TÜRBAN TÜRKİYE' YE NASIL GİRDİ?
Bu gün, 12:04

"TÜRKİYE' de kanlı pazar olayını kışkırtan islamcı-(MI6) ajanı MEHMET SEVKİ EYGİ' nin gazetesinde köşe yazıları yazan ŞULE YÜKSEL ŞENLER, o yıllarda Anadoluyu gezip kadınlara "BAŞLARINA TÜRBAN BAĞLAMAZLARSA CEHENNEMDE YANACAKLARINI" söyler.
1-1960' larda türbana "ŞULEBAŞ" denirdi. Tesettürün nasıl yapılması gerektiğini Anadolu'yu il il gezerek anlattı. Şule hanımı türbana sokan kişi ise Alman CIA ajanı Rotraud Scheer'dir. Bu Alman kadın Said-i Nursi cemaatinden Muhsin Alev ile evlenmişti.
2-DAHA sonra bu Alman kadının ismi değişti, Cemile Alkonavi oldu.Nursi'ci eşi de Muhsin Alkonavi olmuştur. Şule Yüksel Şenler bu Alman kadınla illeri gezerek "bakın o eski bir hristiyan ve komünistti, ancak şuan tepeden tırnağa tesettürlü" diyerek.
3-TURKİYEDE bu Alman kadınla beraber türban propagandasına başladılar.Alman kadınla beraber illeri gezerken alman kadının 6 yaşındaki çocuğu mikrofonu alıp bağırarak toplanan Türk kadınlarına şunu haykırıyordu "Sen ey müslüman! Sen içki içoğ? Yazık sana. Sen başı açık geziyoğ?
4-MAKYAJ yapıyooğ? Yazık sana , sana şazım cehennem! " salonda önce sessizlik, sonra da gözyaşları ve hayret dolu bakışlar...
5-İŞTE Türkiye'ye türban bu şekilde sokulmuştur. Kadınlar bu toplantılara tesettürlü Alman kadını ve 6 yaşındaki oğlunu görmek için koşuyorlardı. Şule Yüksel Şenler "Alman bile müslüman olup tepeden tırnağa örtünüyorsa.
6-SİZ neden halen açık geziyorsunuz" diyerek tesettür propagandasını yapıyordu. Başlarında öğretmenlerle bu toplantılara katılan kız öğrenciler, toplantı sonrası başlarını örtüyorlardı.
KAYNAK; (Daha fazla bilgi için sn. CENGİZ ÖZAKINCI' nın "İBLİSİN KIBLESİ" kitabını okuyabilirsiniz...)
Sevda Amanova
TEREF


