Kurt Başlı Sancakları Var, Türkler Geliyor!
Tarih sahnesine çıktıkları ilk andan itibaren, Türkler gökyüzüne baktıklarında kartalı, yere bastıklarında kurdu örnek aldılar.
Çünkü onların yol göstericisi doğa, sembolü ise özgürlüktü.
İşte bu yüzden, yüzyıllar boyunca birçok kavmi dize getiren, imparatorluklar kuran Türklerin sancağında kurt başı vardı.
O baş, sadece bir hayvan figürü değil, bir milletin ruhuydu.
Kurt: Bozkırın Hür Çocuğu
Türk mitolojisinde kurt, rehberdir; tehlikeye karşı uyanıklığın, mücadele ruhunun ve özgürlüğün simgesidir.
Efsaneye göre, Asena adlı dişi bir kurt,
Türk soyunun yeniden doğmasını sağlamıştır. Bu nedenle kurt, Türklerin hem manevi hem de kültürel hafızasında kutsal bir yere sahiptir.
Sancağa işlenen kurt başı, sadece bir motif değil, "biz buradayız" diyen bir haykırıştır. Türkler geldiğinde adaletle gelir, düzen getirir. Ama gerektiğinde savaş meydanında rüzgâr gibi eser, düşmana korku salar.
İşte bu yüzden, "Kurt başlı sancakları var,
Türkler geliyor!" cümlesi bir tehditten öte, tarihten gelen bir uyarıdır:
Zulme karşı duracak bir millet yeniden sahnededir.
Sancağın Gölgesinde Birlik
Türk milletinin sancağı yalnızca bir bayrak değil, bir duruşun ifadesidir.
Kurt başı, o sancakta halkın birliğini, devletin gücünü ve milletin cesaretini temsil eder. Tarihte Mete Han’dan Atatürk’e uzanan çizgide, bu sancak her zaman özgürlüğün ve bağımsızlığın sembolü olmuştur.
Bugün dahi, dünyanın neresinde olursa olsun, kurt başlı bir sancak dalgalandığında, geçmişin izlerini, ataların ayak seslerini duymak mümkündür.
O ses, çağları aşan bir uyanıştır: "Biz geldik ve buradayız!"
Son Söz: Kurtlar Uyandı
Zaman döner, çağlar değişir.
Ama Türk'ün özündeki ruh aynı kalır.
Ne zaman adalet yok olur, zulüm artar,
Türkler tekrar sancağını açar.
O sancakta ay değil sadece, kurt da vardır.
Çünkü o kurt, suskunluğun değil, direnişin sembolüdür.
Kurt başlı sancakları var...
Türkler geliyor!
Gökşin Semra Cengiz