GÖK (KÖK) TANRI – SEVGİNİN ÇOCUKLARI

20-04-2024, 17:24           
GÖK (KÖK) TANRI – SEVGİNİN ÇOCUKLARI
Türkler İslamiyet öncesi İslamiyet’e benzer, hatta neredeyse aynı bir inanca sahipti. Kök Tanrı inancının İbrani dinlerle uzaktan yakından ilgisi ve benzerliği bulunmamaktadır.
Kök tanrı inancı bir Türk inancıdır ve günümüzde ki türk kültürü ile uyumludur. Öncelikle bu inançta ki İlah dediğimiz kavram çok başka. Yaratıcı bir Tanrı mevcut değildir.
Kök Tanrı inancına göre her şey Tanrı’nın yansımasıdır ve bu bütün tanrının kendisidir. Tanrı bu durumda yaratıcı gibi gelebilir size ama yaratılanda kendisi olduğu için var eden bir İlah durumunda değildir. Ve her şey Tanrı’nın bir yansıması olduğu için canlılar arasında bir üstünlük yoktur.
Bir ağaç ile bir kuş, bir kuş ile bir köpek, bir insan ile bir balık birbirine eşittir. Hiçbir canlının diğerinden üstünlüğü ve onu yönetme hakkı mevcut değildir. Bir canlının Tanrı için kurban edilmesi de mümkün değildir çünkü zaten kurban edilende Tanrı’nın bir yansımasıdır.
Her canlı tanrının bir yansıması olduğu için hiçbir canlının diğeri üzerinde üstünlük kurma hakkı da bu inançta mevcut değil. Yani her şey insanlık için önce insan gibi bir düşünceyi Tanrı inancı asla kabul etmez. Her canlı doğa ile uyumlu yaşamak zorundadır. Tanrı inancına göre doğanın uyumunu bozarsanız, yani insan kendini üstün görüp bir şeyleri değiştirirse bütünlüğü bozmuş olur ve kıtlık, doğal afetler, iklim değişiklikleri, salgın hastalıklarla mücadele etmek zorunda kalır. Tanrı inancında: Tanrı ceza vermez, herkes kendi cezasını kendi verir.
Kök tanrı inancının müdahale edici bir tanrısı olmadığı gibi, bu dinin bir kitabı da yoktur çünkü tanrının yansıması devamlı değişir. Yani doğa, toplumlar ve yaşam tarzlarımız daima değişmektedir. Bu değişim de doğrular ve yanlışlarda değişir. Bu yüzden Tanrı inancının değişmez kuralları yoktur. Aklınızı kullanıp herkesin kabul ettiği yasalarla kurallar koyarsınız ve bu yasalar gerekli zamanlarda güncellenebilir ve ihtiyaçlar doğrultusunda değiştirilebilir. Yasalar birilerini kayırıp doğaya saygılı değilse ne olur diye sorabilirsiniz. Merak etmeyin yanlış olana doğaya uyumlu olmayana, kötülük ve art niyet üzerine kurulu taşıyan bir yasaya insanlar veya doğa itiraz eder ve gene tanrının koyduğu kusursuz uyum yasası devreye girer. Doğaya uygun yasaları devreye soktuğunuzda güzel bir dünya ve güzel bir hayata sahip oluyorsunuz ve eninde sonunda bu geçekleşiyor.
Kök Tanrı inancında seçilmiş veya kutsanmış bir kişi olamaz çünkü her canlı tanrının bir yansıması. Yanı eğer tanrı bir insan ile iletişime geçip, onu özel duruma sokarsa canlılar arasında ki eşitlik bozulmuş olur ki bu durumda doğanın uyumu bozulmuş olur.
Bu yüzden Kök Tanrı inancında ne kuşlara ne papağanlara ne insanlara ne develere ne ağaçlara özel bir statü olan elçilik görevi verilmez. Hepsi Tanrı nazarında eşittir.
İkincisi Tanrı inancının zaten herkes Kök Tanrı inancına geçsin yoksa hepinizi yakarım gibi bir emri yok. İnansanız da inanmasanız da hatta hepiniz Kök Tanrı yok diye zıplayarak dolaşsanız da Tanrı’nın koyduğu sistem işlemeye devam eder. Zaten onun kendisine inanmanızı istediği de yoktur, yeter ki doğa ile uyumlu yaşayın gerisi önemli değil.
Peygamberi olmadığı gibi kesinleşmiş ibadet şekli de yoktur. Toplu ibadete de ihtiyaç yoktur veya bir ibadethaneye de.. Çünkü bu inançta yaptığın her şeyin ödülü ve cezası yaptıklarının sonrasında sana ulaşır. 90 sene zalimlik yap sonra git tövbe et gibi bir durumu aklınızdan çıkarın, kendinizi kandırmış olursunuz.
Tanrı inancının en farklı özelliği ise duanın olmaması. Yani aslında bu biraz karmaşık bir konu, Tanrı sizin dualarınızı ne kabul eder nede duyar. Zaten Tanrı’nın yansıması olduğun için Tanrı her şeyi bilir. Hani yaralandığı zaman parmağınız onu tedavi eder, vücudumuz da kendi kendine iyileşir işte Tanrı da kendi özündeki uyumsuzlukları tek tek iyileştirir.
Tanrı inancında dua için tanrıya ellerinizi açmanız gerekmez, sizi gerçekten duyabilecek her canlıya derdinizi söyleyebilirsiniz. Bir ağaca, bir yunus balığına, bir kuşa derdinizi anlatabilirsiniz. Anlatan Tanrı’nın yansıması, dinleyen Tanrı’nın yansıması olacaktır.
Sizi anlamayacaklarını sakın zannetmeyin, hatta bir köpek ile dost olduktan sonra bir gün karşısına oturun gözyaşları içinde tüm dertlerinizi ona anlatın. O nasıl bir heyecanla göz yaşlarınızı silmek için yürekten çabalayacağını göreceksiniz. İşte o an Kök Tanrı’nın yansımasının sevgiden başka bir şey olmadığını anlayacaksınız.
Yazan : HAZAL MERİSANA












Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.