1800’lerden sonra Tarikatlar İngilizler tarafından yeniden kurgulandı. Türk düşüncesini yaymak üzere Orta Asyadan Horasan’a oradan Anadolu’ya inen ve yüzyıllarca Türklük yolunda hizmet eden Nakşibendi tarikatı, Müceddidi - Halidi kolunu kuran Mevlana Halidi Bağdadi’nin Kürt olması, Halidi Nakşîliğinin daha çok Kürt merkezli bir tarikat olarak gelişmesine yol açtı.
Diğer Nakşibendi tarikatlar önce içlerine sızılarak ele geçirildiler veya direk karşılarında olup bertaraf edildiler. Böylece Nakşilik Türklüğü koruyan bir hareket olmak yerine Türk varlığı için büyük bir tehdit faaliyeti haline geliverdi.
II. Mahmut yaşanacakları gördü ve Nakşibendi tarikatını kapattı.
Ancak yerine geçen Oğlu Abdülaziz İngilizlerin talebiyle artık bir Kürtçü faaliyet halini almış Nakşibendi tarikatlarını yeniden açtı.
Halidi Nakşibendi tarikatı 1830'lardan itibaren 100 yıl boyunca İngilizler ve Misyonerlerin desteğiyle Kürt isyanlarını çıkardılar.
Osmanlı-Türk devleti ile Rusya arasındaki savaşlar, Ermeni isyan ve katliamları Nakşibendî şeyhlerine aşiretler üstü bir otorite sağladı.
Nakşibendî ağıyla birbirine bağlı olan bu tarikatların lider ya da şeyhleri Kürtlere sadece dini değil, aynı zamanda siyasi olarakta yol gösterdiler.
Nakşibendî seçkinleri Kürt milliyetçisi örgütlerde liderliği üstlendiği zaman İslami karizmalarını kullanarak aşiret üstü bir gücün temsilcisi haline geldiler.
Nakşibendî şeyhler, aşiret ötesi etkileri vasıtasıyla mahalli Kürt vatandaşlar üzerinde büyük bir otoriteye sahip oldular.
Suriye Sürgününden geri dönen Ermenilerin kimlik değiştirerek İslam ileri geleni kılığında yurt genelinde faaliyet göstermeleriyle birlikte bu faaliyetlerinde en etkin oldukları yer Nakşibendi tarikatları olmuştur.
Bu sebeple 1920'lerden itibaren Nakşibendi Tarikatlarının üye ve yöneticileri daha ziyade Müslüman kılığında Gizli Ermeniler olmuştur.
Halidi Nakşi Tarikatı 1950'lerden itibaren siyasette hakim güç haline geldiler. Özaldan itibaren tepelere yerleşerek planlı bir yıkım projesi yürüttüler.
Cüappeli'nin " Kabir sorgusunda Nakşibendiliğin Halidi kolundanım dedin mi kurtulursun. Sorgusuz cennete girersin" dediği ihanet budur.
İsmailağa Cemaatinden Menzil Cemaatine kadar 400 civarında Cemaat ve tarikat ve milyonlarca üyesi olan Cumhuriyet yıkıcısı bir faaliyetten bahsediyoruz.
Bu gün Dini taassubun etkin Kürtçü faaliyetlerini yürüten Menzil, Tarikatı ile yine bir Nakşibendi tarikatı olan İsmail Ağa Cemaati ve onlar gibi faaliyet halinde olan 400 den fazla kolun yarıdan fazlası işte bu Kürtçü Halidi Bağdadi koluna mensuptur.
Asıl üzücü olanı ise bu dini görünümlü Cumhuriyet yıkıcısı siyasi faaliyetin hakim gücünü İslam maskesi takmış Gizli Ermeniler yönetmektedir.
Beşir Biçer
TEREF