Tatar hardan çıxdı?
3-01-2025, 12:04
Moğol istilasına uğrayan Deşt-i Kıpçak halkına yeni Türk-Moğol kimliğiyle diğer kavimler Tatar demeye başladılar. Tatarlık böylece ortaya çıktı.
Tatar kelimesinin kökeni hakkında çeşitli görüşler:
– Asıl Tatar halkı eski bir Moğol kabilesidir.
– Tatar eski Türk dillerinde “diğer insanlar” anlamına gelmektedir.
– İslâm dünyasında, “Tatar” kelimesiyle kastedilen, “Moğol” dur.
– Avrupa Moğollara Tartar/Tatar diyordu.
– Tatar, Rusların Altın Orda’ya tâbi olmuş bütün Türk halklarına (hattâ bazı hallerde temas ettikleri -Osmanlılar hariç- bütün Türklere) verdikleri bir isimdir.
– Ruslar, Türkleri sevmediklerinden dolayı onları kötüleme maksadıyla Kazan ahalisine, Moğollara izafen Tatar diyordu.
Etnik ve linguistik açıdan bugün Tatarlar denilen halkların ne “asıl Tatarlar”la, ne de Moğollarla hemen hiç bir ilişkileri yok ve hattâ kendi aralarında da (umumen Türk dilli ve Müslüman olmaları dışında) büyük farklar mevcut ise de, “Tatar” tabiri bir şekilde empoze olmuş ve yerleşip kalmıştır.
XIII. Yüzyılda Cengiz Han imparatorluğu’nun hâkimiyetine girmesiyle Anadolu’ya yerleşen Moğol boy ve kabileleleri arasında “Tatar” adını taşıyanlar dan dolayı, doğudan gelen ancak Moğol olmayan, başta çeşitli Türk toplulukları, hatta Azerbaycan Türkleri de dahil olmak üzere, pek çok Asyatik unsurlar da yaygın bir genellemeyle “Tatar” olarak isimlendirilmiştir.
Sibir hanlığı
Altın Orda Devletinin yıkılmasıyla ortaya çıkan altı Tatar/Kıpçak Hanlığından biri olan Sibir (Tatarca Seber) Hanlığı halkı Türklerin İdil-Ural Tatar halklarından olup Sibirya Tatarları, Sibir Tatarları, Batı Sibir Tatarları, Batı Sibirya Tatarları olarak adlandırılmaktadırlar. Bugünkü Sibirya’nın adı Rusça’da “Sibir” olup bu bu topraklarda yaşamış olan Sibirlerden kalmadır. Sibir adı ise daha sonra Hanlığın merkezi olan Sibir (İsker) şehrinden gelmektedir. Sibir (Seber) hanlığı 1464 – 1598 yılları arasında Sibirya’da hüküm sürdü.
Hanlığın halkı önceleri Cengiz Han’ın oğlu Cuci’nin ulusuydu ve bilinen ilk hükümdarları, Mamık oğlu Taybuga idi. 14. yüzyıldan îtibaren Orta Asya’da hâkimiyet kuran, günümüzde çoğunlukla Özbekistan Cumhuriyetinde yaşayan bir Türk boyu olan Şibanilerden (Şeybaniler) İbak Han o yıllarda merkezi Tura ve Tobol ırmaklarının birleştiği yerdeki Çimki-Tura kasabası olan Tümen Hanıydı. İbak kız kardeşini Taybuğaların Hanı Mar Han’la evlendirerek Taybugalarla yakınlık kuran İbak Han, daha sonra Mar Han’ı öldürerek, hanlığını ele geçirdi. Mar Han’ın akrabalarından Muhammet, 1495 yılı civarında İbak Han’ı öldürerek, Tobol ve Orta İrtiş’teki Türk boylarını birleştirdi ve hanlığın merkezini İrtiş üzerindeki (bugünkü Tobolsk’un 17 km yukarısında) “İsker” (Sibir) adındaki kaleye taşıdı. 16. yüzyılın başında Tümen Hanlığı’nın topraklarını tamamıyla ele geçiren bu hanlık, bundan sonra merkezinin adından ötürü Sibir Hanlığı olarak anılmaya başladı.
Batı’daki en kuvvetli Tatar kalesi olan Kazan’ın 1552’de Rusların eline geçtiğinde Sibir hanı olan Yadigar bir taraftan, yaklaşan Rus tehlikesini hafifletmek, diğer taraftan, güneydeki Kazak-Kırgız bozkırlarından gelen hücumlara karşı koyabilmek maksadıyla, 1555’te, Rus Çarı İvan’ı başarısından dolayı tebrik etmiş ve iki ülke arasında yakınlaşma sağlamıştır.
Küçüm Han
İbak Han’ın torunu Küçüm, 1563’de Yadigar’ı yenerek Sibir hanlığını ele geçirdi. Küçüm Han’ın ülkesinin temelini Kazak halkının oluşmasında önemli rol oynayan Kıpçak, Argın, Jalayır (Celâyir), Kerey, Nayman, Tabın, Kanglı, Karluk ve diğer kabileler teşkil ediyordu. Bunlar çok eskiden beri Kazak halkının ataları olan ve Türkçe konuşan Kıpçak kabileleriydi. Ruslar diğer Türkçe konuşan topluluklar gibi bu kabilelere de Tatar adını vermişlerdi. Küçüm’ün hanlığı Batı Sibirya ve Kuzey Kazakistan topraklarını içine alıyordu. Küçüm Han Şamanizm ve Mecûsîlik yerine İslâmiyet’in yayılmasına çalıştı.
Don Kazakları
Öte yandan, Altın Orda devletindeki bazı Kıpçak aşiretleri zamanla asimile olarak Ortodoks Hıristiyan olmuş ve Rusça konuşmaya başlamışlardı. Asılları Türk olduğu için onlara Kazak deniliyordu. Halbuki günümüz Kazakistan Kazaklarıyla ilgileri yoktu. Bir görüşe göre bunlar Rus knezlerinin zulmünden kaçan zümrelerinden teşekkül etmekte idi. Ruslarda Kazak “kanun ve hâkimiyet tanımayan” kimseler manasına geliyordu. Onlara Kazak denilmesinin sebebi buydu. Rus ordusu oluşturulurken bu Kazaklara savaşçılıkları nedeniyle önemli görevler verilmişti. Bundan sonra onlara Rus Kazakları (Lehçe ve Rusça okunuştan kaynaklanarak Kosak – Cossack da denmekte) ve Don boyunda yaşadıkları için Don Kazakları denmiştir. Ukrayna Kazakları ile ilgileri yoktur.
Rus Kazakları disiplin yönüyle zayıflardı,yağmacılık yapmakta ve Rus tüccarlarını da soymaktaydılar. Moskova bu yüzden üzerlerine kuvvetleri gönderdi ve bir bölümü yakalanıp öldürülürken diğerleri Volga boylarına kaçtılar. Başlarına Yermak Timofeyeviç geçti. Yermak, Ural’ın doğusunda yağma yapılacak zenginliklerin bulunduğunu fark etti ve 1578’den itibaren o taraflara seferler düzenlemeye başladı.
1581’de tüfeklerle donatılmış olan Kazaklar ve Ruslar Yermak komutasında Çuvaş Burnu Savaşı’nda Küçüm Han’ı yenerek Kaşlık kentini işgal ettiler. Buna rağmen Küçüm Han direnişe devam etti ve 1585’de çatışmada Yermak öldürüldü. Sayıları 150’ye inmiş olan Kozak-Rus askerleri, bu durum karşısında İsker’i terk ederek Rusya’ya kaçmak zorunda kaldılar.
Rus hakimiyeti
Ruslar 1586 yılının başlarında Sibirya’ya hanlığını yeni baştan adım adım fethetmeye karar verdiler. Rus askerleri, 29 Temmuz 1586’da Tara’ya yakın bir yerde eskiden Tatarlar’ın Çinki adını verdikleri şehrin yakınına yerleştiler. Ruslar bölgede kalıcı olmak için Tümen, Tobolsk, Pilim, Berezov, Surgut ve Tara şehirlerini kurdular. 1598’de Küçüm bugünkü Novasibirsk yakınlarında kuşatıldı. Obi Nehri muharebesi’nde yenilen Küçüm Han’ın Nogay Orda’ya sığınmasıyla Sibir hanlığı yıkıldı.
Bu son güçlü engelin ortadan kalkmasından sonra Rusya’nın önünde Büyük Okyanus’a kadar direnç gösterecek kuvvet kalmamıştı. Bundan sonra Ruslar tüm Sibirya’yı ele geçirdiler.
18. yüzyıldan sonra Tatarların huzurları kalmadı. Zira Ruslar; bu yüzyıldan sonra dini, sosyal, kültürel yönlerden kendilerini kimlik değiştirmeye zorladılar. 1886’da çıkartılan bir kanunla, imamlık, kadılık yapacak kişilerin Rusça öğrenmesi mecbur kılındı. Müslümanlara ait eğitim kurumları kapatıldı, din değiştirmeye zorlandılar.
Abdurreşid İbrahim Efendi
19. yüzyılın sonunda Rusya Türkleri arasında yenileşme ve millî mücadele hareketini başlatanlar arasında Sibiryalı aydın Abdürreşid İbrahim önemli bir yere sahiptir. Rusya Türklerinin ilk liderlerinden seyyah, yazar, fikir adamı Abdürreşid İbrahim Sibirya Türklerinin baskı ve kimlik değiştirme zorlamaları karşısında bir yandan iyi yetişmeleri, uyanmaları için çalışırken diğer yandan onların korunmalarını sağlamak üzere etkileyebildiklerini Osmanlı devrinde Anadolu’ya göç etmeye teşvik etmiş ve bu şekilde toplam 70 bin Sibirya Türk’ünün 1907’den itibaren Anadolu’ya gitmesini sağlamıştır.
Abdurreşid İbrahim 1944 yılında Tokyo da vefat etmiş, Tamareien Mezarlığı’na defnedilmişti.
Kaynak:https://bpakman.wordpress.com/.../dest-i.../tatarlar/sibir/