Anna Karenina (Lev Tolstoy) ile Madam Bovary (Gustave Flaubert) romanları, farklı dönem ve coğrafyalarda yazılmış olmalarına rağmen birçok ortak tema ve unsur barındırır. İşte bu iki roman arasındaki temel ortak noktalar:
1. Kadın Başkarakterler ve Toplumsal Roller
Anna Karenina ve Emma Bovary, ikisi de evli olmalarına rağmen evliliklerinden tatmin olmayan, aşkı ve tutkuyu evlilik dışında arayan kadınlardır.
Her iki karakter de dönemin katı toplumsal normları içinde bastırılmış kadın kimliğini temsil eder.
Her iki kadın da, bireysel arzuları ile toplumun beklentileri arasında sıkışmış durumdadır.
2. Tutku ve Aldatma
Hem Anna hem de Emma, kocalarını aldatır ve başka bir erkekle tutkulu bir ilişkiye yönelir.
Bu ilişkiler, başta heyecan ve kaçış vaadi sunsa da, sonunda yıkım getirir.
3. Toplum Tarafından Dışlanma
Anna, ilişkisi nedeniyle aristokrat çevresinden dışlanır; Emma ise küçük burjuva toplumunun ahlaki yargılarıyla karşı karşıya kalır.
İki karakter de yaşadıkları toplum tarafından sert biçimde yargılanır ve yalnızlaştırılır.
4. İçsel Çöküş ve Trajik Son
Hem Anna hem de Emma, yaşadıkları içsel çatışma, pişmanlık, hayal kırıklığı ve yalnızlık sonucu intihar eder.
Ölüm, onlar için hem bir kaçış hem de toplumla olan savaşlarının nihai sonucudur.
5. Gerçeklik ve Hayal Arasında Kalma
Emma Bovary, romantik romanlara olan tutkusu yüzünden gerçek hayattan uzak, hayali bir aşk ve mutluluk arayışındadır.
Anna ise aşkı idealize eder; ancak gerçekte yaşadığı ilişki, onun beklentilerini karşılamaz.
Her iki karakter de, kendi kurdukları duygusal dünyalar ile gerçeklik arasında çatışma yaşar.
Yüksel Demir
TEREF