(Dünkü yazının devamı…)
Bu Beyanname elime geçene kadar bu konuda bir takım yazılar okumuş, görmüştüm ama bu kadar açık hakaretler değil idi. Görüyoruz ki, Türk Milleti’ne hakaretlerin en büyüğünü Türk Devleti’nin hükümdarı yapmış… Yazıklar olsun. Başka ne diyelim!

Hilafeti kaldırmak bu bir kaç milyon zavallı, gafil vs olan Türk’ün kudretinde değilmiş. Bu aşağılanan, küçük görülen Türk, o büyük mesele olan, üç yüz milyon Müslüman ferdin hukukuna giren(!) Hilafeti kaldırdı ve 16 Mayıs 1926’da ölen Vahdettin de bunu gördü, ne oldu, ne yaptı?

İkinci alıntı da şudur:

“Melik-i hâzırın şeref-i asalet ve taharet-i nesebine muvafık surette zat-ı haşmet-simatlarının ve hanedan-ı necibinin tezâyüd-ü şân ü şerefini temenni ettiğim gibi bilâd-ı mukaddese-i Arabiye ile ahali-i necibesinin melikleri sayesinde kendilerine ve zîver-bahş-i tevarih olan mazilerine layık terakkiyata mazhariyetlerini niyaz ederim.”

Bulunduğu Şam’daki yetkili kimseye ne diyor biliyor musunuz? Bu kişinin asalet ve şerefinin ve tertemiz nesebine uygun olan yüksek, ulu şahsının ve ulu, yüce, yüksek hanedanının şan ve şerefinin artmasını istiyorum diyor. Ayrıca mukaddes Arap beldelerinin ve oradaki yüksek, ulu, yüce Arap kavminin bu melikler sayesinde çok yüksek, şan ve şeref dolu tarihlerine, mazilerine layık bir gelişmeye kavuşmaları için dua ediyorum diyor. Türk’ün devleti olan Osmanlı Padişah-Halifesi’nin bir üst alıntıda Türk Milleti’ne bakışına bir bakın ve bir de Arap Milleti ve onun hükümdarına bakışına bir bakın. Ve ondan sonra da Büyük Başbuğ Mustafa Kemal ATATÜRK’E en ufak bir söz söyleyin. Olur mu? Vicdan mı? Akıl mı? İnanılır mı?

Hem canımdan korktuğum için kaçtım (ilk bölümde vardı) diyeceksin, hem Türk Milleti’ne akıl almaz hakaretler yağdıracaksın, hem de Arap Milleti’ni yere göğe sığdırmayacaksın biz de Türk ülkesinde, Türkiye’de kurucu iradeye ve kuruluş ilke ve felsefesine Vahdettin adına söz söyleyenleri ciddiye alacağız.

Hadi be oradan…
Av. Halil Altıparmak
5ocakgazetesi.com/