Bir Yabancının Gözünden Kahraman Türk Kadını:Nene Hâtun
Bu gün, 09:04
''Avrupa Savunması Bana Nasıl Görünüyor?''
''1952 Eylül ayında 97 yaşındaki ihtiyar bir kadına gerçekleştirdiğim ziyâret,
Türkiye'de Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Kumandanı sıfatıyla geçirdiğim 410 günün içerisinde en esaslı meseleyi bâriz bir şekilde ortaya koyması bakımından aynı derecede benim vaziyetime de şâmildir.Erzurum'a 3.Türk Ordusu'nu ziyârete gittiğimde tanıştım ''3.Ordunun Büyükannesiyle''
1877 Kasım ayında Nene Hâtun henüz birkaç aylık bir çocuğun anası, 22 yaşlarında genç bir kadındı. Rusya ile Türkiye harb hâlinde idiler. Bir Rus piyâde alayı Erzurum’u henüz zaptetmişti. Şehirde bulunan az sayıdaki Türk kuvvetleri son bir mukâvemet göstermeye hazırlanıyorlardı. Şehir sâkinleri, Türk kumandanına gitmişler ve ileri gelenleri vasıtasıyla şehirde bulunan kadın, erkek, genç, ihtiyar herkesin,işgalciyi imhâ etmek için, bir gece baskınında kendisine yardıma hazır olduklarını bildirmişlerdi. Komşuları Nene’ye bu işe iştirâk etmemesini ve küçük çocuğun yanında kalmasını söylediler.
Nene:'Hayır' diye cevap verdi. 'Bu çocuğu bana Allah verdi, ben de onu Allah’a emânet edip sizinle birlikte baskına iştirâk edeceğim.'
O gece erkekler, kadınlar ve hatta çocuklar orak, tırpan, bıçak ve sopalarla silahlanıp Rus kuvvetlerine hücum etmek için askerlere iltihak ettiler. Taarruz muvaffak oldu ve Rus alayı imhâ oldu.
Takrîben bir seneden az bir zaman evvel Nene Hâtun’u ziyâret ettiğim zaman gözlerini bulutlanmış, kuvvetli ellerini titrek, fakat sesini ve hâfızasını parlak ve pürüzsüz buldum, kendisiyle bir çeyrek saat kadar görüştüm. Bir tercüman vasıtasıyla, yapmış olduğu şeyler hakkında duyduğum hürmetkârlığı belirttim. Kendisine dövüştüğü sahayı dolaştığımı ve onunla birlikte çarpışanların adına dikilen âbideyi gördüğümü söyledim. Gösterdiği kahramanlığa karşı olan takdirkârlığımı bir defâ daha belirtip ayrılmaya hazırlanırken tercüman vasıtasıyla bana şunları söyledi:
' Lütfen General Ridgway’e, benim gibi mütevâzı bir kadını ziyâret etmek sûretiyle bahşetmiş olduğu şereften dolayı, teşekkür ediniz ve kendisine eğer icâb ederse bugün de aynı şeyi yapabileceğimi söyleyiniz.'
Bu küçük ikametgâhın havası, insanın gözlerini yaşartacak mâhiyette idi. Elini sıktım ve ayrıldım.
Bu hâdiseyi tâkip eden aylarda, on dört milletin karşılıklı korunmaları hususunda yapmış oldukları askerî ve mâli vaadlerin tahakkukunu temin gibi güç bir işe hasredilen aylarda sık sık Nene Hâtun’u hatırladım ve şu ana kadar NATO devlet adamının kendisinden ne kadar çok şey öğrenebileceğini düşündüm.
Bugün NATO liderlerinin sene sonunda Paris’te aktedecekleri çok mühim toplantıya, Erzurum’daki o yaşlı kadının ruh hâlindeki büyüklüğe yaklaşacak bir ruh hâlinin hâkim olmasına duâ etmekten başka bir şey yapamıyorum.''
Orgeneral Mathew Ridgway,Saturday Evening Post Gazetesi- 6 Kasım 1953
TEREF