Hüseyin Kâzım Kadri’nin Meşrutiyetten Cumhuriyete Hatıralarım adlı kitabında adı geçen Beyanname tam metin olarak yazılmıştır. Hüseyin Kâzım Kadri, Millî Mücadele döneminde İstanbul hükümetinde bakanlık görevleri almış, Vahdettin ile sürekli görüşen ve O’nun tarafından çok güvenilir kabul edilen bir kişidir. Özelliklerini incelemek yararlı olur.

Bu Beyanname, Kahire’de çıkan el-Ehram gazetesinin 16 Nisan 1923 tarihli nüshasından tercüme ve nakledilmiştir. Yine kitaptaki bilgiye göre, firarî Şeyhülislâm Mustafa Sabri, Beyrut’tan Rıza Tevfik’e yazdığı 28 Mayıs 1924 tarihli uzun mektubunda Vahdettin’in “kendiliğinden tahrir (kayda eçme) ve neşrini (yayınlanmasını) arzu ettiği beyannamesinin tanzimini (düzenlenmesini) kendisine havale ettiğini ifade ediyor.

Beyanname uzun ve çok ağdalı bir dil ile yazılmış olduğundan bazı alıntılar yaparak bilgilendireceğim. Alıntıları olduğu gibi aktaracağım, ancak aynı zamanda sadeleştirme görevini de yerine getireceğim.

“Bütün halk der-hatır ederler ki (hatırlar ki) Mondros Mütarekesini akde giden (imzalayan) heyetin reisi, el-yevm (bugün) Ankara’da Heyeti vekile (Bakanlar Kurulu) reisi olan Rauf (ORBAY) bey olduğu gibi, o gün memleketin en mühim kuvve-i askeriyesi de bugün Ankara Millet Meclisi reisi Mustafa Kemal kumandası altında idi.”

İnanılmaz laflar, akıl almaz iftiralar, yalanlar, gizlemeler ve açıklamalar.

Bir kere doğru, Mondros Ateşkes Anlaşmasını imzalayan heyetin reisi Rauf ORBAY’dır. Ancak, kim adına, kim tarafından görevlendirilerek, kimin emriyle bu imzalar atıldı acaba? Rauf ORBAY, kendi iradesi ile mi gitti? Aslında, şahsen ben de her zaman bu Anlaşmanın Rauf Bey tarafından imzalanmasını doğru bulmam ama, o başka bir durumdur. İmzaya gönderenin imzalayanı suçlamasını anlamak, kabul etmek, normal bulmak mümkün mü? Önemli bir sonuç daha var. Rauf Bey, Mondros Anlaşması’nı imzalamış ama belli ki, bu Anlaşmanın sonuçlarının neye mal olacağını düşünerek Millî Mücadele saflarına katılmış. Peki, İstanbul Hükümeti, taraftarları ve onun arkasındaki Vahdettin, neden böyle bir iş yapmamış ve sürekli Millî Mücadele aleyhinde olmuşlar ve hatta fiilen savaşmışlar acaba?
ardı var
Av. Halil Altıparmak
/www.5ocakgazetesi.com/