Turancılığın Kurucusu Matthias Alexander Castren- BÖYÜK TURAN
31-10-2024, 15:04
Büyük Turancı Matthias Alexander Castren 1813 Yılında Finlandiya’nın Tervola şehrinde doğmuştur,Hayatı boyunca Ural-Altay dillerini incelemiş,Turan ülkelerine yaptığı gezilerde oradaki Dini ve sosyal yaşamı incelemiştir,kendisi Turancılığın kurucusu olarak kabul edilir. Ural-Altay Birliği düşüncesini ilk meydana çıkaran odur.
Ayrıca kendisi Kalevela destanını derlemiştir,büyük bir dilbilimcidir. Ural-Altay dil benzerliklerini tespit etmiş ve derlemiştir.
Matthias’ın babası bir rahiptir,babası 1825 yılında vefat etmiştir.Matthias okul yıllarında başarılıydı,ancak o dönem ülkede ekonomik kriz ve kıtlık vardı.
1830 Yılında kasabasından ayrılıp Başkent Helsinkiye geldi,Ailesi onun bir rahip olmasını istiyordu ancak o bunu kabul etmedi,Matthias Asya ve Ural dillerine ilgi duyuyordu.Bu yüzden Asya dilleri ve Etnolojisi bilimi ile daha çok ilgilendi.
Matthias Araştırmalarını hızla sürdürdü,Fin ve Onlarla akraba olan dilleri araştırmaya başladı.dönemin Usta dilbilimcisi olarak bilinen Rasmus Christian Rask ile Fincenin aslında Hint-Avrupa menşei bir dil olmadığına dair münaşaka etti.
Castren daha sonra Sami mitolojisi ve Sami Folkloru okudu,1839 yılında Ural-Altay dilleri ile ilgili bir doktora tezi yazdı,1839 Yılında Matthias Fin Edebiyat Derneğine katıldı,dil ve folklor malzemesi toplamak için Tüm Sibirya ve Asyayı dolaştı,Kalevela destanını İsveççeye çevirdi.
Castren,daha sonra 1841 yılında Laplanda seyahat ederek büyük bir araştırma gezisi başlattı,Bu gezisinde bölgedeki insanlar hakkında bilgi topladı.
1842 Yılında Türk dillerini araştırmak için Sibiryaya gitmek istedi fakat bu Rus hükümeti tarafından kabul edilmedi,Matthias Petersburg Akademisine başvurarak gide bildi.
Sibiryadaki Nenetsleri ve diğer Türk halklarının dillerini,dini ritüellerini inceledi.
Bu araştırmalar Finlandiya Hükümetinin hoşuna gitti ve ona burs vermeye başladı,Matthias Kasım ayında Sibirya gezisine devam etti.
Uzun süren araştırmalar sonucunda Komi dilbilgisi adlı çalışmayıda tamamladı.
Kısa bir süre sonra,Castren Ural’a gitti. Önce kış başlangıcını beklemek zorunda kaldı daha sonra Ural gezisine çıktı,Fin dilleri ve akrabalık bağları hakkında önemli çalışmalarına devam etti.
1843 Yılında Obdorskin’e geldi,Ancak o sağlığı konusunda endişe etmeye başladı. Kontroller neticesinde Akciğer hastalığına yakalandığı öğrenildi fakat Matthias yine de çalışmalarına devam etti.
Mayıs 1844 yılında Castrenin araştırmaları Bilimler Akademisi tarafından Prestijli Demidov Ödülüne layık görüldü,Araştırmaları 1844 Yılında basıldı,aynı yıl Helsinki’de yine bir doktora aldı. 1844 Yılının sonbaharında Ural-Altay dilleri konulu bir konferans verdi.
Castren Şubat 1845’de Yine Sibirya yolcuiğuna koyuldu ve Nisan Ayında Tataristanın Kazan şehrine geldi burada da araştırmalarına devam ederek 1845 yılında Grammerler ile ilgili yazısını tamamladı.
Mayıs Ayında Sakha Türklerinin yaşadığı Tümen ve Tobolsk şehrine seyahat etti,çalışmalarına burada devam etti.
1846 Yılında çalışmalarını tamamladı,Çalışmaları Ural-Altay dil benzerliklerine çok büyük katkıda bulunmuştu.
Castren Eylül Ayını Hanti-Mansilerin yaşadığı Surgut şehrinde geçirdi,burada da çalışmalarına devam etti.
Castren Yeniseysk Şehrine döndü,Evenk ve Tunguzlar ile ilgili çalışmalarına devam etti.
Castren burada bilimsel çalışmalarının yanı sıra Tunguz kıyafetleri giyerek,avcı ekipmanları ile ava çıktı ve buradaki Tunguz ve Evenk halklarından geleneksel öğeler topladı. Bilimler Akademisine bunları gönderdi.
Castren Güney Sibirya dağlarında araştırmalar yaptı buradaki halklardan bazı öğeler topladı,Aynı zamanda Türk dili lehçelerini araştırmaya başladı bunun için Orta Asya ülkelerini ve Çin’i ziyaret etti.
Castren Mart 1848 Yılında Buryatları ziyaret etti,daha sonra Moğolistandaki Baykal gölü çevresinde incelemeler yaptı ve o çevredeki bazı yazıtları okudu.
1849 Yılının Ocak Ayında St.Petersburg’a geldi Castrenin Akciğer hastalığı hatsafaya varmıştı. Şubat ayında tüm yolculuğunu bitirdi,dört yıl sonunda Helsinkiye döndü.
Finlandiya’ya dönünce Castren,yeni çalışmalarını yayınlamaya başladı. Ural-Altay halklarındaki bazı Şamanik ritüel öğeleri karşılaştırdı,Türk,Moğol ve Fin dilindeki ortak noktaları buldu ve yayınladı
Matthias,Karşılaştırılmalı araştırmalar yaptı onun amacı Ural,Türk ve Moğol dillerindeki benzerlikleri ortaya çıkarmak ve bu halkların arasındaki bağı göstermekti.
Castren,1851 Yılında Fin dili ve Edebiyatı profesörü olarak atandı.
Castren Üniversite de Fince ve Fin-Ugor mitolojisi üzerine ders vermeye başladı.
Castren ölmeden önce Natalia Tengström ile evlendi,bir çocuk sahibi oldular fakat Matthias Alexander Castren aynı yıl hayatını kaybetti.
Matthias Alexander Castren,ömrü boyunca Ural-Altay dil ailesinin varlığını ispatlamak için çalıştı,hastalığına rağmen yinede çabaladı.
Bugün Finlandiya’da Yine bir Turancı olan ve Macar Turan Cemiyetinde Fin-Eston ensititüsünü açmayı başaran heykeltıraş Alpo Sailo tarafından yapılmış bir heykeli bulunmaktadır.
Ben de Matthias Alexander Castren’in biyografisini en detaylı şekilde Türkçeye çeviren birisi olarak,onun ruhunu şad ve bir Turancı olarak Mekanının cennet olmasını diliyorum.
Turancı Matthias Alexander Castren’in Aziz Hatırasına.
Nurhaci Cuyen
TEREF