1720'de Fransa'ya elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'yi dinleyelim

Dünən, 16:54           
1720'de Fransa'ya elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'yi dinleyelim
TARİH
1720'de Fransa'ya elçi olarak gönderilen Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi'yi dinleyelim.
«Paris halkı hayatlarında hiçbir Müslüman görmedikleri için, Osmanlıların elbiselerini de bilmiyorlar, bunun için bize hayran hayran bakıyorlardı.»
«Krala (XV. Louis) bizde söz ettikçe, daha çok meraklanıyormuş. Kendisi daha küçük olduğu için, bizi görmek istiyormuş.» s.77
«Etrafımızdaki arabalar ise peri çehreli, gümüş ve gül yanaklı güzellerle doluydu. Onlar da bizimle birlikte dolaşıyorlardı. Sadece onları seyretmek bile insana ferahlık veriyordu.» s.78
«Fransa'da kadınlara verilen değer ve gösterilen itibar, erkeklere gösterilenden kat kat fazladır. Bundan dolayı kadınlar ne isterlerse yaparlar ve istedikleri yere rahatça gidip gelebilirler, onlara kimse bir şey demez.» s.47
«Buralarda, daha çok kadınların sözü geçerlidir. Öyle ki, "Fransa kadınların cennetidir, çünkü kadınlar hiç zahmet ve güçlük çekmezler; her türlü arzu ve istekleri derhal yerine getirilir." diye söylenmektedir.» s.47
«Özellikle nasıl yemek yediğimizi merak ediyorlar ve mutlaka görmek istiyorlardı. "Filan kimsenin kızı veya falann karısı, siz yemek yerken seyretmek için izninizi rica ediyorlar" diye çeşitli haberler geliyordu. Bunlardan birçoğunu geri çeviremiyorduk.» s.62
«Memlekette ne kadar kibar kadın ve kızları varsa, ayrıca kralın akrabası olan bütün prensesler hepsi burada bir araya gelmişler. Hepsi mücevherlerle süslü pırıl pırıl elbiseler içinde sedirlere oturmuş, bizi bekliyordu. (Mehmed Efendi kralın huzuruna girdiğinde)» s. 66
Kralın naibi Mehmed Efendi'yi ziyafete çağırırken şöyle demişti;
«Fakat halkımız sizi seyretmeye can atıyor, bunun in atınıza binip de öyle gelseniz, hepimizi sevindirirsiniz.» s.71
Mehmed Efendi, 11 yaşındaki kralı elleriyle sever;
«Biz de o sümbül gibi saçlara elimizi sürüp okşadık. Gerçi saçları sırma teller gibi aynı uzunlukta, sanki tek bir parça halinde ve belinden aşağıya doğru dökülüyordu.» s.83
Fransızlar, ahırlara çok değer verirler;
«"Bir ahır için bu kadar uğraşmaya ve masrafa ne lüzum vardır?" dedim. Bana:
"Ahırımız mahsus öyle yapılmıştır; Fransa kralının ahırı Alman İmparatorunun sarayından daha güzeldir denilmesi için böyle şatafatlı yapıldı." dediler.» s.114
«Bizler kendi hizmetimizde kullanmak üzere köle ve cariyeler satın alırız ve onlara kendi yediğimiz yemeklerden yedirip güzel elbiseler giydiririz. En çok beş veya yedi yıl hizmetten sonra da onları serbest bırakırız.» s.126
Mehmed Efendi, haber taşıyan görevliyi azarlıyor.
«"Yahu sen ara yerde bir vasıtasın, cevap vermek senin üzerine vazife değildir. Ben cevabı ondan (Fransız Hariciye Vekilinden) isterim; ancak o zaman mesele halledilebilir." dedim.» s.127
Teleskoplar üzerine
«Nice geometri aletleri seyrettik ki, astronomi ilminden az çok haberi olan birisinin, bu aletlerle kısa bir zaman içinde mükemmel bir alim olması mümkündür. Çünkü ancak hayal olunabilecek şeyleri gözle görülür bir hale getirmişler.» s.129
Yirmisekiz Çelebi Mehmed Efendi, Fransa Sefaretnâmesi, haz. Abdullah Uçman, Dergah Yayınları, İstanbul 2017
Niyazi Kaptan
TEREF












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.