YARGITAY, CB ERDOĞAN'IN DİPLOMASININ OLMADIĞINI YAZAN ERGÜN POYRAZ'A VERİLEN HAPİS CEZASINI OYBİRLİĞİYLE BOZDU.
Bu gün, 07:04

Ergün Poyraz, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın adaylık sürecinde yayımlanan “Diplomasız” isimli kitabında Erdoğan'ın “diplomasının olmadığını” yazdı.
İstanbul Anadolu 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde yargılanan Ergün Poyraz, kitabındaki iddiaları nedeniyle 2 yıl 4 ay hapis cezasına çarptırıldı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 3. Ceza Dairesi kararı onadı. Temyize götürülen dava hakkında Yargıtay 4. Ceza Dairesi kararını verdi.
YARGITAY 'DİPLOMASIZ ERDOĞAN' DAVASINDA KARAR VERDİ
Karar ilgili mahkemelere gönderilirken, Poyraz'ın ifadesi dava dosyasında şu şekilde yer aldı:
“... Şüpheli Recep Tayyip Erdoğan’ın istanbul imam hatip lisesindeki kütük defteri ve dosyasında imam hatipten başka bir okula gitmediğinin görüleceğini, üniversite hayatının hiç olmadığını, Milli Eğitim Bakanlığı'ndan alınacak belgelerle gerçeğin ortaya çıkacağını, ehliyet alırken sunduğu diploma ve askere giderken Milli Savunma Bakanlığı'na verdiği belge ile gerçeklerin ortaya çıkacağını, söz konusu kitapta belgeli ve net ifadelere yer verdiğini, hakkında kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesini beyan etmiştir.”
Yargıtay 4. Ceza Dairesi'nin hapis cezasını bozan 3 Mart 2025 tarihli kararında şöyle denildi:
“Bir hareketin tahkir edici olup olmadığı, zamana, yere ve duruma göre
değişebilmektedir. Kişilere yönelik her türlü ağır eleştiri veya rahatsız
edici sözlerin hakaret suçu bağlamında değerlendirilmemesi, sözlerin
açıkça, onur, şeref ve saygınlığı rencide edebilecek nitelikte somut bir fiil
veya olgu isnadını veya sövme fiilini oluşturması gerekmektedir.
İnsanın serbestçe haber, bilgi ve başkalarının fikirlerine ulaşabilmesi,
edindiği düşünce ve kanaatlerden dolayı kınanamaması ve bunları
tek başına veya başkalarıyla birlikte çeşitli yollarla serbestçe ifade
edebilmesi, savunabilmesi ve yayabilmesi olarak kabul edilen, ifade
özgürlüğü demokratik toplumun temelini oluşturan ana unsurlardan ve
toplumun ilerlemesi ve bireyin gelişmesi için gerekli temel şartlardan
birini oluşturmaktadır.
Siyasetçilere yönelik eleştirilerin izin verilen sınırlarının özel kişilere
nazaran daha geniş olduğu gerek iç hukukumuzda gerekse
uluslararası mahkeme kararlarında yerleşmiş bir ilkedir. Bu ilkenin
gerekçesi, siyasetçilerin, özel kişilerden farklı olarak, gazetecilerin ve
halkın yakın denetimine açık olan, kamuoyuna mal olmuş kişi haline
gelmeyi bilerek tercih etmeleridir. Açıklamalar ışığında, somut olayda
sanığın eyleminin, muhatabın onur, şeref ve saygınlığını rencide
edici boyutta olmayıp, suça konu paylaşımların tüm içeriği
gözetildiğinde siyasi ve ağır eleştiri niteliğindedir.”
Bulent Dundar
TEREF