Kimmerlerin Tarihsel Mirası ve Etkileri

27-03-2025, 17:04           
Kimmerlerin Tarihsel Mirası ve Etkileri
Kimmerler hakkında bilgiler genellikle Grek veya Asur krallarının destansı kitabelerinden alınmıştır. Homeros’a göre Kimmerler, kılıç kullanmada, ok atmada, balta kullanmada ve demiri işlemede ustaydılar. Homeros Kimmerlerin yaşadıkları bölgenin sisli ve puslu yapısından ve gizemli halinden dolayı yer altı tanrıları Hades’in yaşadığı karanlık yer ile benzeştirmiştir.
vrupalı tarihçilerin Kimmerlerin Hint-Avrupa kökenli olduğu konusunda bir ısrarları var. Bu ısrarın kaynağı Kimmerlerin kullandıkları yazılı eserlerdeki yazının, İran dilleri ile olan yakınlığındandır. Oysa kültürel ve sosyal yaşantıları açısından değerlendirmek gerekirse Kimmerler bazı açılardan tipik bir Türk topluluğu olarak yaşamışlardır. Ancak bazı yaşam tarzları da Germen yaşam tarzını anımsatmakta olduğunu yadsıyamayız.
Kimmerlerin isimleri Asur tarih kayıtlarında Gimirai, Tevrat’ta ise Gimiraya olarak geçmektedir. Antik Grekler ise Kymmerio diyorlardı. Karadeniz’in kuzey bölgesine Kırım denmesinin ana sebebi de Kimmerlerden geldiği bilinir.Avrupalılar bir türlü tam olarak çözemedikleri Kimmerceyi benzeşmelere bakarak yalnızca tahmin etme yolunu denemişlerdir. Bundan dolayı bazıları Keltlerin bazıları Trakların bazıları ise İran halklarının diline benzetmişlerdir. Bu konuda bir birlik olmadığı gibi Kelt ve Trak benzeştirmeleri de oldukça saçma bulunmaktadır.
Kimmerler, MÖ 1400 lerden MÖ 800’lere kadar adına Kimmerya dedikleri İdil Nehrinden Karadeniz’in kuzey alanını kapsayan Orta Asya’nın hemen batısındaki topraklarda yaşamışlardır. Her ne kadar belirli bir bölgede varlıklarını sürdürseler de göçebe yaşantıyı tercih etmişlerdir. Kimmerler yaşadıkları coğrafyada göçebe olarak yaşamalarına rağmen atlarla olan yakın ilişkileri, mezarlarındaki Türklerin mezarlarına benzer uygulamaları açısından Türk oldukları üzerine yoğun iddialar vardır.
Kimmerler hakkında bilgiler genellikle Grek kaynaklı Homeros ve Herodot’un yazılarından, Asur krallarının destansı kitabelerinden alınmıştır. Homeros’a göre; Kimmerler, kılıç kullanmada, ok atmada, balta kullanmada ve demiri işlemede ustaydılar. Homeros Kimmerlerin yaşadıkları bölgenin sisli ve puslu yapısından ve gizemli halinden dolayı yer altı tanrıları Hades’in yaşadığı karanlık yer ile benzeştirmiştir. İşin gerçeği Homeros ve Herodot aldıkları bilgilerin kaynakları dedikodularla bağlantılı olması nedeniyle biraz duygusal yaklaştıkları kesin.
Kimmerler, kuraklık nedeniyle batıya doğru göçe kalkan İskitlerin baskısı ile daha batıya göç etmek isterken yolu şaşırıp Kafkasya’ya girmiş ve Karadeniz ile Hazar arasındaki koridoru kullanarak Anadolu’ya doğudan giriş yapıp, karşılarına çıkan Urartuları yenerek daha batıya doğru ilerleyişlerini sürdürdüler. MÖ 714’te Orta Anadolu’ya doğru yönelerek, Kummuh (Adıyaman yöresi), Meluddu (Malatya) Tabal (Nevşhir yöresi) güneyde Şubria’yı (Diyarbakır yöresi) istila ettiler. Bu arada Anadolu’da yayılmaya devam eden Kimmerlere karşı Anadolu’daki krallar Asur kralı II. Sargon’dan yardım istediler. MÖ 705 tarihinde Nevşehir’de yapılan Kimmer-Asur savaşında II. Sargon ağır bir yenilgi alırken savaşta hayatını kaybetti.
Dugdamme adlı krallarının önderliğinde MÖ 696 yılında Frigler’e saldırdılar. Başkent Gordion’u yağmaladılar. Kimmerler, 17 yıl sonra Asur kralı Asarhaddon tarafından Hubuşna’da (Ereğli) bozguna uğratıldı. Bu olaydan sonra daha batıya devam ederek Lidya’yı tehdit etmeye başladılar. Lidya Kralı Gyges, Asur Kralı Asurbanial’den yardım istedi ve yapılan savaşta MÖ 657’de Kimmerleri yenilgiye uğrattı. Ancak Kimmerler yeniden saldırınca yapılan savaşta Gyges muharebe esnasında öldü. Sardes’i ele geçiren Kimmerler kenti yağmalayarak yakıp yıktı. Kimmerlerin bir bölümü kuzeybatıda Antandros (Edremit) kenti evresine yerleşti diğer bölüm Orta Anadolu’ya döndü.
Gyges’ten sonra Lidya tahtına geçen oğlu Ardys, Kimmer saldırılarına karşı yenden Asur Kralından yardım istedi. Ancak Kimmerler kuzeybatıdan, gelen Traklar ile birleşip Lidya’ya saldırdılar ve MÖ 638’de Sardes’i krallık sarayının bulunduğu Akropolis dışında bir kez daha istila ettiler. Bununla da yetinmeyip Ege Denizi kıyısındaki kentlerden Efes, Magnesia, Myos, Priene, Lebedos ve Melia’nın yanı sıra Miletos’u da yağmaladılar.
Sonra MÖ 630 da yeniden yurt edinmiş oldukları Kapadokya bölgesine döndüler. Bir süre sonra kralları ünlü Dugdamme’nin Kilikya’daki bir savaşta ölmesi üzerine düzenli bir devlet yapıları bulunmayan Kimmerler zaman içinde güçlerini yitirmeye başladılar. Son Anadolu Kimmerleri ise Lidya Kralı Alyattes tarafından MÖ 595’te büyük bir yenilgiye uğratılarak Kızılırmak’ın doğusuna sürüldüler. Anadolu’da kalanlar Balıkesir’in Edremit ilçesine bağlı Altınoluk beldesinde Antandros kentinde yaşamışlardır. Diğerleri ikiye ayrılarak Asya ve Avrupa’ya dağıldılar. Batıya giden bir kol MÖ 500’e kadar Macar ovalarında yaşadı. Kırım yöresinde yaşayan Kimmerler ise MÖ 4. ve 3. yüzyıllara kadar varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Kimerlerden geride kalanlar Kimmer adıyla olmasa da İskitler ve daha sonra Sakalar içinde varlıklarını devam ettirdikleri düşünülüyor.
Sedat Karadayı












Teref.info © 2015
E-mail: [email protected]            Telefon: 051 933 93 21            Baş redaktor: Nurəddin (Xoca) İsmayılov
Məlumat internet səhifələrində istifadə edildikdə müvafiq keçidin qoyulması mütləqdir.