Tekerleği Bulmak Neden Bu Kadar Uzun Sürdü?
8-11-2024, 16:04
Günümüzden 5500 yıl önce bir Sümer kenti olan Uruk, dünyanın o güne kadar gördüğü en büyük ve en zengin yerleşim yerlerinden birisi idi. On binlere ulaşan nüfusu, büyük binaları, surları, çarşıları olduğunu kentin günümüze kalan kalıntılarından öğrendik.
Ancak bu kentin kalıntıları arasında dikkatli gözler bir şeyin eksik olduğunu fark edecektir. Bu tekerlektir.
Sokaktaki bir insana “Sizce uygarlık tarihindeki en önemli icat nedir?” diye sorarsanız muhtemelen tekerlek cevabını alırsınız. İlginçtir ki tekerlek geç Neolitik çağdan önce ve erken Bronz çağına gelinde dek ortaya çıkmamıştır. Bu MÖ 6000 ile MÖ 3500 yılları arasında bir yerlere karşılık gelmektedir.
Tekerlekli bir araba ile ilgili ilk bulguyu1976 yılında Polonya’da yapılan bir kazıda elde ettik. O zamandan günümüze kalan Broncice çömleği yaklaşık olarak MÖ 3500 ile MÖ 3350 yılları arasında bir yerlerde yapılmıştı.
Evet, başta da dediğimiz gibi Uruk, tekerlekli bir şehir gibi görünmüyor. Ancak Sümerler’de tekerleğin çok nadir olarak bulunması ya da hiç bulunmaması oldukça kafa karıştırıcıdır. Uygulamaya geçilmesi bu kadar kolay ve sonucu bariz bir biçimde yararlı iken, özellikle de tarihe antik dönemin en gelişmiş uygarlığı olarak geçen bir uygarlıkta tekerlek izlerine rastlanmaması hayret vericidir.
Kentin düz sokakları tekerlekli bir araç kullanımına uygundur. Ayrıca yük arabalarını çekebilecek hayvanları evcilleştirdiklerini de biliyoruz. İnsanlar metal alaşımları yapıyor, kanallar ve yelkenliler inşa ediyor ve hatta arp gibi karmaşık müzik aletleri tasarlıyordu. O zaman neden tekerleği bu kadar geç kullanmaya başladılar?
İlk Tekerleği Kim Buldu?
Aslında cevap basit. Tekerlek sadece dönen bir disk değildir. Tekerlekten önce basit silindir biçimde dönen nesneler taşımayı kolaylaştırmak için kullanılmıştır. Ancak bunlara tekerlek demek mümkün değildir.
Tekerleği icat etmenin bu kadar uzun sürmesinin bir nedeni, doğada tekerlek ve aks bulunmamasıdır. Dönen bir silindiri taşımacılıkta kullanmak kolaydır. Ancak asıl önemli olan, o silindirin dönmesine engel olmadan, bu silindirin sabit bir platforma nasıl bağlanacağını bulmaktır.
Tarih kitaplarına göre tekerlek, M.Ö. 3.500 veya muhtemelen M.Ö. 4.000 yılı kadar eski bir tarihte antik Mezopotamya’da icat edilmiştir. Ayrıca taşımacılık amacıyla tekerleği ilk kez, Sümerler’in M.Ö. 3000’de geliştirdiği kağnıda kullanıldığı söylenir. Ancak en eski ve genişi Slovenya’da keşfedilmiştir.
2002’de Slovenya’da bir bataklıkta keşfedilen 5450 yıllık Ljubljana bataklık tekeri ahşap bir tekerlek ve dingilden oluşmaktadır. Tekerleğin ne tür bir araca takılı olduğu bilinmemekle birlikte bunun bir el arabası olduğu düşünülmektedir. Slovenya’daki bu keşif tekerliği ilk kim keşfetti konusunda bir tartışma yaratmıştır.
Kısacası tekerleği kim buldu sorusuna verilecek Sümerler cevabı günümüzde kesin doğru cevap olarak kabul edilmiyor. Ancak elbette ilk tekerleği onlar bulsalar bile henüz bu kalıntılara rastlamamış olabiliriz. Ayrıca zaman içinde tekerlek yapımında kullanılan malzeme nedeniyle buluntular bozulmuş da olabilir.
Ayrıca Sümerlilerin tekerliği farklı bir anlamda çanak çömlek yapımında kullandıklarını biliyoruz. Üstelik bu, İlk Yunanlılar tarafından tasarlanan ilk tekerlekler ve aks arabaların yapımından 2 bin yıl kadar önceydi. Yani tekerleği bulsalar bile bunu taşıma amaçlı kullanmaya daha geç başlamış olabilirler.
Arkeolojik Bulgular Neden Net Değil?
Bilim insanları tekerleğin MÖ 3000 ile 3400 yılları arasında Avrasya veya Orta Doğu’da bir yerde icat edildiği konusunda hemfikirdir. Ancak onlarca yıllık arkeolojik araştırmalara rağmen, ilk tekerlekli araçların nerede yapıldığını tam olarak bilmiyoruz.
Bunun nedeni kısmen, radyokarbon tarihlerinin belirsizliğidir. Yöntem, MÖ 3273 gibi kesin bir yıl yerine, MÖ 3100 ila 3300 gibi bir yaş aralığı üretir.
Ayrıca, tekerlekli araçların birden fazla kez icat edilmiş olma olasılığı da vardır. Bu olasılığı destekleyen ilk örnekler teknolojik olarak farklılıklardan gelmektedir. Doğu’da bulunan araçlar sabit dingillere ve dönen tekerleklere sahipken, diğer yerlerde bulunan araçlar da dönen dingillere rastlanmıştır.
Bu, Doğu ve Batı’daki kültürlerin tekerlekli ulaşımı bağımsız olarak bulduğu anlamına gelebilir. Ya da bir grubun fikri diğerinden ödünç aldığı, ancak farklı tasarladığı biçiminde de düşünülebilir.
Kim bulursa bulsun kesin olan bir şey, tekerleğin bulunduktan sonra hızla tüm dünyaya yayılmasıdır. Yaklaşık 4500 yıl önce iki tekerlekli savaş arabaları ortaya çıktı. Çok geçmeden de bu araçlar savaşların kaderini değiştirmeye başladı.
Tekerlek aynı zamanda su çarkı, dişli çark, çıkrık gibi barışçıl buluşlara da ilham kaynağı oldu. Biraz gecikmeli de olsa tekerleğin icadı ile teknolojik uygarlık yola koyuldu.
Alıntı
Why It Took So Long to Invent the Wheel; yayınlanma tarihi: 3 Mart 2012
Archaeologists Have Long Sought — But Never Found — The Very First Wheel
Dünya Gözüme Kaçtı