DEVLET BAHÇELİ’NİN SON DURUMU?..

26-03-2025, 08:14           
DEVLET BAHÇELİ’NİN SON DURUMU?..
Her gün ortalıkla yeni bir iddia yeni bir haber… MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçirdiği ağır rahatsızlık ve ameliyatlar nedeniyle 8 haftadır ortalıkta gözükmüyor. “Kesin haber”, “yüz 100 doğru” iddiaları ile servis edilen haberlere gazetecilik etiği gereği spekülasyon gözüyle bakıyoruz. Ancak, Devlet Bahçeli’nin sağlık durumu hakkında ortalıkta onlarca balon uçurulurken kimseyi tatmin etmeyen, şüpheleri arttırmaktan başka bir işe yaramayan beylik açıklamalarla yetinilmesi de hayra alamet değil, doğru da değil. Madem, “durumu iyi,” bırakın 10-15 saniyelik bir videoyu neden tek kare bir fotoğraf medyaya servis edilmiyor? Neden, Bahçeli’nin sağlık durumu ile açıklamalar genel merkez yetkililerine bırakılıyor da onun sağlık durumu ile ilgilenen yetkili doktorlardan birinden en azından kısa bir açıklama gelmiyor?
Siyasette son derece etkin başat rol oynayan bir aktör hakkında bu ölüm sessizliğinin nedeni nedir?.. Neden tüm “yetkililer” cemaati sus pus!.. Dün akşam saatlerinden itibaren Devlet Bahçeli’nin “son durumu” hakkında yine ağır “kesin” iddialar Ankara’da vizyondaydı… Bakalım, iddia edildiği gibi yarın (Çarşamba, Kadir gecesi) resmi bir açıklama yapılacak mı?...
***
Siyasette, içinden geçtiğimiz bu kaotik ve fırtınalı dönemle ilgili bir fikir jimnastiği yapmaya var mısınız?..
Varsayalım ki; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun üniversite diplomasının iptal edilmesi ve ardından tutuklanması siyaseten sadece AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’ın mı işine yarar?.. Bence kocaman bir HAYIR!.. Türkiye’de siyasetin kirli koridorlarını ve de kulvarlarını iyi bilen, iyi takip eden herkes az buçuk bilir ki; bu iş CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de en az Erdoğan kadar işine yarar. Çok ötelere gitmenin gereği yok. Özgür Özel, bu operasyonla hem onu genel başkanlığa getirenin kamburundan kurtulur hem de daha iler ki siyasi hesapları için mıntıka temizliği olur. Bu arada, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın dün bir iftarda yaptığı konuşmada, “Bu benim son dönemim. İnşallah Ankara’da ve Polatlı’mızda güzel hizmetler yaparak ikinci dönemin sonunda görevi bırakmayı düşünüyoruz. Buraya vedalaşmaya, helalleşmeye geleceğiz yine inşallah” dediğini de not edelim. Bunu aynı zamanda, (son gelişen süreçte İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı adaylığına verdiği destekle) “ ben Cumhurbaşkanı adaylığında da yokum” diye okuyabilirsiniz. Çünkü, Mansur Yavaş’ta adı gibi biliyor; kendinden isteneni yapmazsa sıra ona da gelecek!.. Yoksa, iddiaları olduğu tahmin edilen bir siyasetçi neden mahalli seçimlere daha 4 yıl gibi bir zaman varken “ben yokum” desin. Hem de CHP böyle bir çalkantılı dönemden geçerken…(“Cumhurbaşkanı adayı olacak da ondan” derseniz, ona hiiç katılmam. Çünkü, iddialı olan siyasetçiler bu tür “feragat”, “ben yokum” açıklamalarını zamansız yapmazlar. En azından böyle bir süreçte)
***
Büyük ölçekli genel fotoğrafın üzerinden devam edelim;
Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması, CHP’ye peş peşe düzenlenen operasyonlar ve ikinci “çözüm süreci” … Bunların, birbirlerinden farklı farklı, ayrı ayrı süreçler ve de gelişmeler olduğunu düşünmek saflık olur!.. İmralı sürecinde DEM, AKP ile yakınlaşıp kardeş oluyor. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasında ise DEM, CHP’ye yakınlaşıp kardeş oluyor. “Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu” demeyin. Her şey, işin doğasına göre en uygun şekilde yürüyor. Şu anda olup bitenler, mıntıka temizliğinden ibaret.
Dedik ya, fikir jimnastiği yapalım;
Böyle kaotik süreçten geçerken, sokak eylemleri devam ederken, ister misiniz, herkes kendi adına bazı fedakarlıklar da bulunsun. Göz ardı edilmemesi gereken kocaman bir gerçeği de hatırlatalım; CHP’nin desteği olmadan ikinci “çözüm süreci” nin gerçekleşme ve “başarılı” olma şansı asla yok. O yüzden ne yapılmalı?.. Sorunun cevabı,-Türkiye şartlarında- oldukça basit!.. CHP’nin de gönlü hoş edilmeli.
Fikir jimnastiğinin finali;
Organizasyonun planladığı Anayasa değişikliklerinde anlaşılır. Referanduma gitmeden Anayasa değişiklikleri TBMM’den geçirilir. Tayyip Erdoğan’ın Cumhurbaşkanlığı yetkilerinden bazı kısıtlamalar, budamalar yapılarak yarı başkanlık gibi bir sisteme geçilir, Özgür Özel’e Başbakanlık koltuğu ikram edilir.
Ha, bu arada hakkını yemek de insafsızlık olur. Terörist başı Abdullah Öcalan’ın siyasi ayağı DEM Parti de iktidar ortağı yapılır.
*Bu yazıyı okurken, lütfen olaylara, Türkiye gerçeklerinden hareketle tarafsız bir gözle bakın. Bir tarafın fanatik taraftarı olarak, yorum yapmayın. Sonra, çok mahcup olursunuz!..
Ahmet Takan
TEREF












Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.