Bundan tamı tamına 426 yıl önce 1598 yılında güzel ülkemiz padişahlıkla yönetiliyordu. Padişah III. Mehmet döneminde saray harcamaları, yağcılık yapan yandaş el etek öpücülerinin çarpıp götürdükleri, ekonomiyi bozan akılsız, bilimden uzak, hayattan kopuk kararlar sonunda “dış açık ve iç açık” çok büyümüştü.
Hazine tamtakır.
Aman bir çare!
★★★
Padişahın en akıllı, çözüm üretir, Avrupa görmüş vezirleri (Bugünün Mehmet Şimşek ile Cevdet Yılmaz’ı) Kubbealtı’nda (Topkapı Sarayı’nın içinde bir oda) toplanmışlar.
Çare arıyorlar:
Tütüne vergi koyduk.
Yetmiyor.
Tuza vergi koyduk.
O da yetmiyor.
Şekere vergi, deve başına vergi, ham deriye, Bursa ipeklisine vergi saldık yine de yetmiyor, Hazine açığı kapanmıyor.
İtibar tehlikede!
★★★
Ne yapmalı?
Vezirlerden biri:
Çare var demiş!
Nedir?
Piç Mehmet Paşa hayatta; o akla gelmedik çareyi hemen bulur onu çağırıp soralım. Çağırmışlar. Piç Mehmet Paşa; “baca vergisi salın, her evin bir bacası mutlaka bulunur” demiş. Taşlama, hiciv, yergi adına ne derseniz deyin bu fıkranın devamı var onu da siz okurlar, internet ortamında “baca vergisi” diye yazın, ekrana gelecektir. Oradan okuyun, hem gülün, hem acı acı düşünün.
★★★
Vergiler altında daralan halkın bulup uydurduğu Piç Mehmet Paşa’nın “baca vergisi modeli” bugün uygulanmaya konuldu.
Konum vergisi.
Baca vergisidir.
Her evin.
Her işletmenin.
Bir konumu var.
Müşterilerine konum atan işletmelerden yılda 1.750 TL’den 1.750.000 TL’ye kadar vergi alınacak.
★★★
Piç Mehmet Paşa!
Kendi değil.
Ruhu dirildi.
Her gün yeni bir baca vergisi benzeri kökleniyor. Maliye Bakanlığı’na bağlı Gelir İdaresi Başkanlığı da; “Akaryakıt Satışlarında Ulusal Taşıt Tanıma Sistemi Kullanımı Hakkında Duyuru” adıyla bir tebliğ yayımladı. Tüm araç sahiplerine 6 ay içinde yeni bir vergi salınacağını haber veriyor.
★★★
Bu duyuruya göre benzin istasyonlarını kontrol görevi vatandaşa veriliyor, bunun için de vatandaştan ayrıca araç başına 2.000 TL vergi alınacak. Zaten benzinin, mazotun üstünde çok yüksek vergi var, şimdi araç başına tanıma vergisi de geldi, araç sahiplerine köklenecek.
Savaşta değiliz.
Seferberlik yok.
Alınmış vergi.
Bir daha alınacak.
★★★
Bu tür; “alınmış vergiyi ikinci defa almanın” adımı biliyorsunuz daha önce atılmıştı. Motorlu Taşıtlar Vergisi her yıl bir kez alınıyordu. Hazine’de para kalmadı. Yeniden bir daha alınması için düğmeye basıldı. Motorlu Taşıtlar Vergisi ikinci defa alındı.
Halkın sesi çıkmadı.
Piç Mehmet Paşa haklı!
★★★
Mehmet Paşa haklı ama bu tür vahşi vergilendirme; geçmişe yürüdüğü ve öngörülebilir olmadığı için hukuk devletinin şerefini sakatlıyor. Hukukçuların deyimiyle; bir vergiyi ikinci kez almak; anayasanın 2’nci maddesi, 10’uncu maddesi ve 73’üncü maddesine aykırı, çünkü devletin vergi koyma sınırının vatandaşın hak ve özgürlük sınırını geçmemesi gerekir.
Kim takar hukuku!
Sessiz vatandaşı!
Devletin şerefini!
Ve anayasayı!
★★★
Resmen haraç bu!
KDV oranı arttı.
ÖTV oranı yükseldi.
Harçlar fırladı.
Yine de yetmiyor.
Çünkü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan; “büyük projelerin içine gizlenmiş israfı, itibarın manevi vitamini haline getirerek” ekonomiyi yakıp eriten, yapışkan derin krize soktu.
★★★
Bu krizden çıkmak için kilit bakanlar Mehmet Şimşek ile Cevdet Yılmaz’ın hazırlayıp uygulamaya koyduğu, “parasal önlemler paketi” de sonuç vermedi, vermiyor.
Faizi yükselttiler.
Kuru baskıladılar.
Kredileri sınırladılar.
Ücretleri zincirlediler.
Emekliler yaşayan ölü.
★★★
Bunlar parasal önlemler; yetmiyor, yetmedi, enflasyonu durdurmadı, durdurmuyor. Bütçe açığı da rekora gitti, gidiyor. Bu parasal önlemlerin yanında başta sarayın ve devletin sülük olmuş israfını da kesmeleri gerekirdi.
Kesemediler.
Çare:
Baca vergisi.
Dirildi:
Piç Mehmet!
Necati DOĞRU