Kurtlar Vadisi’nin oyuncusundan bomba tespitler! ‘Solcu değilseniz vermezler’
Bu gün, 16:04

Kurtlar Vadisi’nin oyuncusundan bomba tespitler! ‘Solcu değilseniz vermezler’
Kurtlar Vadisi’nde Deve Tuncay’ın sağ kolu “Abidin” rolüyle ülke genelinde üne kavuşan Abidin Yerebakan, geçtiğimiz gün katıldığı bir programda çok konuşulacak açıklamalara imza attı.
Bir dönemin efsane dizisi 'Kurtlar Vadisi'nde oynadığı "Çapsız Abidin" rolünün yanı sıra "Kolpaçino" ve "Kuruluş Osman" gibi unutulmaz yapımlarla adından söz ettiren ünlü oyuncu Abidin Yerebakan, Sabah Günaydın YouTube kanalında "Biyografi'k" programının yeni bölüm konuğu oldu.
Kariyer sürecine ve sanat hayatına dair merak edilenleri Yasemin Durna'ya anlatan ünlü oyuncu, dikkat çeken ifadeler kullandı.
"Kurtlar Vadisi" dizisindeki sürecini anlatarak sözlerine başlayan Yerebakan, "Ben herhalde bu sektörün en şanslılarındanım çünkü ben Şampiyonlar Ligi'nde çalıştım adeta.
Öyle büyük oyuncularla çalışma fırsatım oldu ki benim… Tarif edemem. Yani Türkiye'nin en büyükleriyle çalıştım. Bu benim için inanılmaz bir akademiydi. Hani konservatuar ne ki diyebileceğiniz türden. Çünkü Türkiye'nin en büyük oyuncuları. Gerek oyunculuk adına gerek dublaj adına. Ben onlarla çalışma fırsatı buldum şükürler olsun. Belki de beni buraya taşıyan işte o isimlerdi.
Çünkü onlardan ders almadığınız halde öyle bir öğreniyorsunuz ki… Onlar size ders verdiklerini bilmiyorlar, siz ders aldığınızı bilmiyorsunuz ama öğreniyorsunuz. Öyle büyük hocalarla çalışma şansım oldu şükürler olsun." diye konuştu.
"Kurtlar Vadisi'nde Tuncay Kantarcı karakterinin sağ koluydunuz. Kendisiyle sette, dışarıda nasıl bir ilişkiniz vardı, neler söyleyebilirsiniz?" sorusunu da yanıtlayan Yerebakan, Osman Wöber ile bağını şöyle anlattı: "Osman Wöber bambaşka bir insandı yani. Biliyorsunuz kendisi Avusturya asıllı Türk'tü. Annesi Samsunlu, babası Alman. Ama çok mükemmel bir insandı. Çok iyi bir ustaydı. Zaten Devlet Tiyatrosu'nun müdürüydü. Yıllarca müdürlük yapmış. Ona partner olmak benim için büyük bir şanstı. Onunla 97 bölüm beraberdik. Çok şey aldım ondan. Çok şey kazandım."
"Osman Wöber ile ilgili çok ilginç bir şey söyleyeceğim" diyen ünlü oyuncu, tüyleri diken diken eden bir anısını anlattı. Osman Wöber'in Müslüman olduğunu öğrendiği o anları anlatan Yerebakan, şu ifadeleri kullandı: "Biz başladığımızda, yeni tanıştığımızda konuşurduk. Hem birbirimizi tanımak adına hem de birbirimizden bilgi alabilmek adına. İslamiyet'i konuşurduk mesela. İslam nasıl bir dindir? Dedim ki en son, "Osman ağabey, ben o kadar donanımlı değilim. Tamam Müslümanım elhamdülillah ama o kadar donanımım yok. İzin verirsen, sen meraklıysan, ben sana Elmalı Hamdi Hoca'nın bir tefsirini hediye edeyim.
Vakit buldukça okursun, okumayı da severdi Osman ağabey. Onu ona hediye ettim. Sete getirdim verdim. Çok heyecanlandığım bir şey söyleyeyim. Umarım benim katkım olmuştur diye söyleyeceğim.
Kızı Irmak mesaj attı. Dedi ki, "Babam Osman Wöber kalp krizi neticesinde vefat etmiştir. Cenazesi Teşvikiye Camisi'nden…" orayı okudum, orada koptum.
Çünkü camiden kalktığına göre artık Müslümandı. Çok heyecanlandım, çok duygulandım. Acaba benim bir katkım olmuş mudur, bilmiyorum.
Ama her ne olduysa oldu, Osman Wöber, benim çok etkilendiğim, çok şaşırdığım bir şey daha yapmış oldu bana o dönemde. Çok iyi bir dosttu, çok iyi bir babaydı. Programın süresi yetmez Osman Wöber'i anlatmaya. Doğru. Ama ben şanslıymışım ki öyle bir partnerim oldu."
"Kurtlar Vadisi dizisi reytingleri altüst etti ama dizi ödül kazanamadı." yorumuna da değinen Yerebakan, "Ne yazık ki Türkiye'de milliyetçi sanatçılar ve milliyetçi işler bu işin zencileridir." sözleriyle sitem etti. Ödül ya da övgü konularında çiftestandart uygulandığına işaret eden usta sanatçı, yaşanan ayrımcılığı şöyle anlattı: "Bu işi, bu sektörü avucunun içine almış, ele geçirmiş bir sol cenah vardır. O cenahtan değilseniz ötekisiniz. Yoksa Kurtlar Vadisi'nin düşünebiliyor musunuz bütün stadyumlarında bile "Cendere cendere" çalardı, inanılmaz bir şeydi.
Bu işin ödül almaması mümkün olabilir mi? İmkansız. Ama dediğim gibi aynı cenahtan olmadığınız için ne ödülü, hak getire! Ödül töreninde adınız bile geçmiyor. O yüzden artık o gün bugün ben ödüllere inanmıyorum. Kime vermek istiyorsalar… Atıyorum, ben sizi çok seviyorum, sizin kardeşiniz çok iyi tornacı, "Yılın en iyi tornacısı" diye ödül veriyoruz. Nerede? Ödül törenlerinde. Artık ona geldi. İşte "Yükselen Sanatçı, Yıldızı Parlayan…" öyle bir şey yok ya. Ödül ne demektir? Hak etmek demektir. Ödül bir nevi diplomadır. Sertifikadır yani. Hak edene verilmelidir.
Eskiden ne güzeldi Altın Kelebekler, Altın Kozalar. Şimdi artık öyle bir şey yok. Şimdi artık insanlardan para toplamak adına ödül töreni düzenleniyor, iş insanlarından paralar toplanıyor. Sahnenin fonunu arkaya yansıtıyorlar.
"Yılın En İyi Çıkış Yapan Spikeri", "Yılın En İyi Kamera Asistanı" gibi düşün. Kim karar verdi? Ödülü yapanlar. Öyle bir şey yok. O yüzden böyle bir projenin ödül almaması bana göre akıl tutulması."
HABER ILGIN
TEREF