UEFA liginde şimdilik 2 Türk takımımız var, darısı Traxtor ‘un başına
24-08-2017, 19:48
Prof. Dr. Aygün Attar
Dün Azerbaycan ‘ın Garabağ takımı kazandığı zafer sonucunda UEFA şampiyonlar liginde oynamaya hak kazandı.Garabağ’ın Danimarka’da Kopenhag ile oynadığı maç dünyanın dört tarafında yaşayan Türkler tarafından heyecanla izlendi, bu ülkedeki büyükelçilik mensuplarımızın katıldığı kalabalık seyirci grupu 90+2 dakika boyunca hop oturup hop kalktı tıpkı maçı bizler gibi tv ekranları karşısında izleyen taraftarlar gibi..
Hakim düdüğü çaldığında Azerbaycan ‘da halk ortalığı inleten Garabağ çığlıkları ile sokaklara döküldü, Türkiye’de Rusya’da Avrupa’da Amerika’da yaşayan soydaşlarımız sevinç kutlamalarına katıldılar.
Sabaha kadar evimde sosyal medyadan yazılanları okudum,çoğunluğun mutluluğuna mükabil çok az da olsa eleştirenler de vardı bu zaferin böylesine kutlanmasına,sanki işgal altındakı Garabağ alınmış gibi şadlık yapılmasına itirazlar vardı yazılıp çizilenlerde.
Haklılar, Garabağ henuz alınmadı ama bu zaferle ilk kere onun ismi zikredildiği zaman üzülmedik, ağlamadık, mahcubiyetle başımızı öne eğmedik milyonların seyrettiği maç süresince Avrupa’nın göbeğinde Garabağ Can Azerbaycan’ın üç rengli ay yıldızlı muhteşem bayrağı fonunda dünyaya diklendi.
Bu zafer Garabağ’ı probleme dönüştüren devletlerin televizyon kanallarını Azerbaycan Devletinin bir parçası olan , bizim olan Garabağ’ın zaferinden konuşmaya mecbur etti.
Bu zafer Garabağ’ın tarih yaza bildiğinin kanıtı oldu, o tarihi Garabağ’da yazacağımıza ramak kaldığının da haberçisi oldu, kimse dün geceyi küçümsemesin, dün oynanan sıradan bir spor müsabakası değildi , dün kazanan yalnız bir futbol takımı değildi, ellerinde Traxtor yazılı pankartlarla üçrenkli bayraklarını rüzgar gibi sallayan 50 milyonluk Bürov Azerbaycan ‘dı kazanan, Ayyıldızı mübarek bayrağımızın etrafında toplanmış 250 milyonluk Turan’dı kazanan ve işgal altında olan vatan topraklarının gözü yollarda kalmış intizarlı ruhları da vardı dün gece şad olanlar arasında, unutmayınız..
Futbol değip geçmeyeceksiniz yapılan maçları ,topraklarının yüzde iyirmisi işgal altında olan bir devlet için stadyum diplomasi aracıdır.Cild cild yazılmış kitaplardan daha etkilidir Arenanın ruhu; teşvikedicidir ve milli kültürü bileme özelliği vardır,hafife alınmayacak kadar önemlidir , toplum psikolojisi üzerinde ciddi etki yaratmaktadır.
Stadyum toplum ruhunun tezahürü açısından çok dikkat edilmesi gereken bir arenadır.
Oradakı seyirci “oynanan oyunu” her anlamda en iyi analiz yeteneğine sahip kitleyi temsil etmektedir; Traxtor örneğinde olduğu gibi.
35 milyonun istek ve taleplerini, ana dilde eğitim, bütov Azerbaycan hasreti, milli kimliğin yaşaması için ölüme meydan okuma cesareti, Türk Dünyasının birliği arzusunun slogana dönüşmüş ifadesidir taraftarın söylemleri:
“Türk dilinde medrese,
Sen istesen ölerem men, sen yaşa Azerbaycan,
Bakı Tebriz Ankara…ve bu mealde onlarcası..”
İran Türklerinin en etkili mücadele yöntemi stadyumdaki taraftarın oluşturduğu milli ruhdur.
On binlerce kişi tarafından demokratik yollarla düşüncelerini ifade eden Traxtor taraftarının gerçekleştirdiği sivil eğlem tüm dünyada etkisini hızlı bir şekilde göstermeyi başara bildi, Traxtor Tebrizi, Şems Tebrizi kadar üne sahip dünyanın en kalabalık taraftarı olan Türk takımıdır.
Traxtor , bir futbol takımının çok ötesidir, Güney Azerbaycan milli mücadelesinin simgesidir.
Kırmızı kurtlar adlanan taraftarlarının Türklüğün totemi olan Bozkurt işareti çakarak yeri göğü ulumasıyla inleten , Tebriz’den Öteken’i selamlayan soydaşlarımızın hikayesidir Traxtor.
Dün gece oynanan maçta Avrupa’nın dört bir tarafından Kopenhag’a akışarak o stadyumda Garabağ’ı yalnız bırakmayan Traxtor taraftarına selam olsun.
Garabağ maçını Garabağ davası kadar önemli addeden dün gece o stadyumda şehidlerimizin kanından rengini alan şerefli bayrağımızı zafer için sallayan Anadolu Türklüğüne selam olsun.
Stadyum, halkın diplomasi arenasıdır.
O arenada dün Garabağ tıpkı Traxtor gibi zafer çaldı, sıra geldi siyaset arenasındaki zaferlere..
UEFA şampiyonlar liginde şimdilik iki Türk takımımız var, darısı Traxtor ‘un başına..