TÜRKÜN ERGENEKONDAN ÇIKIŞI (NEVRUZU) KUTLU OLSUN.
Bu gün, 10:04

Türkler, Ergenekon’dan 9 Martta çıkmışlardır. Başka bir rivayet ise bu tarihi 21 Mart (Nevruz Bayramımız) olarak verir. Öyle anlaşılıyor ki, Ergenekon’dan çıkış işlemleri 9 Martta başlamış, 21 Martta da tamamlanmıştır.
Ergenekon Destanı’nın, Türk toplum yaşamında yüzyıllarca etkisi olduğu gibi, bugün bile Anadolu’nun dağlık köylerinde, birtakım gelenek ve göreneklerde etkisi görülmektedir. Ergenekon Destanı, Bozkurt Destanı’nın ana çizgileri üzerine kurulmuş olup, bu destanın serbestçe genişletilmiş biçimidir diyebiliriz. Daha doğrusu Bozkurt Destanı ile kaynağını belirleyen Türk soyu, Ergenekon Destanı ile de gelişip güçlenmesini, yayılış ve büyüyüş dönemlerini anlatmıştır.
Çin tarihlerinin de yazmış olduğu Bozkurt Destanı’nın bittiği yerde, Ergenekon Destanı başlar. Bozkurt Efsanesinin devamı, Ergenekon Destanı’dır. #
Ergenekon Destanı’nın ana motiflerinden biri, Demirci’dir. Destanda demirci, dağda demir madeni bulur ve Türkler bu demir madenini eriterek Bozkurt’un önderliğinde Ergenekon’dan çıkarlar. Unutmamak gerekir ki, Göktürkler ’in ataları da demirci idiler. Onlar en iyi çelikleri işler, başka devletlere silah olarak satarlardı. Göktürkler ‘in ataları, demir cevherleriyle dolu dağların eteklerinde türemişler, demirleri eriterek yeryüzüne çıkmışlardı. Sonradan kendilerinin de demirci olmaları bundan ileri gelmektedir. Göktürkler ’in temel toprakları olan Altay ve Sayan dağları, zengin demir madenlerinin bulunduğu bir yerdi. Burada çıkan demirin yüksek cevherli olması ve Türkler tarafından mükemmel bir biçimde işlenmesi, çağın Türk savaş endüstrisinin en önemli özelliği idi. Göktürkler çağında Türkler’ in işlettikleri demir ocakları ve dökümevleri bulunmuştur. Göktürkler demirden ürettikleri kılıç, kargı, bıçak gibi savaş araçlarının yanında yine demirden saban, kürek, orak gibi tarım araçlarını yapmakta da usta idiler.
Ergenekon Destanı’nda Türkler, Ergenekon ovasından çıkmak istediklerinde yol bulamazlar. Çare olarak da Bir demircinin bir geyiği izlemesi ile dağların demir olan bölümünü bulduğunda, bu dağın demir madeni içeren bölümlerini eritip bir geçit açmayı düşünürler. Demir madenini eritmek için dağların çevresine odun-kömür dizilir ve yetmiş deriden yetmiş körük yapılıp yetmiş yere konulur. Yedi ve yetmiş sayıları, dokuz ve katları ile birlikte, Türkler’ in mitolojik sayılarındandır. Dağın bu demir kısmı yüklü bir atın geçebileceği kadar eriterek Bozkurt’un önderliğinde Ergenekon’dan çıkarlar... Bu güne Nevruz yada Ergenekondan çıkış bayramı deriz...
TÜM BUDUNA KUTLU OLA ...
Süleyman Efe KOCAZEYBEK
TEREF