KANUNİ PİRİ REİSİ NEDEN İDAM ETTİRDİ ?

19-10-2024, 09:03           
KANUNİ PİRİ REİSİ NEDEN İDAM ETTİRDİ ?
Piri Reis denilince hiç şüphesiz ilk akla gelen şey kartografya (haritacılık) alanındaki yetkinliğidir. Türk Tarihi’nin en büyük haritacılarından biri olan ve yazmış olduğu Kitab-ı Bahriye (Denizlerin Kitabı) adlı çaplı eseriyle tarihimizde iz bırakan bu büyük kaptanın feci sonunu eminim çoğunuz duymuşsunuzdur.
Piri Reis'in İdamla Sonuçlanan Hazin Öyküsü
Barbaros Hayrettin Paşa gibi dev denizcilerin yaşadığı Osmanlı Yükselme Döneminde yetişen Muhiddin Piri Reis, Kanuni Dönemi’nde Osmanlı Donanması’nda görev almış ve özellikle Hint Deniz Seferleri olarak bilinen Osmanlı’nın ilk okyanus seferlerinde önemli bir role sahip olmuştur.
Coğrafi Keşiflerden sonra Afrika’nın güney kıyıları büyük ölçüde İspanyol ve Portekizliler tarafından sömürgeleştirilirken, Osmanlı, bölgedeki pek çok mazlum milletten yardım çağrısı almış ve bu durum da Hint Deniz Seferleri’nin düzenlenmesine neden olmuştur.
İşte Piri Reis’in başını yakan trajedi de tam da böyle bir durum üzerine ortaya çıkmıştır. Zira bu dönemde Osmanlı’nın Hint Deniz Gücü Kaptanı olan büyük denizcimiz, Basra Körfezi’nde, İran bölgesindeki Hürmüz Adası’nı fetih emri almış ve Portekizlilerin elindeki bu adayı emrindeki 28 gemisiyle kuşatmıştır.
Ne var ki, son derece güçlü bir kalede bulunan Portekizli kumandan Alvaro de Noronha, uzunca süre direnmeyi başarmış ve Piri Reis kaleyi bir türlü fethedememiştir. Dahası, Hürmüz Adası’na yardım için büyük bir Portekiz filosunun yola çıktığı haberi üzerine, Piri Reis –mecburen- kuşatmayı kaldırmış ve buradan tamamen de boş dönmemek için, İspanyol ve Portekizlilerin ellerindeki başka adalara hücum edip, üç gemi dolusu hazine elde etmiştir.
Piri Reis'in haritası
Donanmasını, Basra Körfezi’nde bırakıp, bu ganimetleri emniyete almak isteyen Büyük Kaptan, rotasını Mısır’a çevirmiş ancak bu yolculuk sırasında ganimet yüklü gemilerden biri battığı için ancak iki gemiyle Mısır’a ulaşabilmiştir.
İşte Piri Reis için sonun başlangıcı olan olay budur. Zira Mısır’a ulaştıktan sonra, hiç beklemediği bir suçlama ve iftirayla karşılaşmış, donanmayı bırakıp kaçmak, düşmandan rüşvet almak ve battığını söylediği gemideki hazineyi devletten saklamak gibi pek çok suçlama nedeniyle 1554 yılında idam edilmiştir.
Türk Tarihi’nde en fazla eleştirilen idamlardan biri olan Piri Reis’in idamı üzerine, bu idamı haklı göstermek için, dönemin vakanüvisi Koca Nişancı Celâlzâde Mustafa Çelebi, yazdığı vakayinâmede bu durumu şöyle açıklar;
“Hürmüz’ün kâfirleri, adı geçen kaptana sayılamayacak kadar çok, uçsuz bucaksız servet verdiler. Bu reis, altın, elmas ve kıymetli mallara doymazlık ederek, sözde bir nedenle Hürmüz kuşatmasını kaldırıp, devletin gemilerini Basra yakınlarına getirip…”
İşte bu yüzdendir ki o gün bugündür nice efsaneler, nice tevatürler dolanır Piri Reis üzerine. Onun tarafından saklanılan dev hazinelerden bahsedilir çoğu zaman. Özellikle Çanakkale’deki Kilitbahir Kalesi zikredilir sık sık. Kilitbahir; denizlerin kilidi… Kimbilir, belki de açılır birgün.
Piri Reis’in Haritasında Hangi Sırlar Var?
Piri Reis tarafından 500 yıl önce çizilen ve içerisinde bir çok gizemi barındırdığı söylenen haritaya dair bir gizem daha gün yüzüne çıktı. Araştırmacı yazar Metin Soylu tarafından kalem alınan ve ilk defa yayımlanan Piri Reis Haritasında bulunan enerji ızgaraları, bilim dünyasında ses getirecek bilgilere yer veriyor.
Uzun yıllardan beri Piri Reisle ilgili önemli çalışmalara imza atan Metin Soylu, piyasaya çıkan yeni kitabında ilk defa Rus bilim insanları tarafından dile getirilen enerji ızgaraları teorisine açıklık getirdi.
Piri Reis’in 500 yıl önce çizdiği haritada enerji ızgaralarının bulunduğunu söyleyen Soylu, bu hususu heman tartışmaya açmak istediğini kaydetti. Bunun nedeninin ise uzun süreden beri üzerinde çalıştığı enerji ızgaraları konusu olduğunu söyleyen Soylu, geçmişte Rus bilim insanlarının ortaya koyduğu ilginç teoriden bahsetti.

Bu teori Sovyetler Birliği’nde eskiden yayınlanan Technika-Molodezhi isimli dergide çıkmıştı. Morozov, Makarov ve Gonharov isimli Rus bilim insanları tarafından dünyanın çekirdeğini gezegende olup bitenleri etkileyecek biçimde büyüyen bir kristal olarak görme fikri keşfedilmişti.
Bu kristalin çekirdekten gelmekte olan yayınımlara dayandığı iddia ediliyordu. Dünyanın yüzeyinde üçgen bölünmelerin bu kristal tarafından yayılan dalgalarla üçgen kenarlar oluşturduğu ve bu üçgen kenarların birbirleriyle etkileşim halinde oldukları bildiriliyordu.
Aynı zamanda bu kristalin ışınlarının güç alanları sebebiyle dünyanın yüzeyinde 12 ve 20 kenara sahip kristal bir yapıya benzediği bu çalışmada değerlendirilmekteydi.
Piri Reis tarafından yazılan Kitab-ı Bahriye isimli eserde rüzgar gülleri hakkında bilgi verilirken satır aralarında yol ismi verilen enerji ızgaralarının anlatılmaya çalışıldığını vurgulayan Soylu, kitaptan örnekler verdi. 1929 senesinde ortaya çıkan Piri Reis’in haritası ortalığı karıştırmıştı.
Haritada gösterilen güney kutbunun keşfi, çizim zamanından çok sonra 1818 senesinde gerçekleştirilmişti.
Merih Tan
TEREF












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.