BEKÇİ MURTAZA KAFASI

Dünən, 17:54           
BEKÇİ MURTAZA KAFASI
Sorunu az bir ülkeymişiz gibi birileri durmadan yeni sorunlar yaratıyor. Bu “birileri”nin başında da Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan geliyor.
Son olarak bu ayın başlarında imam hatiplilere hitaben konuşurken 30 Ağustos’ta yani 83 gün önce harp okulundan mezun olan teğmenlerin, mezuniyet töreni bittikten sonra hep bir ağızdan “Mustafa Kemal’in askerleriyiz” diye yemin etmelerine duyduğu tepkiyi dile getirdi. Sözlerinden anlaşıldığına göre özellikle teğmenlerin askeri törelere uygun olarak “bu yemini ederken kılıç çatmalarına” tepki duymuş.
Başkaları da yazdı: Kılıç çatma askerlerin adetidir ama din adamlarının, özellikle Diyanet İşleri başkanı sıfatını taşıyan kişinin, dini törene kılıçla çıkması toplumumuzun bildiği veya alıştığı bir durum değildir.
Oysa Erdoğan o sıfatı taşıyan Ali Erbaş’ın “Ayasofya’ya tekrar cami statüsünün verildiği gün” yapılan törende minbere elinde kılıçla çıkmasına hiç itiraz etmemişti.
Gerçi Erdoğan’ın hoşuna giden bir eylem hukuka aykırı olsa bile ona ses çıkarmadığına 22 senedir sayısız örnekle tanığız. O nedenle bunda şaşılacak ne var, diyene söylenecek söz bulmak kolay değil. Nitekim askeri üniforma üzerinde olduğu halde “şeyhine” giden amiralin fotoğrafları günlerce gazetelerde yayımlandığı halde kendisinden bu durum, özellikle “askerlik mesleğinin bir şeyh müridi olmaya izin verip vermediği” konusunda tek bir cümle duyduğumuzu ben anımsamıyorum.
Hoş, “Referansım İslam” diyen ve “şeriatçı” olduğunu saklamayan bir cumhurbaşkanının bu tavırlarına hayret etmenin mantığı var mı, bilemiyorum.
Geçenlerde bir TV programında konuşan Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ, Erdoğan’ın “yemin konusundaki” hassasiyetine işaret ederek “O halde Diyarbakır Barosu’nda avukatların göreve başlamadan önce Türkçe değil, Kürtçe yemin ettirilmelerine neden çıkarmadığını” soruyordu.
30 Ağustos’tan yani teğmenlerin “Atatürk’ün askerleriyiz” demelerinin üzerinden 85 gün geçtikten sonra onları -veya özellikle bu olayda aktif rol oynayan okul birincisi Ebru Eroğlu’nu- askerlikten ihraç talebiyle Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk eden Milli Savunma Bakanlığı, yeminin metnini değil, “kurallara aykırı şekilde yapılmasını” disipline aykırı görmüş gibi davranıyor. Ama disiplin kurallarını uygulayanlar arasında da fark vardır. Kimi komutan “ham” kafalıdır yani Orhan Kemal merhumun, bir tiyatro oyununda başrolü verdiği Bekçi Murtaza gibi, yerli yersiz her şeyde kurala aykırılık arayan da vardır, 22 Şubat 1962 yılında hükümeti devirme hevesiyle Ankara caddelerini işgal eden harp okulu öğrencilerine ceza vermeyip onlara sivil üniversitelere girme olanağı sağlayan İsmet İnönü gibi hareket eden komutan da vardır.
Zaten asker, disipline önem veren komutan kadar, yüreği de olan ve hoş görülebilecek hataları bir “baba” yüreğiyle değerlendiren komutanı sever. Sadece asker değil, sivil toplum da Bekçi Murtaza’lardan çok, anlayışı gelişmiş insanlara sevgi ve saygı duyar.
Oktay EKŞİ
TEREF












Teref.info © 2015
E-mail: n_alp@mail.ru            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.