Şehitler Ölmez! - CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğluna saldırıya sözardı......

21-04-2019, 18:44           
Şehitler Ölmez! - CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğluna saldırıya sözardı......
Şehitler Ölmez!
CHP genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘ya yapılan saldırıyı şiddetle kınıyorum.
Bu saldırı, dün Selahattin Demirtaş’ı övmekten helak olan
bugün ise askerlerimizin şehit olmasının mukassırı kimi belediye seçimlerinin sonuçlarını gösteren ajitatif gazete manşetleri atanların sayesinde yaşanmıştır..
Hankı görüşten olursa olsun
siyasi hırs ve kişisel çıkar için şehit cenazelerini fırsat bulanlara , oradaki acılı aileleri üzenlere yazıklar olsun.

05 Ekim 2018,
Yeni Şafak gazetesi
hatırlatıyor:
“PKK'lı teröristler, yola tuzakladığı el yapımı patlayıcıyı, zırhlı askeri aracın geçişi sırasında infilak ettirdi. Patlada, 1'i astsubay, 6'sı uzman çavuş, 7 askerimiz şehit oldu, 2 askerimiz de ağır yaralandı.
Uzman Çavuş Neşet Gök (Eskişehir)
Uzman Çavuş Uğur Göksu (Samsun)
Uzman Çavuş Ali Hekim (Antalya)
Jandarma Astsubay Çavuş Ömer Yiğit Ulus (İzmir)
Uzman Çavuş Özgürcan İnce (Ankara)
Uzman Çavuş Okan Dinçer”

24 Haziran 2018 Cumhurbaşkanı ve genel seçimlerinden toplam üç ay sonra Türkiye ‘de bir günde 7 ocağa evlat ateşi düşmüştü , milletçe üzülmüş kalleş terör örgütünü lanetlemiştik.

O gün genel seçim sonuçlarıyla şehit cenazeleri arasında bağ kur(a)mayan yandaş basın , bazı kişi ve kurumlar bugün yerel yönetimlere yönelik bir seçim sonucunu şehitler üzerinden nasıl Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’ya fatura olarak kesiyorlar?
Hankı vicdanla?
Bayrağımız, toprağınız için şehadete eren şanlı askerimiz toplum olarak hepimizin en hassasiyet gösterdiğimiz alandır.
Kırmızının ötesinde kan kırmızı çizgimizdir.
Bunu iyi bilen ve bu özel duyguları hiçe sayan ,
şehitlerimiz üzerinden ajitasyon yaparak CHP/ HDP birlikteliği(!) hatta PKK sevicilik şapkasını Ekrem İmamoğlu ve Kemal Kılıçdaroğlu’ya giydiren ve her gün ekranlardan köşelerinden lağım literatürü yapan epey kalabalık gazeteci taifesi var ...

Ben , şahsen Turancılık ülküsünü benimsemiş ve bu yolda bir haylı çile çekmiş , yüzü Tanrı dağlarına doğru uyumaktan hiç vaz geçmeyen birisi olarak söylenenlerin samimiyetine inanmıyorum.
Neden mi ?
Bakınız bugün koca manşetle karşımızda arz-ı endam eden Güneş gazetesi genel yayın yönetmeni Turgay Güler bir kaç sene önce ne yazmış kendi köşesinde :
“HDP’yi bekleyen çok ciddi bir tehlike var!
Karanlık muktedirler HDP’yi CHP’ye yamamaya çalışacak.

Sözüm ona “sol” değerler üzerinden bir birliktelik için uğraş verecek.

HDP bu tuzağa düşmemeli. “

Dahası var ..

“Kim derdi bu boşluğu Selahattin Demirtaş dolduracak? “ adlı yazısında şöyle devam etmiş Güler:

“Kemal Bey hala eski Türkiye’nin köhnemiş siyaset anlayışının yılmaz bekçiliğini ve savunuculuğunu yapıyor.
Yapma, etme uyarılarına da kulak tıkıyor.
Kafayı Erdoğan’a takmış.
Kemal Bey obsesif olmuş!
Yahu buradan ekmek çıkmaz! Beyhude uğraşlar bunlar.
Bak, sen Erdoğan’la uğraşırken, atı alan Üsküdar’ı geçti.
Selahattin Demirtaş’tan söz ediyorum.
Senin dolduramadığın boşluğu o doldurdu.
Bravo Selahattin Bey, tebrikler“

Turgay Güler, HDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’a olan sevgisinin dozunu öylesine artırmış ki
bizleri
PKK nın meclisteki uzantısı olan Demirtaş’ı ayakta alkışlamaya davet etmiş:
“Selahattin Demirtaş, partisini bölgesel siyasetten, ulusal siyasete taşıyor.
Kişisel olarak da yıldızı her geçen gün biraz daha parlıyor.
Artık toplumun başka kesimlerine de sevimli geliyor.
Belki bir algıdan kaynaklanan o “iticiliği” yok artık.
Yemin törenindeki tavrı ayakta alkışlanmalı bence.
Germemeye, kutuplaştırmamaya özen gösteriyor.
Kimse kusura bakmasın, CHP’nin iktidar olma şansı yok ama böyle giderse HDP’nin var. “
HDP ‘ye iktidar şansı veren adam şimdilerde AK partiye oy vermeyen herkesi HDP ci olmakla suçluyor, iyi mi?.
Eğer şokunuzu atlattıysanız devam edeyim..
Turgay Güner ‘i bir hatlı korkutmuş , ödü patlatmış
olası bir CHP / HDP uzlaşmasından
ve üstüne basa basa bir tavsiye vermiş toz kondurmadığı Demirtaş kankasına:
“HDP eğer bir ittifak arıyorsa MHP’yle oturmalı.
Şaka yapmıyorum!
CHP ile ittifaktansa MHP ile ittifak daha anlamlı olmaz mı? “

Aşağıda lingini verdiğim şu yazıyı yazan şahıs şimdi bir zamanlar öve öve bitiremediği Demirtaş üzerinden belediye seçimlerini kazanan İmamoğlu ‘yu suçlayarak şehit cenazelerinin müsebbibi odur diyor.
“ Mutlu musun Ekrem” diyerekten manşet atıyor..
Binali Yıldırım kazansaydı aynı manşeti atar mıydı , sormuyorum bile..
Herkes ahlaklı olmak zorunda değil ama onun o gün methiye dizdiği Demirtaş benim nazarımda o gün de bu gün de hakkında savcılığa suç duyurusunda bulunduğum
“Halkı Kin ve Düşmanlığa Tahrik eden PKK destekçidir.”
Ben farklı şey soruyorum şu işine gelince HDP
işine gelince fetö
işine gelince Şivan Perwer
işine gelince İbrahim Tatlıses
işine gelince Barzani ile fingirdeşen zata ve zatlara :
Belediye seçimleri ile şehit cenazeleri arasında nasıl bir bağ kura bildiniz ?.
Demirtaş ve aveneleri sizi destekleyince cici mi oluyorlar?
Bu nasıl bir omurgasızlık!
Beka sorunu mu bizim derdimiz yoksa vefa sorunu mu?
Hoş adamın yazdığı methiyeler “o kesimden “ vefakarlık beklemekte ne kadar haklı olduklarını ortaya koyuyor..
Benimkisi de soru..
Turgaygillerin derdi ayrı ama yine de
belediye seçim sonuçlarıyla iç ve dış siyaset, kötü ekonomi , şehadete eren askerleriniz arasında organik bağ kuranlar için belediyenin görev ve yetkileri hakkında bilgilendirme yapmak farz oldu..
Belediye ,
öncelikle imar, su ve kanalizasyon, ulaşım gibi kentsel alt yapı; çevre ve çevre sağlığı, temizlik ve katı atık; zabıta, itfaiye, acil yardım, kurtarma ve ambulans; şehir içi trafik; defin ve mezarlıklar; ağaçlandırma, park ve yeşil alanlar; konut; kültür ve sanat, turizm ve tanıtım, gençlik ve spor; sosyal hizmet ve yardım, evlendirme, meslek ve beceri kazandırma; ekonomi ve ticaretin geliştirilmesi hizmetlerini yapar veya yaptırır.
Belediyenin görev, sorumluluk ve yetki alanı, belediye sınırlarını kapsar.
Son olarak ve zannedersem en önemli kısmı da şurasıdır ki
“Belediye mallarına karşı suç işleyenler Devlet malına karşı suç işlemiş sayılır.”
Belediyenin görev ve sorumluluklarını , yetki alanının sınırları ortada..
Peki ,
ülkemizde yaşanan tüm bu olaylar; yerel seçimlerin devlet başkanlığı seçimi havasına sokulması,
toplumun ayrıştırılması,
ekonominin darboğaza girmesi,
ülkem insanının üreten değil tüketen topluma dönüştürülmesi,
liyakatın değil sadakatın esas alınması ,
semt pazarlarında dahi temel gıda ürün fiyatlarının el yakacak kadar pahalı olması ...
Beyt-ül malın çarçur edilmesine göz yumulması ,
parası olanın askerden muaf tutulması ,
parasız olanın gününü bile sektirmeden askere alınması
Vatan müdafaası için şehit olanların sıradanlaştırılması ,
en önemlisi ise ne hikmetse fidan gibi delikanlıların
Al Bayrağımıza sarılı tabutlarının geldiği baba ocaklarının tümünün içimizi yakacak kadar fakir durumda olan görüntüsü...
Tüm bunların
kimlerin görev sorumlulukları ve yetki alanının sınırları içerisinde olduğunun cevabını
bugünkü gazete manşetlerine imza atanlardan bekliyoruz..
Camilerin siyasete, cenazelerin yuhalama provakasyonlarına dönüşmesine sebebiyet verenler bilmelidirler ki
bu gidişat iyi değil, bu gidişat ülkeyi iç savaşa götürmek üzere kurgulanmış tehlikeli oyundur..
Aklımızı başımıza alalım,
söylemini yapsak da bir türlü eğlemine geçemediğimiz işi gerçekleştirelim:
Birlikte önümüze bakalım.
Zira başka Türkiye yok
prof.dr Aygün Attar













Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.