Saka Turan İmparatorluğu

Bu gün, 10:04           
Saka Turan İmparatorluğu
Sakaların yaşamış oldukları coğrafya genel olarak Doğu Türkistan ve
Gobi bölgesi ile olan bağlantısı doğu tarafındaki birçok geçit ile sağlanan ve kuzeydoğu step bölgesi olarak adlandırılan Pamir, Tiyenşan, Altay dağ kolları ve Batı Türkistan üzerinden Tuna’ya kadar uzanan ve Güney Rusya’yı da içine alan sahadır69. Sakaların MÖ 6. ve 2. yüzyıllarda Tiyenşan, Pamir, Altay civarlarında yaşamış oldukları ve bu dönem İran’da hüküm süren Perslerle komşu oldukları bilinmektedir70.
Amirgi veya Amirgeba adı verilen bu Saka toplulukları Fergana ve Altay vadileri ile bir Türkmen Nehri sayılan Mergab Nehri’ne kadar olan Batı Pamir bölgelerinde oturmaktaydılar ve isimlerini de yine bu Mergab Nehri’nden almaktaydılar.71 Persler ve Helen
imparatorluklarıyla yapmış oldukları mücadeleler sonucunda batıya doğru göç etmek zorunda kalan Saka toplulukları Karadeniz’in kuzeyindeki düzlükler üzerinde Tuna’ya kadar olan topraklara yerleşerek zamanla İskit adını almışlardır72.
Sakaların Horasan sahasına indikten sonra burada bir dünya devleti
kurdukları söylenmektedir. Bu devlet Fergana ile Alay vadisi ve Mergab’a kadar olan Batı Pamir sahasını da içerisine almaktaydı. Buradaki Saka İmparatorluğu’nun sınırları İranlı Ahamanişler döneminde Merv şehrinden Hindikuş dağlarına kadaruzanmaktaydı. Saka Türkleri ve İranlıların bilinen ilk sıcak temaslarının Saka imparatoriçesi Zarin’in Med hükümdarı Striange’nin yapmışoldukları İran savaşlarıdır73. Bu savaşın nedeni olarak Sakaların Baktirya’yı
aldıktan sonra İran içlerine doğru yürümelerinden
kaynaklanmaktaydı. Bu savaşın Sakaların Baktirya’da yerleşmeleri ile son bulduğu ve Ahamanişlerin kurulmasından önce Baktirya halkının tamamen Sakalardan oluştuğu belirtilmektedir.
Sakaların en güçlü hükümdarının ise İranlıların Afrasyab dedikleri Alper Tunga olduğu ve kendisinin Pers hükümdarlarından Keyhüsrev tarafından MÖ 624 yılında öldürülmesinden sonra Saka devletinin zayıfladığından bahsedilmektedir74. Keyhüsrev Alper Tunga’yı Altaylara kadar takip ettikten sonra kendisini Azerbaycan topraklarında yakalayarak öldürmüştür. Alper Tunga’dan sonra kendisinin torunu olan Saka imparatoriçesi Tomris ise MÖ 529 yılında Perslerin meşhur hükümdarı Büyük Dara’ya karşı ülkesini
kahramanca savunduğu ve veliahdı olan Spargabir’in İranlılar tarafından öldürüldüğü söylenmektedir75.
Tomris Sakaların büyük kolu olan Massagetlerin76 kraliçesiydi ve Saka Turan İmparatorluğu’nu başarılı bir şekilde Perslere karşı savunmuş hatta Kiyros ve ordusunu imha etmiştir.
MÖ 530 yılında Ahamaniş hükümdarı Kuroş ile 485 yılında Dara
Türkistan üzerine sefer düzenleyerek Sakalarla savaşmışlardır. Kuroş’un Türkistan seferi sırasında bu bölgeyi istila ederek Seyhun havzasında bulunan Uratepe’ye gelerek burada kendi adına bir şehir inşa ettiği söylenmektedir. Kuroş’un, Gürgan taraflarında Saka imparatoriçesi Tomris ile yaptığı bir savaş sırasında öldürüldüğü söylenmektedir77.
Kuroş’un öldürülmesi üzerine Türkistan üzerine sefer düzenleyen Büyük Dara 522 yılında Ceyhun Nehri’nin kuzey kısmında Sakalarla savaşmış ve Saka ordusunun Skungh adlı komutanını mağlup ederek Semerkant ve Harezm bölgelerini egemenliği altına almıştır78.
Dara’nın Türkistan topraklarını üzerinde kazanmış olduğu başarılarını ölümsüzleştirmek amacıyla Soğdiyana’da bir kitabe diktirerek heykelini yaptırdığı ve bu zaferlerini bayram olarak kutladığını belirtmektedirler79.
Heredot’un, Ahamaniş hükümdarı Dara döneminde Sakaların Kaspilerle birlikte Pers hazinesine 250 talant ödeyerek on beşinci satraplıklarını kurdukları ve bu satraplığın çok geniş ve zengin bir bölge olan Bedehşan, Pamir, Çitral, Gilgir ve Keşmir sahasını içine aldığını ifade ettiği söylenmektedir80.
Bu istiladan sonra ülkesine geri dönen Dara bu bölgede ölen Perslilerin mezarlarının Sakalarca yok edilmesi üzerine Saka hükümdarına bu tutumları karşılığında kendisine nota verdiği söylenmektedir81. Bununla birlikte MÖ 330 yılında, Aryani
istilalarından dolayı Çin’e giden ve daha sonra tekrar dönerek Çu havzasında merkezi Orta Tiyenşan olan bir Saka devletini kuran ve Kaşgarlı Mahmud’un adına “Şu” dediği bir kurucu Türk büyüğünden daha bahsedilmektedir82.
Bunun yanında Sakaların Perslerle iyi ilişkiler içerisinde oldukları iki
devlet arasında vergilerin dışında hediyeleşmelerin de olduğu ve bunların Ahamanişler dönemi Pers başkenti olan Persepolis kabartmalarında Pers hükümdarlarına at, silah ve süs eşyası hediye eden Sakalı tasvirlerinin de bulunduğu belirtilmektedir.
Ahamaniş hükümdarı Dara’nın Yunanistan üzerine yapmış olduğu büyük yürüyüş sırasında Saka Türklerinin de düzenli askeri birlikler
şeklinde Dara’ya katıldıkları söylenmektedir. Perslerin Asya
hükümdarları ile ilgili ilişkilerinde Sakaların Perslerin en eski askeri
müttefikleri oldukları söylenmekle beraber Ahamaniş hükümdarı II.
Artakserks’in en önemli müttefiklerinin Saka hükümdarı Amorg olduğu belirtilmektedir. III. Dara döneminde Baktirya satraplığına bağlı olarak Ahamaniş hâkimiyetine giren Sakalar Pers ülkesinin doğal halkları olarak kabul edilmeye başladılar. Hatta Persler ve Medlerle eşit sayılan Sakalar Ahamaniş devletinin önemli sahalarında görev almaya başladılar. Perslerin Amirgi adını verdikleri bu Ceyhun sakaları ile İranlı ırkların birleşmesinden Tohar, Asegi
gibi proto Fars kavimlerin ortaya çıktığı söylenmekle beraber Pers
egemenliğinin dışında kalan Sakalar, Ahamanişler tarafından Soğd Sakaları olarak adlandırılmaktaydılar83. Bununla birlikte Sakalar, Kuzey Kafkasya’da yer tutmuş olan proto Fars kavimlerden Kimmerleri Anadolu’ya kadar kovalayarak bir müddet Anadolu topraklarında yerleşmiş oldukları da ifade edilmektedir84.
Heredot’un, “göçebe İskitler Asya’daydılar, Massagetler ile yaptıkları
savaşlardan sonra Araxes ırmağını geçerek Kimmerlerin yanına gittiler” dediği rivayet edilmektedir85. Bunun yanında batılıların İskit adını verdikleri Karadeniz Sakalarının Pers ülkesinin kuzeyinden batıya doğru göç eden Orta Asya Saka toplulukları olduğu da belirtilmektedir86.
Amirgi Sakalarının Horasan’a yerleşmesinden sonra MÖ III. yy’da
başlayan İskender istilası87 sonucunda Ahamanişlerin yıkılmasıyla birlikte Seyhun Nehri civarında Sakalarla ilk irtibatını kurmuş ve Baktirya bölgesini ele geçirmek için Sakalarla mücadele etmek zorunda kalmıştır. İlkçağlarda gerçekleşen bu olay, Ceyhun Nehri sınır olmak üzere komşu halklar olarak yaşayan Türk-İran
komşuluğunun, Sasanilerin Araplar tarafından yıkılması sonucunda Arapların Türklerle Ceyhun Nehri boyunca Maveraünnehir
hâkimiyeti için aralarında geçen savaşların bir benzerini
oluşturmaktadır.
MÖ III. yy’da Saka Türklerinin batıya doğru İran sahası üzerinde gerçekleştirmiş oldukları bu kayma hareketi, İskender istilası sonucunda Seyhun civarına çekilmek zorunda kalmıştır. Yine Ortaçağlarda Göktürklerin öncülüğünde Türklerin Horasan üzerinden Rey ve İsfahan’ı da içine alacak şekilde batıya doğru kayma teşebbüsleri yine Arapların Sasanileri yıkmak suretiyle yapmış oldukları İran istilası döneminde Türk ilerleyişinin Ceyhun Nehri civarına çekilmesi ile son bulmuştur.
İskender’in bu istilası sırasında Sakalar doğuya ve güneye doğru
çekilmekle beraber Baktirya ve Soğdiyana bölgesi Aryanî akınına uğramıştır.
MÖ 327 yılında Afganistan ve Tirmiz üzerinden Seyhun Nehri’ni geçerek Taşkent’e gelen İskender, Saka imparatoru Kardas’ı etkisiz hale getirir ve ülkesini egemenlik sınırları içerisine katarak burada Greko-Baktirya adını taşıyan Yunan krallığı kurar88. Soğdiyana topraklarına çekilen Sakalar İskender’in kurmuş olduğu Grek-Baktirya krallığı ile iyi ilişkiler içerisine girmişler ve hatta onlarla müttefik olarak Kherkes savaşına dahi katılmışlardır89.
Böylece İskender ile birlikte Maveraünnehir Aryanî istilasına uğradıktan sonra Proto-Fars kavimler olan Alanlar ve Toharlar Orta Asya’ya doğru kaymaya başlarlar, fakat burada Hunların baskısı sonucu geri çekilmek zorunda kalırlar.
Hunların baskılarından nasibini alan Yüeçiler MÖ 129 yılında Toharistan bölgesine gelerek Alan ve Tohar varlığının yoğun olduğu bölgeye yerleşerek ileride Kuşan şeklinde kurulacak imparatorluğun hakim unsuru olacaklardır90.
Makale Yazarları:
KLASİK VE ÇAĞDAŞ KAYNAKLAR IŞIĞINDA TURAN-İRAN KAVRAMI VE TARİHSEL COĞRAFYASI Makalesinden Alıntıdır
Prof. Dr. ABDULHALİK BAKIR / Prof. Dr. Ahmet Altungök
Egitimci Hane












Teref.az © 2015
TEREF - XOCANIN BLOQU günün siyasi və sosial hadisələrinə münasibət bildirən bir şəxsi BLOQDUR. Heç bir MEDİA statusuna və jurnalist hüquqlarına iddialı olmayan ictimai fəal olaraq hadisələrə şəxsi münasibətimizi bildirərərkən, sosial media məlumatlarındanda istifadə edirik! Nurəddin Xoca
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.
E-mail: n_alp@mail.ru