Seçim sonuçlarının ardından gözler tüm siyasi partilerde “koalisyon” hesaplarına çevrilirken olası koalisyon seçeneklerinde “kilit partilerden biri” konumuna gelen MHP’de “partinin kırmızı çizgileri” masaya yatırılıyor. Partinin ancak tek koşulla “ülkeyi istikrarsız bırakmamak, istikrarsızlık sonucu oluşacak ekonomik tıkanmalara izin vermemek” adına koalisyona gidebileceği değerlendirilirken “ayrışma süreci” olarak nitelendirdiği çözüm süreci sona erdirilmeden hiçbir partiyle masaya oturmayacağı belirtiliyor. Partinin koalisyon için ikinci en önemli kırmızı çizgisiyse MHP lideri Devlet Bahçeli’nin sıklıkla seçim meydanlarında da dile getirdiği ve partisinin seçim beyannamesine aldığı “MHP iktidarında hepsi Yüce Divan’da yargılanacak, rüşvet ve yolsuzlukların hesabı sorulacak” vaadi.

Muhalefete hazır

MHP lideri Bahçeli, seçim sonuçlarının ardından genel merkezde düzenlediği basın toplantısında kendilerinin “ana muhalefete” hazır olduğu sözleriyle koalisyona kapı kapatmış ve erken seçim resti çekmişti. Parti kulislerinde, Bahçeli’nin bu sözlerine karşın, “ülkeyi hükümetsiz bırakmamak, istikrarın bozulmaması” için koalisyon seçeneğini değerlendirebileceği konuşuluyor. Ancak MHP’nin bir koalisyonda yer alması için “çözüm süreci”yle ilgili tutumun kırmızı çizgi olacağına işaret ediliyor. Bahçeli’nin seçim meydanlarındaki konuşmasında da çokça üzerinde durduğu ve parti içinde “çözüm değil, ayrışma süreci” olarak nitelendirilen sürecin kesinlikle sona erdirilmesi, partinin en önemli koşulu. Partinin ikinci en önemli çizgisiyse yine MHP lideri Bahçeli’nin seçim meydanlarında da dile getirdiği “17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk operasyonları sonrasında ortaya çıkan yolsuzluk olayları ve 4 eski bakan hakkındaki iddialar.” Parti yönetimi, Bahçeli’nin seçim meydanlarında ifade ettiği “MHP iktidarında hepsi Yüce Divan’da yargılanacak, rüşvet ve yolsuzlukların hesabı sorulacak” vaadinin partinin en hassas noktası olduğu görüşünde. Parti yönetimine göre olası koalisyon durumunda, bu vaatten geri adım atılması durumunda seçim meydanlarında dile getirilen en önemli vaadin halk nezdinde karşılığı olmayacağından, MHP’ye olan güveni sarsılmasına izin verilmeyecek.

‘Erdoğan’la olmaz’

Parti yönetiminin koalisyon hesapları konusunda üzerinde durduğu bir başka hassas noktaysa “Erdoğan’ın her ne kadar cumhurbaşkanı olsa da ‘tarafsızlığını yitirmesi’ ve meydanlarda AKP lehine oy istemesi.” Bu nedenle parti yönetimi için “AKP ile koalisyona gitmek, Erdoğan’la koalisyona gitmek” durumundan farklı değil. AKP ile olası bir koalisyon durumunda AKP’nin tüm kararları Erdoğan’la birlikte alacak olması, “partilerin eşit miktarda söz sahibi olasılığı” MHP için kabul edilebilir bir durum olarak değerlendirilmiyor.
‘Başkanımızın açıklamaları net’

MHP’den İstanbul’da milletvekili adaylığı döneminde çokça tartışılan CHP ve MHP’nin çatı Cumhurbaşkanı adayı Ekmeleddin İhsanoğlu’ndan da koalisyon tartışmalarına ilişkin ilk yorum geldi. İhsanoğlu, Cumhuriyet’e yaptığı açıklamada, “Sayın Genel Başkanımız Bahçeli’nin koalisyon tartışmalarına ilişkin söyledikleri çok nettir. Parti yönetimi bu konuda en doğru kararı verecektir” dedi. İhsanoğlu, MHP’nin İstanbul’da oylarını ve vekil sayısını artırdığını da belirterek sonucun memnuniyet verici olduğunu kaydetti.