HUN NİŞANI
29-11-2024, 16:54
Tanrıça Umay Ana'nın Eli. Moğol Lekesi.
El simgesi tüm insanlığa ait "Evrensel" sembollerdendir. "El İkonografisinin" tarihteki serüveni, Fenike Tanrıçası Tanit'in eli ile başlar. Hırıstiyanlar ona "Hz. Meryem'in Eli", Müslümanlar "Hz. Fatıma'nın Eli" der. Tüm dünya mitlerindeki söylencelerde, aynı anlamda, fakat farklı figürler ve isimler eşliğinde dolanır durur.
Türk mitolojisinde "Tanrıça Umay'ın Eli" adını alır. Umay Ana; bebekleri, çocukları, kadınları, hayvanları ve hayvan yavrularını koruyan bir figürdür. Yeni doğan bebeklere süt ak göl'de getirdiği süt ile hayat verir. Doğum Tanrıçasıdır ve doğumlara yardım eder.
El Simgesi; Tanrıçanın koruyan, kollayan, sağaltan, tedavi eden, seven, doğurtan, hayat veren, şefkatli ve sevecen elini ifade eder. Bolluk, bereket, doğurganlık ile de alakalıdır.
Anadoludaki kadınlar bir işe başlamadan önce "Bu benim elim değil, Fatıma Anamızın eli" der. Kazak Türkleri Umay ananın eski hatırasını unutmamışlardır. Bir işe başlamadan önce,hem Umay anayı, hem de Hz. Fatıma'nın ismini zikrederler.
Sadece Orta Asya'lı bebeklerde görülen doğum lekesi, kutsal kabul edilir ve "Umay Anan'nın El İzi" olarak yorumlanır.
Sevgili Mircea Eliade'nın dediği gibi, Hiç bir din yerinde bitmiş değildir ve hiç bir din bütünüyle yeni değildir. Bir sonraki din, bir önceki dinin anılarını muhafaza eder.
Nuray Bilgili..
TEREF