Yıl : 1865
Bu resimler Alman arşivinden.
Türkmen, Yörük göçünü anlatıyor.
623.yıllık Osmanlı tarihinin, son 400.yılı büyük günahlar/dramlar ile dolu. Hanedan ailesinin kendisi de Türk soylu olmasına rağmen, Türke/Türkmene zulüm ve baskı uyguladı. Ama Türkler bu toprakları hiç bir zaman terk etmedi. Edemezdi. Çünkü Anadolu Türkün Ata yurdu...!
Peki kimlerdi bu Türkmen-Türk boyları?
Trakyada - Bektaşi.
Egede. - Tahtacı/Efe
Toroslarda - Yörük
Nevşehirde- Abdal
Tokatta. - Sıraç
Doğuda. - Kızılbaş
Sivasta - Alevi
Oysa bunların hepsi Türk. Bu yapay isimleride Osmanlı takmış. O günün koşullarında Osmanlı sarayında bir tane görevde yükselmiş Türk göremezsin. Padişahların "Akil adamlarıda" Rum, Sırp, Ermeni, Arap olunca, koca imparatorlukta Türküm demek bile yasaklanmış. Böyle bir yönetimde Türkün parçalara bölünmesi, yapay isimler takılması kaçınılmaz bir durumdur.
Bütün bu baskılara rağmen, son yüzyılda Osmanlının müttefiki olan Almanlardan ilginç bir tesbit.
"Osmanlı çok uluslu, çok milletli bir devlet. Müttefik olduğumuz dönemde şuna şahit olduk. Türkler hariç, hiçbir osmanlı tebası kendi vatanı için savaşmıyor. Bu durumu hicazda, bağdatta, kudüste, balkanlarda ve enson Çanakkelede çok sık yaşadık."
Yani Osmanlının ölümü ve yerine Türk Milli devletinin kurulması doğal bir sonuçtur.
Şair boşuna dememiş ;
"Alınacak Anadolunun öcü.
Yerde kalmayacak çekilen acı.
Açıldı geliyor şafağın ucu.
Şu doğdu doğacak güne merhaba."
Egitimci Hane
TEREF