Dmitri Peskovla Fuad Abbasovun söz dueli: “Türkiye Kürtlerle değil PKK ile savaşıyor”

1-04-2016, 11:51           
Dmitri Peskovla Fuad Abbasovun söz dueli: “Türkiye Kürtlerle değil PKK ile savaşıyor”
Kremlin Sözcüsü Dmitriy Sergeyeviç Peskov ile Rus TVC kanalında konuşmamız bu gün Türk basınında yer aldı. Ancak Rus resmi ajanslarının haberlerine dayanarak yayınlanan bu haberler çok sınırlı ve “magazin” türünde idi. Türk basını Peskov’un “Türkiye Kürtlerle değil PKK ile savaşıyor” şeklinde açıklaması yerine, bir otoyıkama servisinde ugg ayakkabılarla kırmızı eşofmanlı fotoğrafının haberlerini yayınladı.

Dmitriy Peskov ile konuşmamızın metninin Türkceye tercümesini sunuyoryum.
Fuad A. Malikoğlu: “Türkiye’deki Rus büyükelçiliğinde uzun yıllar boyunca diplomat çalıştığınızı biliyoruz. Düşünün Türkiye’de kariyerinizi devam ettiniz ve Erdoğan’ın basın sözcüsüne kadar yükseldiniz. Bu günkü durumda ne yapardınız ve Putin’den neler beklendiniz? Аyrica, Rusya Devlet Başkanı resmi sözcüsü görevinde Türkiye’yi iyi tanıyan, Türk külütürünü insanını yakından bilen biri gibi, iki ülke arasında ilişkileri düzeltmek için her hangi bir kişisel girişimlerde bulundunuz mu?

D.S. Peskov: “Ben şimdiye kadar Türkiye ile sıkı ilişkilere devam ediyorum. Orada çok sayıda dostum var. Rusya’da yaşayan Türk vatandaşları arasında da çok tanıdığım ve dostum var. Onlarla devamlı irtibat halindeyiz. Eğer Erdoğan’ın basın sözcülüğne kadar yükselseydim ve bu günkü olaylar olsaydı, ben istifa ederdim. Uzun yıllar boyunca çok sayıda siyasetci, diplomatlar, işadamları Moskova ile Ankara arasında ilişkilerin temelini atmak için sınırsız emek harcadılar. Bu temelin sayesinde Türkiye ile Rusya arasında hem enerji, hem karşılıklı yatırımlar, kütlürel ve turizm alanında çok sayıda işbirliğine imza atıldı. 6 ay öncesine kadar ülkelerimiz arasında ilişkiler örnek alınacak seviyyede idi. Ancak bir el yapımı afet meydana geldi ve bunun kaynağı Ankaradır. Sonuçlarını sadece Ankara minimize edebilir. Bir kaç nesil boyunca meydana gelmiş felaketin izlerini tamamen silmek mümkün olmayacaktır. Biz sadece burada yaşayan Türk ailelerine, karışık ailelere yardımcı olabiliriz. Çok sayıda karışık aileler mevcuttur, Türkler Rusyaya büyük yatırımlar yaptılar, istihtam oluşturdular Rus bölgeleri için ve bunların hepsi zarar görüyor. Biz kendi tarafımızdan Rusya yönetimine seslenerek buradaki Türklerin problemini anlatiyoruz ve somut çözüm örnekleri ileri sürüyoruz. Rusya’da yaşayan çok sayıda Türkiyeli, Rusyalı pilotun öldürülmesinde üzülüyorlar, Ankara ile iyi ilişkilerin hiç bir alternatifi olmadığına inaniyorlar, ancak maalesef onlar Türkiye yönetiminin etkilemiyorlar.
Halihazırda Ankara yapması gerektiniği yapmayınca Moskova hiçbir şekilde Türkiye’yle herhangi temasa hazır değil”

Fuad.A. Malikoğlu: “Bu gün uçak kazasından tam 4 ay geçti. Rusya yönetiminin, başta Putin olmakla bu konu ile ilgili tutumunu gördük. Ancak yine de hiç araştırılmamış bir konu var. Rusya uçağın Suriye’de düşürüldüğünü Türkiye ise sınır ihlalının sözkonusu olduğunu iddia etti. Türkiye defalarca iki ülke arasında askeri komisyon oluşturularak uçağın nerede düşürülmesi konusunda mutabakata varılmasını istedi. Belki bu konu kimin suçlu, kimin haklı olduğunu yüze çıkaracak en son açık kapıdır ve bunun sayesinde ölü noktada bulunan ilişkilerimizi az da olsa kıpırdatabiliriz. Rusya tarafı iki ülke savunma bakanlıkları arasında komisyon oluşturulması için adım atmaya hazırmıdır?

D.S. Peskov: “Bildiğiniz gibi Türkiye ile tüm ilişkiler dondurulmuştur ve bu ilişkilerin yeniden başlatılması için Ankaranın ne yapması gerektiğini biliyorsunuz. Rusya’nın kendi uçaklarının takip edecen objektiv izleme sistemleri mevcuttur ve biz bu cihazların verilerine inaniyoruz ve buna dayanarak uçağın kesinlikle Suriye üzerinde uçtuğunun üzerinde duruyoruz. “

Fuad.A. Malikoğlu:“ Erdoğan 2024 yılına kadar iktidarda olacak ve maalesef şu anda ilişkilerin normalleşmesi hakkında konuşmak çok zordur. Bu gün iki ülkenin karşıdurması için çoğrafya çok geniştir. Kıprıstan Kırıma kadar, Kürt bölgelerinden Dağlık Karabağa kadar ve bu listenin en başına Azerbaycan Ermenistan karşıdurması geliyor. Bildiğiniz gibi Türkiye en başta kendi tavırını sergileyerek Azerbaycan’a destek olacağını hatta askeri konuda bile yardımda bulunacağını açıkladı. Rusya ise AGİT’in Minsk grupunun üyesi gibi bu karşıdurmaya barışcıl çözüm arayışları içindedir. Sizce çatışmaya üçüncü ülkenin katılmasından daha önce Rusya’nın katılımları ile Minsk grubunun barış sürecine başyacağına inanmak gerekiyor mu? Ayrıca Azerbaycan yönetiminin Rusya ile Türkiye arasında arabuluculuk yapmak girişimleri her hangi bir sonuç verdi mi?

D.S. Peskov: “Tüm girişimlerden sonuç alınamadı. Böyle bir durumda, bilindik nedenlerden dolayı tüm arabuluculuk girişimleri başarısızlığa mahkum. Dağlık Karabağ konusuna gelince ise, bir ülkenin askeri müdaheleye kadar bu tür çatışmalara katılmak isteği barışcıl çözüm bulunmasına hiç bir şekilde yardımcı olamaz. Rusya’nın çabalarının şimdilik hiç bir sonucu yoktur ancak biz yavaş yavaş tarafları biraraya getirerek çözüm bulmaya çalışıyoruz. AGİT’in Minsk grubunun başlıca amacı karşı tarafları biraraya getirmek için hem Erivan için hem de Bakü için komforlu şartlar oluşturmaktır. Çünki Erivan ve ya Bakü’nün siyasi iradesi olmadan bu prolemin çözümü mümkün değildir. AGİT beşlisi’nin ise başlıca görevi bu çözüm süreci için komforlu şartlar oluşturmaktıdr.

F.A. Malikoğlu “Dmiriy Sergeyeviç, bence Rusya’da Kürt sorununu sizden daha iyi kimse bilmiyor. Türkiye’de yaşadığınız zaman dönemde hem 2006’ya kadar hem de 2006 sonrasında ülkede yaşayan Kürtlerin haklarını biliyorsunuz . Ancak şu anda savaş var ve Kürtler bu savaşta iştirak ediyorlar. Rusya açıkca Kürtleri destekliyor ve aynı zamanda ABD de Kürtleri destekliyor. Ancak Afganistan ve Irak örneğinden de gördüğümüz gibi bir gün ABD bu bölgeyi de terkedecek ancak bölgede ortak sınırlara, ortak sahillere ve ortak menfaattlara sahip Rusya ve Türkiye kalacak. Bu sonunun çözümü için sizce, hem kurtların karnının doyması, hem de koyunların sağ kalması için neler yapabiliriz?

D.S. Peskov: “Gerçekten son 10 yıl boyunca Türkiye’deki Kürtler çok şey elde ettiler. Ancak ben sizin sorunuza bir az itiraz etmek istiyorum. Türkiye Kürtler ile değil, PKK ve diğer aşırı bölüçü unsurlar ile savaşıyor.

Fuad A. Malikoğlu: “Doğru söylüyorsunuz, bu benim hatam oldu”

D.S. Peskov: “ Türkiye’de 20 milyona kadar Kürt vatandaş vardır. Bundan başka Irak ve Suriye vatandaşı Kürtler vardır. Moskova’nın en başlıca pozisyonu hem Türkiye’nin hem Suriye hem de Irak’ın toprak bütünlüğüdür. Eğer her hangi bir ülkenin toprak bütünlüğü bozulursa tüm bölgede zircirleme reaksiyon oluşturacak ve bunun felaket sonuçlarının hiç kimse öngöremez. Hem Başkan Putin, hem de Bakan Lavrov’un söylediği gibi Süriye barış görüşmeleri sürecine Suriye Kürtlerinin de katılması gerekiyor. Maalesef Türkiye ise Süriye kürtlerinin barış sürecine katılmasına kesinlikle karşı çıkıyor. ”

F. A. Malikoğlu: “Ben özür diliyorum. Ancak Türkiye Suriye’de faaliyet gösteren PKK’yı destekleyen PYD’nin katılmasına karşı çıkıyor. Siz de belirttiğiniz gibi PKK tam olarak Kürtler değil ve tamamen farklı yöntemlerle mücadele ediyorlar”

Peskov: “Biz buna tamamen karşıyız. Bakın Jeneve’deki ilk barış görüşmelerine Kürtleri davet etmediler. sonucu ne oldu? Süriye’de Kürt özerk bölgesi kuruldu. Bu Suriye’nin bölunmesi demektir ve Türkiye için de çok tehlikeli bir örnektir. Bunun Suriye barış görüşmeleri için olumlu bir sinyal olduğunu söyelyemeyiz. Ben Türkiye’nin sınır boyunca Kürtlere karşı yürüttüğü operasyonlardan hiç bahsetmiyorum”
teref.az












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.