BUN-TÜRKLER

14-02-2025, 11:04           
BUN-TÜRKLER
Abdulkadir KOÇ
Özet
Gürcü kroniklerinde rastladığımız Bun-Türkler, MÖ. IV. yüzyılda Mtsheta yakınlarında, Kür nehri boyunca dört şehirde (Sarkine, Kaspi, Urbnisi ve Ozrakhe) İskit akınlarıyla yerleşmiş Türk soylu bir topluluk olarak Kafkasya’nın eski sakinlerindendir.
Tarihi bulguların ışığıyla bakıldığında, etrafına setler çektikleri şehirleri ve çok sağlam kaleleri inşa edebilecek vasıflarda olan Bun-Türkler, kendi hükümdarlarının yönetiminde bir devlet düzenine sahiptiler. Günümüzden yaklaşık 2400 yıl önce Kafkasya’da “Türk” isminin bir topluluk adı olarak kullanılması ve o tarihlerde
Kafkasya’daki Türk menşeli boyların mevcudiyetini göstermesi bakımından ilgi çekicidir. “Otokton/Yerli Türk” anlamına gelen etnonimiyle Bun-Türkler, günümüz Gürcistan Türklüğünün (Borçalı- Karapapak Türkleri ile Ahıska Türkleri) yaşadıkları topraklarda ne denli köklü olduklarını göstermesi bakımından ayrı bir değer
taşımaktadır.
Günümüz Gürcistan topraklarında eski çağlardan beri Türk varlığının izlerine gerek arkeolojik bulgularda gerekse yazılı kaynaklarda rastlanmaktadır.(Memmedli, Memmedova 2012a: 1) Bun-Türkler, bu izlerden biri olarak karşımıza çıkar.
Gürcü yazılı kaynaklarında adı geçen; MÖ IV. yüzyılda varlık göstermiş kadim bir topluluktur. (Şıhaliyev 2005:4) Bun-Türkler, günümüzden yaklaşık 2400 yıl önce Kafkasya’da “Türk” isminin bir topluluk adı olarak kullanılması ve o tarihlerde Kafkasya’daki Türk
menşeli boyların mevcudiyetini göstermesi bakımından ilgi çekicidir.
Bun-Türkler hakkında umumiyetle Gürcü kronikleri olarak bilinen iki temel eserde bilgiler verilir. Bu eserlerde Gürcistan tarihi hakkında da önemli bilgiler geçer. Bunlardan birincisi “Moktsevay Kartlisay” (Kartli’nin Din Değiştirmesi), IX. yüzyılda hazırlanmıştır. Bu eserde, Gürcistan’ın MÖ IV. yüzyıldan MS VIII. yüzyılın sonuna kadarki tarihi vardır. Özellikle Kartli’nin Hıristiyanlaşması ya da din değiştirmesi anlatılmıştır.
İkinci kaynak tarihçilerin hazırladığı bir derleme olan “Kartli’nin Tarihi” anlamına gelen “Kartlis Tshovreba”dır. Bu eserde olaylar eski çağlardan, Nuh Peygamber’in torunlarından başlıyor. “Kartlis Tshovreba”da, değişik dönemdeki resmi tarihçilerin kaleme aldığı metinler yer alır. Bu tarihçilerin bazılarının kim olduğu bilinmekte (örneğin, Parnavaz dönemini Leonti Mroveli, Vahtang Gorgasal
dönemini Cuanşeri anlatır), bazıları ise bilinmemektedir. Bu tarihçiler, Kurucu Davit’in tarihçisi ya da Kraliçe Tamar’ın tarihçisi biçiminde adlandırılır; bu adlar da tarihini yazdıkları hükümdarlara atfen verilir. (Gürcüstan Tarihi “İncelenen Dönemin Başlıca
Kaynakları”, http://www.chveneburi.net/tr/print.asp?bpgpid=791)
“Kartlis Tshovreba”nın bir parçası olan Leonti Mroveli tarafından yazılan “Mepeta Tskhovreba” ile “Moktsevay Kartlisay” adlı eserlerde Bun-Türkler hakkında farklı varyantlarda bilgiler verilmektedir. (Acaloğlu 2011:71) Bu kaynaklardaki bilgiler farklı varyantlarda olması sebebiyle bilim adamları tarafından tartışılmaktadır. J.
Gippert, bu iki eserin verdiği bilgilerin tarihi bir değerden ziyade milattan önceki bin yılda Kafkasya ve çevresindeki Türk etnik tabakalarının varlığıyla ilgili değerli ipuçları sunması bakımından önem taşıdığını belirtir.(Gippert 2007:12)
Giuli Alasania, Gürcüler ve İslam Öncesi Türkler adlı kitabında bu tartışmalı konuları karşılaştırmalı olarak incelemeye tabi tutar ve Bun-Türkler hakkında birtakım tespitlerde bulunur.
Tartışmalı konularla beraber bu kaynaklara göre Doğu seferine çıkan
Makedonların ünlü kralı İskender, MÖ. IV. yüzyılda Güney
Kafkasya’ya geldiğinde, ona karşı çıkan kuvvetli bir Türk varlığının olduğu anlaşılmaktadır. Bunlar, Kıpçak ve Bun-Türkler adıyla anılmaktadır. Bun-Türkler ve Kıpçaklar orada çok sayıda, kalabalık
şehir ve kalelerde yaşamaktadırlar.(Acaloğlu 2011:71)
Gürcüce eski çağları anlatan “Moktsevay Kartlisay” (Kartli’nin Din
Değiştirmesi) kroniğinde MÖ 330’lu yıllarda Makedonyalı Büyük İskender’in İberya (Gürcistan) yürüyüşü hususunda şu bilgileri görüyoruz: “ İskender, Lut kavmini geri püskürttükten ve kuzeye doğru sıkıştırdıktan sonra, Kür nehri kıyısındaki dört şehirde
oturan acımasız Bun-Türk boylarıyla karşılaştı. Bunlar Sarkine, Kaspi, Urbnisi ve Ozrakhe şehirleri ile onlara ait kalelerdi”… “Onlarla savaşmaya gücü yetmeyince uzaklaştı. O zaman Keldaniler tarafından kovulan savaşçı Honn kabilesi gelerek Bun-Türk hükümdarından haraç ödeme karşılığında yerleşmek için toprak istedi ve Zanavi’ye yerleştiler. O topraklara yerleştiler ve karşılığında vergi ödediler; orası Kherki olarak adlandırılmaktadır.
Bir süre sonra bütün dünyanın hükümdarı İskender geri döndü, bu üç şehir [Kaspi, Urbnisi ve Ozrakhe] ile kalelerini yıktı ve Honnları da yendi. Ama Sarkine şehrine karşı on bir ay savaştı; batı yönüne mevzilendi, ortaya bir üzüm bağı dikti.
Ksani nehrinden sulama kanalı çekti, bu yeni yerin adı Natigisi’dir. Bundan sonra İskender, Sarkine’yi aldı. Bun-Türkleri kendileri burayı bırakıp gittiler.” (Hacıyev 2009: 297) “Moktsevay Kartlisay”dan aktardığımız bu kısımlardan, özellikle metindeki “O zaman Keldaniler tarafından kovulan savaşçı Honn kabilesi gelerek Bun-Türk hükümdarından haraç ödeme karşılığında yerleşmek için toprak istedi ve Zanavi’ye yerleştiler.” cümlesinden hareketle, Bun-Türklerinin bir devlet düzenine ve kendi hükümdarlarına sahip olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca başka bir topluluğun bölgeye
yerleşebilmesinin kararını Bun-Türk hükümdarının veriyor olması bu toprakların sahibi olarak Bun-Türklerini göstermektedir.
Gürcüce diğer bir kaynakta, Leonti Mroveli’nin kroniğinde (Mepeta
Tskhovreba) şöyle denilmektedir: “İskender dünyanın her tarafını fethetti. Batıdan güneye doğru gelerek kuzeydeki Kafkas dağlarından geçti ve Kartli’ye [Gürcistan] geldi. Kartli halkını diğer tüm kavimlerden ve boylardan daha acımasız buldu.”…
“Orada Kür nehrinin kıyılarında yaşayan ve bizim Bun-Türk ve Kıpçak olarak adlandırdığımız bu acımasız pagan kavimleri görünce İskender çok şaşırdı, zira başka kavimlerin hiçbirisi bu tür şeyler yapmamaktaydı. Onları oralardan söküp atmak istedi, ama o zaman bunu başaramadı; zira kaleleri sağlam ve şehirleri kudretliydi”…
“Daha sonra İskender güçlendi… Kartli ülkesine geri geldi. Kartli’de Kür nehri kıyısında … kalelerin gayet sağlam olduğunu gördü.
Bu kale ve şehirlerin tamamında kuvvetli savaşçılarla karşılaştı. Ordusunu birkaç parçaya ayırdı, bu kale ve şehirlerin hepsini kuşattı… Her tarafa birliklerini mevzilendirdi; kendisi Ksani nehri kıyısında Nastakisi diye bilinen mıntıkada mevzilendi.”
“Mtveri ve Tukharisi kalelerine saldırmadı, zira onları alamazdı. Ama öteki kale ve şehirleri altı ay içinde ele geçirdi. Sarkine sakini Bun-Türkler, hükümdarı[İskender’i] aşağıladılar. İskender buna kızdı ve barışa yanaşmadı: ‘Siz beni aşağıladınız, karşılığında sizi tamamen yok edeceğim.’ dedi. Sarkine şehrini kuşattı, oradan tek bir kişi bile kaçamadı. Sarkine halkının durumu zorlaştı, zira on bir aydan beri
savaşıyorlardı. Gizlice kayalıktan tünel kazmaya başladılar; yumuşak ve esnek bölgelerden dağı delmeye başladılar. Sarkine halkı geceleyin o tüneli kullanarak Kafkaslara kaçtı ve boş şehri (İskender’e) bıraktılar.” (Acaloğlu 2011:70) Ayrıca bkz. (Mroveli 1979: 27-28)
Leonti Mroveli eserinde yukarıda aktardığımız bölümlerin öncesinde şu bilgileri de vermektedir: “O zamanlarda Keyhusrev tarafından kovalanan Türkler geldi. Gurgan denizinden geçip Kür nehriboyunca gelip 28 hane[Vakhuşti nüshası:2800, Rumiantzof yazması: 28.000 hane (Kırzıoğlu 1992: 19–20)] olarak Mtskheta’ya ulaştılar ve
Mtskheta’nın yöneticisinden kendilerinin yerleşmelerine müsaade etmelerini rica edip Persliler karşısında kendilerine yardımda bulunacaklarını vaat ettiler. Mtskheta’nın Yönetici ise bunu bütün Gürcülere ilan etti…” Anlaşılacağı üzere Leonti Mroveli,
Keyhusrev’den kaçıp gelerek Mtskheta’ya yerleşen Türklerden, Makedonyalı İskender’in seferini anlattığı bölümlerde artık, Bun-Türkler olarak bahsetmektedir.
Leonti Mroveli’ye göre Kartli’nin en eski nüfusu Gürcülerdir. Diğerleri ise buraya sonradan gelen göçmenlerdir. Göçmenler arasında Türkler veya Bun-Türkler de yer almaktadır ki bunlar yazara göre aynıdır.(Alasania 2013: 2)
Ayrıca Leonti Mroveli’nin Keyhusrev tarafından kovalanan Türkler diye anlattığı Türklerin bölgeye gelişi ve yerleşmeleri, İsrail devletinin yıkılmasıyla göçmen durumuna düşen Yahudilerin MÖ 587’de Mtskheta yakınlarında, vergi karşılığında, iskân edilmelerinden öncedir. (Kırzıoğlu 1992: 19–20) Leonti Mroveli’nin verdiği bilgiden “Türk” adının günümüz Gürcistan coğrafyasında en az MÖ 587’den beri bir topluluk adı olarak kullanıldığı
anlaşılabilmektedir.
Eski Gürcü kronikleri ve Gürcistan tarihi konularında önde gelen
araştırmacılardan olan E.S.Takaişvili de Bun-Türklerin Kafkasya’nın eski sakinleri olduğu görüşündedir. E.S.Takaişvili, buradaki Bun-Türklerle Türklerin aynı soydan olduğu, onların diğer bir deyişle, Turanlı olduğu görüşündedir (Saray 2013:5).
Fahrettin Kırzıoğlu, Kıpçaklar adlı eserinde A.Zeki V. Togan’ın Umumi Türk Tarihine Giriş adlı eserine (Togan 1970: 160–161 ) atıfta bulunarak Bun-Türkler için Sakalarla birlikte yahut onlardan sonra Türk ismini taşıyan bir kavim olarak Mtskheta bölgesine gelmiş olacağı görüşündedir (Kırzıoğlu 1992: 33). Giuli Alasania, konuyla
ilgili kaynakları tetkik ettikten sonra Gürcü yazılı kaynaklarında bulunan aktarmaların mukayeseli incelemesini yapar. İoanne Bagrationi’nin bahsettiği İskit akınları ile Bun-Türkleri İskitlere bağlayan O.Lortkipanidze, D.Bakradze gibi araştırmacıların
görüşlerine katılarak Bun-Türkleri İskitler olarak görmüştür (Alasania 2013: 6).
Azerbaycanlı Türkologlar T.Hacıyev ve E.Əzizov, diğer araştırmacılardan farklı olarak Bun-Türklerin Dede Korkut Hikâyeleri’nde geçen “Kalın Oğuzlar” olduğu görüşünü öne sürmüşlerdir. (Hacıyev, Əzizov 1989: 89) Buntürklər kimdir? adlı
yazılarında "Qədim Türk Lüğəti"nde nazal n(ŋ) ile gösterilen bön (dolu, yoğun, kalın) sözünü esas alarak Bun-Türk etnonimini
açıklamışlar (bön-Türk bun-Türk kalın- Türk) ve Bun-Türklerin Dede Korkut Hikâyeleri’ndeki Kalın Oğuzlar olduğu yönünde
fikir ileri sürmüşlerdir.
“Bun” ve “Türk” kelimelerinden oluşan Bun-Türk etnonimi orjinal metinde “bun-turk” olarak görülmektedir (Gippert 2007: 12). Bu etnonimin etimolojisine yönelik tartışmalar “Bun” kelimesinin anlamı üzerinde yoğunlaşmıştır.
Türk dili düşünüldüğünde “bun” kelimesi Kültigin yazıtında dert, sıkıntı, yokluk, ihtiyaç anlamlarında kullanılmıştır. (KT G3, Türk kağan Ötüken yış olursar, ilte bun yok. “Türk halkı Ötüken ormanında otursa, ilde (hiçbir) sıkıntı yoktur.” / KT G8, Ötüken yır olurup, arkış-tirgiş ısar, nen bunug yok. “Ötüken topraklarında oturup [buradan Çin’e ve diğer ülkelere] kervanlar gönderirsen, hiç derdin olmaz.” ) Ayrıca bunsuz biçimiyle dertsiz, sıkıntısız; serbestçe, korkusuzca; bol bol, fazla anlamlarıyla da kullanılmıştır (Tekin 2008: 22-23). Yine, Yenisey abidelerinde Buna Çiskin (Yn. XIII.3) antroponiminin manası "dertli, kederli Çiskin" demektir (Məmmədov 2012: 3). Bun- Türk etnoniminde “bun” sözcüğünün bu anlamlarda yer alamayacağı açıktır. Buna rağmen etnonimin birinci kısmını ( bun ) Türk kökenli kabul eden Azerbaycanlı araştırmacılardan M.Seyidov bu ismi " Türk soyu" , E.Əlibəyzadə "esas Türkler, asıl Türkler veya Oğuz Türkleri", S. Aliyarov "mahzun Türk" olarak açıklamışlardır. Bu izahları Qədim Türk Lüğəti’ndeki Sogd kökenli bun kelimesinin "esas, asıl, temel,
taban", "kalın, yoğun, dolu" anlamlarına dayandırarak yaptıkları anlaşılmaktadır (Məmmədov 2012: 3).
Bilim dünyasında Bun-Türk terimini ilk olarak Fransız bilgini M. Brosset açıklamıştır. Bu terimi “İlkel (ilk) Türkler” (Turks primitifs) olarak açıklamıştır (Alasania 2013: 3). Ayrıca “Histoire de la Géorgie -I” isimli eserinde Bun-Türkleri daha önce sözü edilen Keyhüsrev tarafından kovulan Türklere yani kendi fikrine göre Şehname’de geçen Turanlılara bağlamıştır.(Brosset 1849: 33-34) M. Brosset’in söz
konusu fikrine, yani Bun-Türklerin Şehname’deki Turanlılarla aynı olduğu fikrine E.Takaişvili kısmen katılmıştır.
Ama sözün etimolojisi konusunda kendi fikrini ortaya koyup “bun” önekinin Ermenice mızrak sapı kelimesine bağlamıştır ki bu da araştırmacıya göre eski Gürcücede mızrak anlamına gelmekteydi. Bundan yola çıkarak Bun-Türk kelimesini E.Takaişvili “Mızraklı Türk” olarak çevirmiştir (Alasania 2013: 3).
G. Melikişvili Bun-Türk terimini bir yerde “Proto-Türkler” olarak açıklamış, bir başka yerde ise “Bun-Türk” ve “Hun-Türk”leri aynı olarak görmüştür. L. Melikset-Beg, “Bun-Türk” terimini paleografik bir hata olarak görür ve burada “Hun-Türk” kelimesinin yazılmış olduğunu ifade eder. Bu görüşe J. Gippert itiraz eder ve paleografik bir hatanın olmadığını delilleriyle açıklar (Gippert 2007: 6). M. Seyidov bazı Türk dili, ağız ve lehçelerinde (V.Radloff’un sözlüğünün malzemelerine göre) “Kuman, Kırgız, Kara Kırgız ve Kazan-Tatar Türkçelerinde” “Bun” kelimesinin kuşak anlamına geldiği için bu terimi Türk boyu, Türk kavmi olarak çevirmiştir (Alasania 2013: 4). Gürcü dil bilgini Marr ise, Bun-Türk’ün “Otokton/Yerli Türk” anlamına geldiğini yazmaktadır (Zeyrek 2011: 2). Bu açıklamayı bölgeye ilişkin bilimsel çalışmalarıyla tanınan M. Fahrettin Kirzioğlu da desteklemiştir (Memmedli, Memmedova 2012b: 1).
Sonuç olarak adına Gürcü koniklerinde rastladığımız Bun-Türkler MÖ. IV. yüzyılda Mtsheta yakınlarında, Kür nehri boyunca dört şehirde (Sarkine, Kaspi, Urbnisi ve Ozrakhe) İskit akınlarıyla yerleşmiş Türk soylu bir topluluk olarak Kafkasya’nın eski
sakinlerindendir. Tarihi bulguların ışığıyla bakıldığında, etrafına setler çektikleri şehirleri ve çok sağlam kaleleri inşa edebilecek vasıflarda olan Bun-Türkler; savaşçı Honn kabilelerinin kendilerinden bölgeye yerleşmek için haraç ödeme karşılığında toprak
istemelerinden anlaşılacağı üzere bu topraklara ve bu topraklar üzerinde bir devlet düzenine sahiptiler.
“Otokton/Yerli Türk” anlamına gelen etnonimiyle Bun-Türkler, günümüzden yaklaşık 2400 yıl önce Kafkasya’da “Türk” isminin bir topluluk adı olarak kullanıldığını göstermektedir. Bu özelliğiyle Türk adı üzerine yapılan tartışmalara katkı sağlayacağını açıktır.
O tarihlerde Kafkasya’daki Türk menşeli boyların mevcudiyetini
göstermesi yanında Bun-Türkler, günümüz Gürcistan Türklüğü için de (Borçalı-Karapapak Türkleri ile Ahıska Türkleri) yaşadıkları topraklarda ne denli köklü olduklarını göstermektedir.
KAYNAKÇA
ACALOĞLU A. (2011) Gürcistan Türklerinin Folklor Malzemesi Üzerine Mitolojik Açıdan Değerlendirmeler, Ordu Üniversitesi Güney Kafkasya Halkları Dil- Tarih –Kültür İlişkileri Uluslar Arası Bilgi Şöleni Bildirileri, Ordu, 70-71.
ALASANİA G. (2013) Gürcüler ve İslam Öncesi Türkler, KTÜ Karadeniz Araştırmaları Enstitüsü Yayınları, Trabzon, 2-6.
BROSSET M.(1849) Histoire de la Géorgie-1 Partie, S.-Pétersbourg, 33-34.
GİPPERT J. (2007) The “Bun-Turks” in Ancient Georgia, (Conference volume) , Istanbul: Deutsches Orient- Institut, 6-12.
HACIYEV F. V. (2009) Gürcistan Coğrafyasında Eski Türkler:Buntürklerden Karapapaklara, Afyon Kocatepe Üniversitesi I.Uluslararası Uzak Asya’dan Ön Asya’ya Eski Türkçe Bilgi Şöleni Bildirileri, Afyon, 297.
HACIYEV T.İ.,ƏZİZOV E. (1989) Buntürklər kimdir?, "Ulduz” jurnalı, S.2, 89.
KIRZIOĞLU M. F. (1992) Yukarı - Kür ve Çoruk Boyları'nda Kıpçaklar, TTK Basımevi, Ankara, 19-33.
MEMMEDLİ Ş., MEMMEDOVA G.G.(2012a) Gürcistan Coğrafyasında Türklüğün Eski Çağları,Bizim Ahıska Dergisi, S.26, 1.
MROVELİ L. (1979) Jizn Kartliykih Tsarey, Nauka Yayınevi, Moskova, 27-28.
ŞIHALİYEV E. A. (2005) Ermenilerin Kimliyi ve Büyük Ermenistan Efsanesi (Rus Ve Ermeni Kaynaklarına Göre), Ankara Üniversitesi Osmanlı Tarihi Araştırma ve Uygulama Merkezi Dergisi (OTAM), S.17, 4.
TEKIN T.(2008) Orhon Yazıtları, TDK Yayınları, Ankara, 22-23.
TOGAN A.Z.V. (1970) Umumi Türk Tarihi'ne Giriş,İstanbul, 160-161.
SANAL KAYNAKLAR
Gürcüstan Tarihi “İncelenen Dönemin Başlıca Kaynakları”
http://www.chveneburi.net/tr/print.asp?bpgpid=791 (29.03.2014)
MEMMEDLI Ş., MEMMEDOVA G. G.(2012b) Karapapaklarin Gürcistan'dan
Osmanli'ya “Kaçakaç” Göçleri,1.
http://www.terekemekarapapakturkleri.com/?Bid=1181492 (29.03.2014).
MƏMMƏDOV A.(2012) Qədim Türk Dilində İşlədilmiş Balık, Bay Və Bun Sözləri
Haqqında, 3.
http://www.anl.az/.../elm/2012/avqust/282791.htm(29.03.2014).
Mepeta Tskhovreba Kroniği Metni:
http://www.vostlit.info/Texts/rus8/Mroveli/framepred.htm (29.03.2014)
http://www.amsi.ge/istoria/qc/ (29.03.2014)
Moktsevai Kartlisai Kroniği Metni:
http://www.amsi.ge/istoria/qm/ ( 29.03.2014),
http://titus.unifrankfurt.de/.../ageo/satberd/satbe.htm...
6.htm#Cod.Satb._Mokc._A_1 (29.03.2014).
SARAY A.(2013) Azərbaycan’da Türklüyün Tarixsəl Kökləri, 5.
http://www.yurd.net/page.php?id_contents=0000002153 (29.03.2014).
ZEYREK Y.(2011) Ahıska’nın Tarihi, 2.
http://www.ahiska.org.tr/?page_id=1839 (29.03.2014).
Makale ilk “Bun-Türkler”,BAL-TAM Türklük Bilgisi Dergisi, sayı: 24,Eylül-2016,Prizren-KOSOVA, s. 27-34 Yayınlanmıştır,












Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.