SANA MI KALDI?
7-12-2024, 15:54
Dün tekrar özgürlüğüne kavuşan Nasuh Mahruki benim anlayamadığım garip bir adam!
Aileden zengin.
Üstelik Saraylı... Kaptan-ı Derya Nasuhzade Ali Paşa’nın beşinci kuşaktan torunu.
Çok iyi eğitimli, Bilkent Üniversitesi mezunu!
İstese aklınıza gelebilecek herhangi bir holdinge CEO olur, başarıyla yönetir.
Kaptan-ı Derya Nasuhzade Ali Paşa’nın servetinden bile daha büyük bir servete sahip olur!
Bir eli yağda, bir eli balda refah içinde yaşamak varken, sen tut dağa, taşa, kurda, kuzuya sevdalanıp dağcı ol!
Onlarca kez ölümle burun buruna gel...
Neden?
Dünyanın en yüksek dağının zirvesinde Türk bayrağını dalgalandırmak için...
Eee, dalgalandırdı da n’oldu?
★★★
Bununla kalsa iyi...
Eğitimsizlikten dolayı o güne kadar sık sık o dağda, bu kayalıkta ölen dağcılık meraklılarını eğitmek ve zor günlerde halkın imdadına koşmak için Arama Kurtarma Derneği’ni (AKUT) kurdu.
Beş kuruş kazanmadığı gibi bir de cebinden bir dolu para harcadı.
Körfez Depremi’nde günlerce enkaz altından depremzede çıkardı.
Adı “kahraman”a çıktı.
Eee, çıktı da n’oldu?
★★★
Baktı ki Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti bir “karşı devrim”e sürükleniyor, tüm gücüyle kavgaya girdi.
Yobazlara, Atatürk düşmanlarına, laik, demokratik, sosyal hukuk devletini çökertmek isteyenlere savaş açtı. Yetmedi, Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Merkez Yönetim Kurulu’na girdi.
Eee; girdi de n’oldu?
★★★
Binlerce köşe yazısı, çok sayıda kitap yazdı. Özellikle gençlere ideallerinin peşinde koşmayı öğretti, “Kendi Everest’inizi yaratın” dedi. Konferanstan konferansa koştu, “Değerlerimize sahip çıkalım” çağrısında bulundu.
Eee, bulundu da ne oldu?
★★★
Önce kurduğu ve hayatını adadığı AKUT’u elinden almaya çalıştılar. Yılmadı. Sosyal medyadan elektronik oylama sistemine geçmeye hazırlanan Yüksek Seçim Kurulu’nu eleştirdi.
Eee, eleştirdi de ne oldu?
★★★
Özgürlük tutkusunun peşinde koşa koşa dünyanın zirvesine bile çıkan bu adamı sırf bu yüzden on altı gün demir parmaklıkların arkasında tuttular.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı dün üç yıla kadar hapsini istedi. Sonra, tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi.
Yine dün Korkusuz’un on birinci sayfasında küçük bir haber yayınlandı:
“Kayseri’de Atatürk Anıtı’na saldıran ve zarar veren dayı ile kadın yeğeni, sadece 4 ay hapis cezasına çaptırıldı.”
Kıyaslamayı siz yapın; YSK’yı eleştirmenin cezası üç yıl, Atatürk’e saldırmanın bedeli cezaevinde geçmeyecek dört ay...
Sana mı kaldı “adil seçim” istemek, “laik Türkiye” için didinmek, çalanlarla çırpanlarla, sahtekarlık yapanlarla uğraşmak...
Keyfine baksana!
★★★
Dedim ya; gerçekten garip bir adamdır Nasuh Mahruki...
Ama adamdır; hem de en sağlamından!
Hapislik de ona vız geldi, tırıs gitti. Geçmiş olsun.
Merih Tan
TEREF