde, radikal sosyalist partilerin dışında seçim barajını aşma olasılığı kuvvetli olan tüm siyasi partilerde, fethullahçıların aday gösterme gücünün söz konusu olduğu bilinmektedir. Bu örgüt aynı zamanda, “hasım” ların enterne edilmesi, etkisizleştirilmesi ya da tasfiyesi; yandaşların ise önemli yerlere getirilmesinde işlevsel rol oynamaktadır.

[…] fethullah gülen, aynı dayatmacılıkla, belki yarın Humeyni gibi ve Humeyni işleviyle Türkiye’ye döndürülürse? […] Türkiye’deki tüm ulusalcıları, fethullahçı tehlikeye karşı çok geç olmadan birlikte hareket etmeye; istihbarat birimlerindeki fethullahçı unsurların temizlenmesi için kamuoyu oluşturmaya çağırıyorum.

(Köstebek: 2015: s.14-17)
Dr. Necip Hablemitoğlu
05.08.2002
Çankaya, Ankara.












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.