HUNLAR VE HANLAR
Bu gün, 09:54

Daha önceki “Çin Hanedanlıklarının” Türkler tarafından kurulmuş olduklarını kabul eden bazı tarihçiler, Han Hanedanının, Han Çinlilerinin ilk hanedanlığı olduğunu ileri sürerler. İlk olarak; sözü geçen yüzyılda ne “Han Çinlileri” adında bir etnik grup, ne de Türkler dışındaki halklarda bir etnik bilinç vardır. Bugün “Han Çinlileri” olarak adlandırılan halklar, tek bir etnik grup değil, değişik etnik gruplardan meydana gelmiş geniş bir topluluktur.
Han adlandırması ise 14. yüzyılda kang sözünden evrilerek ortaya çıkmış ve etnik Türkler tarafından kullanılmıştır. Ancak daha sonra diğer Çin halkları da bu adı benimsemişlerdir. İkinci olarak; Han Hanedanlığının toprakları aşağı yukarı, yine bir Türk hanedanlığı olan, daha önceki Qin Hanedanlığının topraklarına eşittir; farklı olarak daha sonra güneyde bazı küçük topraklar ele geçirilir.
Son olarak en önemlisi de; devleti ele geçiren kişi, Zhou boyundan gelmektedir. Yani şu önce kuzeye sürülüp Xia olarak adlandırılan ve Xiongnuların (Hunların) ataları olan, daha sonra Shangları yenerek yeniden devleti ele geçiren ve kendi adlarını bu kez Zhou olarak değiştiren (!), ama sonra da Qinler tarafından yıkılan boydan, yani Hunlardan söz ediyoruz.
Değişen bir şey yoktur aslında. Değişen tek şey, resmi Çin tarihindeki “çalınan minareye” uydurulamayan kılıftır! Devleti ele geçirenler farklı Türk boylarıdır yalnızca. Devletin adını bile değiştirme gereği duymamışlardır. Devletin adı hâlâ Sang'dır. Türk kültürü hâlâ devam etmektedir. Devlet yönetimi, ordu ve toplumun tüm kurum ve katmanları Türktür.
Sang (Hun) birliği Batı ve Doğu olmak üzere ikiye ayrılır. Bölünmenin nedenlerinden birisi de Büyük Hun İmparatorluğu'nun başında bulunan Huhanye'nin ekonomik sıkıntıları da neden göstererek Han Devleti'nin egemenliğine girmek istemesidir. Huhanye (MÖ 58- MÖ 31), MÖ 51 yılında Hanların egemenliğini kabul eder.
Huhanye'nin kardeşi Çiçi ise bunu reddeder. Batı Sang'ın başında bulunan Çiçi (MÖ 56-MÖ 36), Han Devleti'ne karşı verdiği mücadelede kısa bir süre sonra başarısız olur. Bugünkü Kazakistan'ın Taras kenti yakınlarında yapılan savaşta Çiçi öldürülür. MÖ 36'da Batı Sang (Hun) İmparatorluğu dağılır.
Han Devleti ile Hun Devleti arasındaki savaşlar aslında hem Batılı, hem de Türk tarihçiler tarafından biraz gereğinden fazla abartılmaktadır. Ayrıca Han Devleti'nin egemenliğini kabul eden Huhanye düşmana teslim olmuş bir “haindir”. Bunun en büyük nedeni de, Türklerle Çinlilerin birbirinin amansız düşmanları olarak gösterilmeye çalışılmasıdır.
Oysa ortada Türklerle Çinliler yoktur, Türklerle Türkler vardır. Türk olmayan halklar henüz bugünkü Çin topraklarına göç etmemişlerdir. Tarihlerindeki en kanlı savaşları Türkler kendi aralarında yapmıştır. Bu da aslında doğaldır; o dönemlerde var olan güçlü devletler, yalnızca Türk devletleridir.
Türklerin Gerçek Tarihi
Arif Cengiz Erman
TEREF